SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 784 >>

DEVAM: 121-122. Besmelenin Gizli Okunması Görüşünde Olmayanlar(ın Delilleri)

 

حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ الْمُخْتَارِ بْنِ فُلْفُلٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أُنْزِلَتْ عَلَيَّ آنِفًا سُورَةٌ فَقَرَأَ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ حَتَّى خَتَمَهَا قَالَ هَلْ تَدْرُونَ مَا الْكَوْثَرُ قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ قَالَ فَإِنَّهُ نَهْرٌ وَعَدَنِيهِ رَبِّي فِي الْجَنَّةِ

 

el-Muhtar b. Fulful dedi ki: Ben Enes b. Malik (r.a.)'i (şöyle) derken işittim: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Demin bana bir sure indirildi" dedi ve hemen ''Bismillahirrahmanirrahim”, diye okumaya başladı ve sureyi bitirdi.

 

"Kevser nedir bilir misiniz?" buyurdu. Allah ve Resulü daha iyi bilir dediler. Bunun üzerine: "O  Rabbim'in bana va'd ettiği Cennette bir nehirdir" buyurdular.

 

 

Diğer tahric: Buharî tefsir Sure; Müslim salat; Tirmizi, cennet; Nesaî iftitah 21.

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis-i şerif, aslında namazda besmelenin gizli okunacağına delalet etmediği için besmelenin gizli okunacağı görü­şünde olanların delilleri" ismini taşıyan bu kısma pek uygun düşmüyor. Pey­gamber (s.a.v.)'in kendisine inen Kevser Suresi'ni açıklarken besmele ile beraber açıklaması besmelenin namazda ne gizli ne de aşikar okunacağına fakat olsa olsa besmelenin bu sureden bir cüz olduğuna delalet eder. Bu durumda bes­melenin gizli veya aşikar okunması, surenin gizli veya aşikar okunmasına bağlı olacağına göre surenin sesli okunduğu cehrî namazlarda besmele ile sesli okunacak, gizli okunduğu hafî namazlarda besmele de gizli okunacak de­mektir. Fakat bu hadis, bu baba "besmelenin sesli okunması" şeklinde baş­lık veren Mısır baskısına uygun düşmektedir. Çünkü "Besmelenin sesli okunması" sözü besmelenin namazda sesli okunmasının caiz olduğunu ifa­de eden hadislere başlık olabileceği gibi, aksini ifade eden hadis-i şeriflere de uygun bir başlık olabilir. Bundan önceki iki hadis-i şerif besmelenin na­mazda gizlice okunacağını ifade ederlerken bu hadis-i şerif ise, namaz hari­cinde besmelenin seslice okunabileceğine delalet etmektedir.

 

Hadiste geçen sure kelimesi sözlükte, yüksek mevki, şeref, yüksek bina gibi manalara gelir. Terim olarak, Kur'an-ı Kerim'in 114 bölümünden her-birine denir. Surelerin uzunlukları ihtiva ettikleri ayetlerin sayılarına göre değişmektedir. En uzun sure 286 ayetten ibaret olan Bakara Süresidir. En kısa sureler ise üçer ayetlik; Nasr, Asr ve Kevser sureleridir. Her sure Cenab-ı Nebi tarafından özel bir isimle isimlendirilmiştir.

 

Bu surenin sebeb-i nuzulü şu hadisedir: Kureyş'in ileri gelenleri Mescid-i Haram'da oturmakta iken Beni Sehm kapısında As b. Vail Resul-i Ekrem'le karşılaşmış ve aralarında kısa bir konuşma geçmişti. As b. Vail Mescid'e gi­rince içeridekiler "o konuştuğun kimdi" diye sorunca, As, Fahr-i Kainat'ı kast ederek: "Şu Ebter (Nesli kesik) adamdı" diye cevab verdi. Bu sözüyle Resul-i Mübeccel (s.a.v.)'in mahdum-i mükerremleri Hazret-i Kasım'ın vefat ettiğini ve Resul-i Ekrem'in artık neslinin tükeneceğini ifade etmek istemiş­ti. Bunun üzerine Cenab-ı Hak: "Sana Ebter diyen adamın kendisi zürriyetsiz, şerefsiz ve ilamsızdır. Sana gelince (ey Habib-i edibim) senin temiz neslin, şan ve şerefin, faziletinin eserleri kıyamete kadar bakî kalacaktır. Ahirette de sana lügatların ifade edemeyeceği kadar büyük şerefler tahsis edilmiştir" mealindeki bu sure-i celileyi indirerek Resulüne ve mü'minlere büyük bir müj­de vermiş ve gönüllerini teselli etmiştir.

 

‘İnne e’teyna kel kevser .....’ ayet-i Kerimesinin manası, "Biz sana gerçekten Kevseri verdik, ilın-i ezelimizde Kevser'i sana tahsis buyurduk" demektir. Kevser cennette bir havuzdur. Hz. Nebi (s.a.v.)'in ümmeti onun başına gelip içecektir. Yahut "çok hayır" demektir ki, Nebiliğe Kur'an'a, şe­faate ve benzerlerine şamildir. Resulullah (s.a.v.)'den Rivayet edilen bir hadis meali; "O Cennette bir nehirdir. Rabbim onu bana va'd etti. Onda pek çok hayr var. Suyu baldan tatlı sütten beyaz, kardan, soğuk, kaymaktan yumu­şaktır. İki kenarı zeberceddir. Bardakları gümüştendir. Ondan içen bir daha susuzluk duymaz."[Çantay, Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim, III, 1202.]

 

Fahr-i Kainat Efendimizin; Kevser nedir? bilir misiniz?" diye sorması­nın hikmeti, Kevser'in ümmeti tarafından bilinmesini şiddetle arzu etmesi­dir. Kevser'in, Kur'an-ı Kerîm, İslam, şefaat olduğuna dair daha başka tefsirler varsa da muhakkak ki bunlar içinde en doğru tefsir, Resul-i Ekrem'in, "Onun Cennet'te kendisine va'd edilen bir nehir" olduğunu ifade eden tef­siridir.