DEVAM: 120-121. Namaza
Başlarken (Hafif) Susmak
حَدَّثَنَا
ابْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْأَعْلَى
حَدَّثَنَا
سَعِيدٌ بِهَذَا
قَالَ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ الْحَسَنِ
عَنْ
سَمُرَةَ
قَالَ سَكْتَتَانِ
حَفِظْتُهُمَا
عَنْ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ فِيهِ
قَالَ
سَعِيدٌ
قُلْنَا
لِقَتَادَةَ
مَا هَاتَانِ
السَّكْتَتَانِ
قَالَ إِذَا
دَخَلَ فِي
صَلَاتِهِ
وَإِذَا
فَرَغَ مِنْ
الْقِرَاءَةِ
ثُمَّ قَالَ
بَعْدُ
وَإِذَا
قَالَ غَيْرِ
الْمَغْضُوبِ
عَلَيْهِمْ
وَلَا
الضَّالِّينَ
Semure (r.a.)'den
demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den iki sekte (sükut)
ezberledim.
(Ravi Abdul-A'la yahut
Îbnu'l-Müsenna) bu hadis hakkında (şöyle) dedi: Biz Katade'ye bu iki sekte
nedir, diye sorduk. (O da; "Birinci sekte) namaza girdiği zaman, (ikinci
de) kıraati bitirdiği zaman" diye cevap verdi. Biraz sonra da "Ve غَيْرِ
الْمَغْضُوبِ
عَلَيْهِمْ
وَلَا
الضَّالِّينَ okuduğunda" dedi.
Diğer tahric: Tirmizî,
salat; İbn Mace
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerifte geçen iki sükut ile ilgili
olarak Musannif Ebu Davud üç hadis daha rivayet etmişti.
1.
Bunlardan İsmail b. Uleyye, Yunus ve el-Hasen senediyle rivayet edilen 776
no'lu hadis-i şerifle onu takibeden ve Esas, el-Hasen, senediyle rivayet edilen
777 no'lu hadis-i şerife göre bu sükut birisi iftitah tekbirinden sonra diğeri
de zamm-ı sureyi okuduktan sonra olmak üzere iki yerdedir.
2.
Yezîd b. Zeri', Saîd, Katade ve Hasen vasıtasıyla rivayet ettiği 778 no'lu
hadis-i şerife göre|ise yine namazda|iki yerde sükut vardır. Ancak önceki iki
hadis-i şeriften farklı olarak bu sükutların birincisinin iftitah tekbirinden sonra
ikincisinin de Fatiha’yı okuduktan sonra olduğu ifade edilmektedir.
3.
Konumuzu teşkil eden 780 no'lu hadis-i şerifin ifadesinden bu sükutun iki
yerde olduğu anlaşılabileceği gibi, üç yerde olduğunu anlamak da mümkündür.
Çünkü hadis-i şerifte açıklandığı gibi hadiseye şahid olan cemaat tarafından
Katade'ye namazdaki bu iki sükutun nerede olduğu sorulunca Katade;
"Birisi iftitah tekbirinden sonra, diğeri de kıraati bitirdikten
sonradır" diye cevap verdiği halde,biraz sonra da, okuduktan sonra"
demesi iki manaya gelebilir:
1.
"Kıraati bitirdiği zaman" cümlesini açıklayıcı mahiyette söylenmiş
bir beyan olabilir. Bu ihtimale göre, namazda biri iftitah tekbirinden, biri de
Fatiha'dan sonra olmak üzere iki yerde sükut vardır.
2.
"Tekbirden sonraki ve zamm-i süreden sonraki sükuttan ayrı olarak bir de
fatihadan sonra vardır" anlamında kullanılmış olabilir ki, bu ihtimale
göre de "cemaatle kılınan bir namazın birinci rekatında üç yerde sükut
var" demektir.
îbn
Mace ve Tirmizî'de bu hadis-i şerif şöyle ifade ediliyor: "Semure dedi ki:
"Nebi (s.a.v.)'den iki sükut ezberledim" Bunun üzerine İmran b.
Huseyn "biz bir sükut ezberlemiştik" diyerek Semure'nin bu sözüne
itiraz etti.
Bunun
üzerine Medine'de ikamet eden Übey b. Ka'b'a bir mektup yazdık; Ubey de cevap
olarak "Semure ezberinde iyi tutmuş" diye yazdı. Said diyor ki:
Katade'ye "Bu iki sekte nedir?" diye sorduk; "Birinci sekte namaza
girdiği zaman, ikincisi de kıraati bitirdiği zaman" diye cevap verdi.
Biraz sonra da okuduğu zaman" diye ilaveetti. (Ravi) diyor ki; Fahr-i
Kainat (s.a.v.) kıraati tamamlayınca kendini toparlayınca-ya kadar sükut
etmekten hoşlanırdı."
Ancak
bu hadisi Darekutnî de aynı senetle rivayet ettiği halde Ebu Davud'un
rivayetinin tersine ikinci sükutun Fatiha'dan sonra olduğunu söylemişlerdir.
Ahmed b. Hanbel de 777 no'lu Yunus hadisini Müsned'inin çeşitli yerlerinde
rivayet etmiş, bunlardan bazısı Ebu Davud'un rivayetine uygun düşerken bazısı
da Darekutnî'nin rivayetine uygun düşmektedir, bütün bunlar gösteriyor ki,
birincisi iftitah tekbirinden sonra, ikincisi Fatihadan sonra, üçüncüsü de
zamm-ı sureden sonra olmak üzere bir farz namazın birinci rekatında imam üç
yerde sekte yapmaktadır. Ancak her ravi bunlardan hangisini duymuşsa onu
nakletmiştir. Bütün rivayetler bir araya getirilince bu sükutların tamamının üç
adet olduğu görülür. Bu sükutun hükmü ile ilgili malumat 777 ve 779 no'lu
hadis-i şeriflerin izahında geçmiştir. Şafiilere göre غَيْرِ
الْمَغْضُوبِ
عَلَيْهِمْ
وَلَا
الضَّالِّينَ ile "amin" kelimeleri arasında susmak
da müstahabdır.[Şevkanî, Neylu'l-evtar, II, 267]