بَاب
الرَّجُلِ
يُصَلِّي
وَحْدَهُ
خَلْفَ الصَّفِّ
99. Safların Arkasında
Tek Başına Namaz Kılan Kimse(nin Durumu)
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
وَحَفْصُ
بْنُ عُمَرَ
قَالَا
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ مُرَّةَ
عَنْ هِلَالِ
بْنِ يَسَافٍ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ رَاشِدٍ
عَنْ وَابِصَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
رَأَى
رَجُلًا يُصَلِّي
خَلْفَ
الصَّفِّ
وَحْدَهُ
فَأَمَرَهُ
أَنْ يُعِيدَ
قَالَ
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
الصَّلَاةَ
Vabisa (b. Ma'bed)
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) saffın arasında tek başına namaz kılan bir adam görmüş de kendisine
(namazı) iade etmesini emretmiştir." Süleyman b. Harb, "namazı iade
etmesini emretti" diye rivayet etmiştir."
Diğer tahric: Tirmizî,
mevakît; ibn Mace, ikame; Darimî, salat; Ahmed b. Hanbel, IV, 228.
AÇIKLAMA: 1. Bu hadis-i şerif safların arkasında tek
başına namaz kılan kimsenin namazının fasit olduğuna delalet etmektedir. Nitekim
Nehaî, Veki' b. el-Cerrah, İbn Ebi Leyla, el-Hasan b. Salih ve İbn Münzir bu
görüştedirler.
Ahmed
b. Hanbel'in meşhur olan mezhebi şudur: Safların arkasına durarak cemaatle
namaz kılmakta olan kimse rüku'dan önce saffa girerse namazı sahihdir.[el-Menhel, V, 73] Tek başına saf teşkil
ederek imama uyan bir kimsenin rüku'a vardıktan sonra hem kendi namazı hem de
onun safına duracak olan kimselerin namazları fasit olur. İsterse bu kimselerin
sayısı yüz veya daha çok olsun.[Hattabî, Mealimu's-sünen, I, 440]
Tercemesini
sunduğumuz hadis-i şerif bu alimlerin delilidir. Ayrıca İbn Mace'nin de rivayet
ettiği "Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in safların arkasında tek başına saf
teşkil ederek namaz kılan bir kimseye hitaben dön namazını yeniden kıl"
buyurduğuna dair 1003 no'lu Ali b. Şeyban hadisi de bunların görüşünü
desteklemektedir.
2.
Ancak İmam Malik Evzaî, Şafiî ve rey sahiplerine göre ise, safların gerisinde
tek başına saf teşkil ederek cemaate uyan kimsenin namazı caizdir. Bunların
delili de 683 no'lu hadisdir. Sözü geçen hadiste beyan edildiği üzere Resul-i
Ekrem (s.a.v.) rüku'da iken mescide giren bir kimsenin saffa katılmadan
bulunduğu yerden imama uyarak namazını kılmış bunu gören Resul-i Ekrem (s.a.v.)
de ona iltifat ederek: "Allah senin (cemaatle namaz kılmaktaki arzu ve)
hırsını artırsın. (Fakat) bunu bir daha yapma" buyurmuştur.
Bu
imamlara göre, şayet safların arkasında tek başına imama uyarak namaz kılan bu
kimsenin namazı fasit olsaydı, Resulullah bu kimseye namazını iade etmesini
emrederdi. Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte ifade edilen, Resul-i
Ekrem'in, böyle yalnız başına namaz kılan bir kimseye "dön namazını
tekrar et" buyurmasının gerçek sebebi ise, bu alimlere göre o adamın
safların gerisinde yalnız başına namaz kılması değildir. Gerçek sebeb bu adamın
namazın kerahetini gerektiren başka bir davranışta bulunmuş olmasıdır,
denebilir.
Yahutta
böyle namaz kılan bu kimse fazileti terk ettiğinden dolayı Peygamber (s.a.v.)
faziletten mahrum kalmaması için ona namazını yeniden kılmasını tavsiye
etmiştir.
Ancak
ön safta yer olmadığı için yalnız başına arkada namaz kılmak mecburiyetinde
kalan kimsenin durumunda ihtilaf edilmiştir.
a.
İmam Şafii'ye göre, bu kimse ön saftan birini yanına çekmeden tek başına kılar.
Çünkü eğer ön saftan birini yanına çekecek olursa evvela o kimseyi ön safta
bulunmanın faziletinden mahrum eder ve ayrıca o safta da bir gedik açmış olur.
Bu bakımdan yalnız başına kılar.
b.
İmam Malik'e göre ise, safların arkasında namaz kılan kimsenin namazı tamdır.
Önden bir kimseyi yanına çekmesine lüzum yoktur. Şayet çekecek olursa, çekilen kimse o adama
itaat etmemelidir.
c.
Bazı alimler de ön safta bulunan bir kimseyi arka safa çekmenin o kimseye zulüm
olduğunu söylemişlerdir.
d.
Hanefilere göre ise, o kimse imam rüku'a eğilmek isteyinceye kadar bir kimsenin
dışarıdan gelmesini bekler. Gelmeyeceğini anlayınca da imam ruku'a varmadan ön
safta bulunan birisini yanına çeker ve namazım öyle kılar. Bu hareketiyle
hadis-i şerifteki nehye muhatab olmaktan kurtulur.
Şafii
ulemasının çoğunluğuna göre bu durumda kalan kimse namaza durduktan sonra ön
safta bulunan bir kimseyi çekerek yanına durdurur. O kimse de bu adamın
isteğine itaat etmekle büyük ecirlere nail olur.
Her
ne kadar hüküm bu ise de, zamanımız insanlarının bunu bilmemesi, tatbikinden
doğacak mahzurları da göz önüne alarak safta tek başına namazını kılabileceği
ifade edilmiştir.
Nimet-i
İslam müellifi merhum Mehmed Zihnî Efendi 'nin şu kıymetli mütaleasmı da
unutmamak lazımdır: "Yalınız durmak zamanınızda evladır. Çünkü namaz
meselelerini bilmemek halkın büyük çoğunluğu arasında yaygın olduğundan
çekilen kişinin namazının fasit olma ihtimali vardır."[Nimet-i İslam, I, 235]