SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 779 >>

DEVAM: 120-121. Namaza Başlarken (Hafif) Susmak

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ الْحَسَنِ أَنَّ سَمُرَةَ بْنَ جُنْدُبٍ وَعِمْرَانَ بْنَ حُصَيْنٍ تَذَاكَرَا فَحَدَّثَ سَمُرَةُ بْنُ جُنْدُبٍ أَنَّهُ حَفِظَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَكْتَتَيْنِ سَكْتَةً إِذَا كَبَّرَ وَسَكْتَةً إِذَا فَرَغَ مِنْ قِرَاءَةِ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَ فَحَفِظَ ذَلِكَ سَمُرَةُ وَأَنْكَرَ عَلَيْهِ عِمْرَانُ بْنُ حُصَيْنٍ فَكَتَبَا فِي ذَلِكَ إِلَى أُبَيِّ بْنِ كَعْبٍ فَكَانَ فِي كِتَابِهِ إِلَيْهِمَا أَوْ فِي رَدِّهِ عَلَيْهِمَا أَنَّ سَمُرَةَ قَدْ حَفِظَ

 

Semure b. Cündub (namazda) iki defa susulduğunu Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den öğrendiğini söylemiştir. (Biri) tekbir aldıktan sonraki sükut, (diğeri de) ‘ğaril mağdubi aleyhim veleddallin...’ (ayetin)i okuduktan sonraki sükut.

 

Semure bunu (böyle) öğrenmişti. (Fakat) İmran b. Husayn buna inanmadı. Bunun üzerine bu mevzuda Übeyy b. Kab'a mektub yazdılar; Ubeyy onlara (yazdığı) mektubunda veyahut onlara (verdiği) cevabında (şöyle demişti): "Semure gerçekten iyi bellemiş."

 

 

AÇIKLAMA:     Semure'nin rivayet ettiği bu hadis görünüşte yine kendisinin rivayet etmiş olduğu 777 no'Iu hadis-i şerife aykırıdır.Burada ikinci sükutun ‘ğaril mağdubi aleyhim veleddallin...’ ayetinden sonra olduğu ifade edil­diği halde 777 no'lu hadiste Fatiha'yı ve zamm-i süreyi bitirdikten sonra susulacağı ifade edilmektedir. Fakat bu çelişkinin sadece görünüşte olup gerçekte böyle bir çelişkinin olmadığını söylemek mümkündür. Çünkü 777 no'lu ha­dis, Resul-i Ekrem'in bir tekbirden sonra, bir de zamm-i sureden sonra ol­mak üzere iki yerde susarak namaz kıldığını ifade ettiği halde, konumuzu teşkil eden hadis bir kere iftitah tekbirinden sonra, bir kere de Fatiha'dan sonra susarak namaz kıldığını beyan etmektedir ki, bu iki ifadenin arasını şu şekilde uzlaştırmak mümkündür: Resul-i Ekrem aslında namazın üç ye­rinde sükut ederdi: 1. Tekbirden sonra, 2. Fatiha'dan sonra, 3. Zamm-i su­reden sonra. Ancak Semure rivayetlerin bazısında birinci sükut ile ikinciden bahsettiği halde üçüncüden bahsetmemiş, bazısında da birinci ile üçüncüden bahsettiği halde, ikinciden bahsetmemiştir. Fakat rivayetler birleştirilince Resul-i Ekrem'in cemaatle kılınan bir namazın üç yerinde sükut etmiş oldu­ğu ortaya çıkar. Nitekim İbn Ebî Şeybe'nin Musannef inde Hafs, Amr ve el-Hasen senediyle Resul-i Ekrem'e ulaşan bir hadis-i şerifte namaz kıldırır­ken, iftitah tekbirinden, Fatiha'dan ve zamm-ı sureden sonra olmak üzere üç yerde sükut ettiği ifade edilmektedir. Ancak 777 no'lu hadisin izahında da ifade ettiğimiz gibi Evza'i, Şafiî ve Ahmed b. Hanbel'e göre iftitah tekbi­rinden sonraki sükuttan maksat, imamın sesini kısarak iftitah duasını oku-masıdır. Fatihadan sonraki sükuttan maksat, imamın tamamen sesini keserek cemaatin Fatiha okumalarını te'mindir. Kıraatten sonraki sükuttan maksatsa, kıraatle rüku' tekbirini ayırmaktır ve bu üç yerde sükut etmek müstehabtır. İftitah tekbirinden sonraki sükuttan maksat, hakiki manada sükut olmayıp, imamın sesini kısarak içinden, alçak sesle iftitah duasını (sübhaneke) okumasıdır. Fatihadan sonraki sükut ise, iyice sesini kısarak içinden giz­lice "amin" demesidir. Zamm-ı sureden sonraki sükuttan maksatsa, kıraatle rüku'un arasını ayırmak ve acele etmemekten ibarettir. Kasden uzatılacak olursa, mekruh olur. Yanılarak uzatılacak olursa secde-i sehv icab eder. Çünkü bununla rüku' te'hir edilmiş olur. Hadisin esas metninin; "Übeyy onlara yaz­dığı mektubunda" şeklinde mi; yoksa "onlara verdiği cevabında" şeklinde mi olduğuna dair tereddüd raviye aittir.