بَاب
مَقَامِ
الْإِمَامِ
مِنْ
الصَّفِّ
98. Safta İmamın Yeri
حَدَّثَنَا
جَعْفَرُ
بْنُ
مُسَافِرٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ أَبِي
فُدَيْكٍ
عَنْ يَحْيَى بْنِ
بَشِيرِ بْنِ
خَلَّادٍ
عَنْ أُمِّهِ
أَنَّهَا
دَخَلَتْ
عَلَى
مُحَمَّدِ
بْنِ كَعْبٍ
الْقُرَظِيِّ
فَسَمِعَتْهُ
يَقُولُ
حَدَّثَنِي
أَبُو
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَسِّطُوا
الْإِمَامَ
وَسُدُّوا
الْخَلَلَ
Ebu Hureyre (r.a.)'den;
demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"İmamı (birinci saffın önüne ve) ortaya durdurunuz, (safta bulunan)
boşlukları da doldurunuz."
Sadece Ebu Davud
rivayet etmiştir. Kütüb-i Sitte'den.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerif, imamın en önde, birinci
saffın sağ ucu ile sol ucuna eşit uzaklıkta bulunacak şekilde tam ortaya durmasını emretmektedir.
Yoksa
imamın da birinci saffa katılarak cemaatle aynı hizada ve saffın ortasında
durması söz konusu değildir. Çünkü diğer pek çok hadis-i şeriflerde
belirtildiği üzere imamın yeri saffın önüdür. Bu durumda cemaat iki veya daha
fazla kişi olunca imamın arkasına ve imam tam ortalarına gelecek şekilde
dururlar. Ancak Abdullah b. Mes'ud (r.a.) cemaatin iki kişi olması halinde
birinin imamın sağına diğerinin de soluna durması gerektiği görüşündedir.
Bununla
beraber imamın hadiste tarif edildiği şekilde cemaatin önüne ve tam ortasına
durmasının hükmü mendubdur. Şayet cemaat buna uymazsa efdal olanı terk etmiş
olur.