SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 711 >>

DEVAM: 111. "Kadın, Önünden Geçtiği Kimsenin Namazını Bozmaz" Diyenler(İn Delilleri)

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يُصَلِّي صَلَاتَهُ مِنْ اللَّيْلِ وَهِيَ مُعْتَرِضَةٌ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْقِبْلَةِ رَاقِدَةٌ عَلَى الْفِرَاشِ الَّذِي يَرْقُدُ عَلَيْهِ حَتَّى إِذَا أَرَادَ أَنْ يُوتِرَ أَيْقَظَهَا فَأَوْتَرَتْ

 

Hz. Aişe'den (nakledildiğine göre) kendisi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yatağında, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile kıble arasında enlemesine uzanıp uyurken , Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece (teheccüd) namazını kılarmış. (Sonra) vitri kılmak isteyince, Aişe'yi de uyandırır, o da vitri kılarmış.

 

 

Diğer tahric: Buhari, salat, vitr; Müslim, salat; müsafirîn; Nesaî, tahare, kıble; İbn Mace, ikame; Ahmed b-. Hanbel I, 99; VI, 37, 64, 95, 102, 134, ; Darimî, salat 175.

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis-i şerif, uyuyan kimseye doğru namaz kılmanın caiz olduğuna delalet etmektedir. İmam Malik,   Mücahid, Tavus gibi alimler ise, uyuyan kimseden, namaz kılanın zihnini ve gönlünü meş­gul edecek bir halin vukuunu düşünerek bu şekilde namaz kılmayı mekruh görmüşlerdir. Her ne kadar daha önce terceme ettiğimiz,"ne uyuyanın ar­kasında namaz kılınız, ne de konuşanın" manasındaki 694 no'lu hadis-i şe­rif, bunun caiz olmadığını ifade ediyorsa da, izahı esnasında da söylediğimiz gibi o hadis zayıftır. Bu bakımdan ulemanın büyük ekseriyeti uyuyan kim­seye doğru kılınan namazı caiz görmüşlerdir.

 

Namazı kılanın önünde kadının yatıp uyumasının namazı bozmadığına bakarak, namaz kılanın önünden kadının geçmesinin de namazı bozmaya­cağını söylemek mümkündür. Çünkü bu ikinci halde, birincisi kadar ifsat ihtimali yoktur.[el-Menhel, V, 107]

 

Hz. Aişe'nin vitri kılmadan yatmasının hikmeti, Resul-i Ekrem'in ge­celeyin kendisini kaldıracağından emin olmasıdır. Bu bakımdan insan gece kalkabileceğinden emin olduğu takdirde vitri geceye bırakabilir, hatta bu daha faziletlidir.

 

Kadının, namaz kılmakta olan bir kimsenin önünde yatmasıyla o kim­senin namazının bozulacağı görüşünde olanlar, kendi görüşlerinin doğrulu­ğunu isbat için şunları söylemişlerdir:

 

1. Kadının, önünde bulunduğu kimsenin namazını bozmasının sebebi, namaz kılan kimsenin o kadını görmesiyle kalbinde o kadına karşı bir mey­lin doğmasıdır.

 

Hz. Nebi'in,'Hz. Aişe'ye doğru namaz kılması hadisesinde ise, böy­le bir meyil söz konusu değildir.Çünkü Hz.Nebi'in kalbine fevkalade hakimiyetinin ötesinde, o günlerde lamba olmadığı için Hz. Nebi Hz. Aişe'yi görmüyordu da. Nitekim Buharî'nin Hz. Aişe'den rivayet ettiği, "O zamanlar evlerde lamba yoktu"[bk. Buharî, salat] hadisi bunu açıkça ifade etmektedir. Öy­leyse Hz. Nebi önünde yatmakta olan Hz. Aişe'yi görmüyordu. Bu yüzden de namazının bozulması için bir sebeb bulunmuyordu.

 

2. Her ne kadar 711 no'lu hadis kadının, önünde bulunduğu kimsenin namazını bozmadığını ifade ediyorsa da burada Hz. Aişe (r.ahha)’nin Hz. Nebi'in zevcesi olduğunu unutmamak lazımdır. îşte bu sebeble Hz. Nebiin namazı bozulmamıştır. Kadının önünden geçtiği kimsenin na­mazının bozacağını ifade eden 702 no'lu Ebü Zerr hadisinde kasd edilen kadın ise yabancı kadınlardır. Netice olarak namaz kılan kimsenin önünden geçen kadın yabancı bir kadın olursa, o kimsenin namazım bozar. Fakat ya­bancı bir kadın değilse bozmaz.

 

3. Kadının,namaz kılmakta olan kimsenin önünde yatmasıyla o kimsenin namazının bozulmayacağını ifade eden Hz. Aişe hadisinin Resul-i Ekrem'e ait özel bir durum olma ihtimali de vardır. Halbuki aksini ifade eden 702 no'lu Ebü Zerr hadisinin hükmü umumidir; herkese şamildir.

 

Aksi görüşte olan alimler de bu görüşleri sırasıyla şöyle tenkid etmişlerdir:

 

1. Her ne kadar bu alimler, o günlerde evlerde lamba bulunmadığından Hz. Nebi önünde yatmakta olan zevcesini görmemiş ve bu sayede na­mazı bozulmaktan kurtulmuştur diyorlarsa da, bu söz hakikati ifade etmek­ten uzaktır. Yine Hz. Aişe'nin 712 no'lu hadiste gelecek olan "Secdeye varmak istediği zaman beni eliyle iterdi" sözleri, onların aleyhine bir delildir. Çün­kü kadına elle dokunmanın o kadına karşı kalbde, uyandıracağı meyil gözle görmenin uyandıracağı meyil’den daha kuvvetlidir.

 

2. 711 numaralı Aişe hadisindeki, Hz. Aişe'nin Cenab-ı Nebiin-namazını bozmamasını, zevcesi olmasına bağlamaları da isabetsizdir. Çün­kü insanın nefsi zevcesine karşı daha çok duyarlıdır.

 

3. Bu fiilin Hz. Nebie ait özel bir durum olduğu iddiası da isabet­sizdir. Çünkü fiilin Resul-i Ekrem'in şahsına ait bir özellik ifade edebilmesi için buna delalet eden bir delilin bulunması gerekir. Gerçekte, asıl olan Resul-i Ekrem'in her fiilinin bütün müslümanlara şamil bir hüküm ifade etmesidir. Resul-i Ekrem'in bu fiilinin şahsıyla ilgili Özel bir durum ifade ettiğine dair herhangi bir delil mevcud değildir.