DEVAM: 93. Safların
Düzeltilmesi
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُعَاذٍ
حَدَّثَنَا
خَالِدُ بْنُ
الْحَارِثِ
حَدَّثَنَا
حَاتِمٌ
يَعْنِي
ابْنَ أَبِي
صَغِيرَةَ
عَنْ سِمَاكٍ
قَالَ
سَمِعْتُ
النُّعْمَانَ
بْنَ بَشِيرٍ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يُسَوِّي
صُفُوفَنَا
إِذَا
قُمْنَا
لِلصَّلَاةِ
فَإِذَا
اسْتَوَيْنَا
كَبَّرَ
Nu'man b. Beşîr'den;
demiştir ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biz namaza kalkınca
saflarımızı düzeltirdi. Biz (saflarımızda iyice) düzelince de tekbir
alırdı."
Diğer tahric: Müslim,
salat; Tirmizî, mevakît; Ahmed b. Hanbel, IV, 270, 272, 276.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerif imamın gerek eliyle gerekse
diliyle veya işaretleriyle safları düzeltmesi ve ondan sonra namaza durması
lazım geldiğine delalet etmektedir. Ulemanın büyük çoğunluğu bu hadis-i şerifi
delil getirerek, "îmam iftitah (başlama) tekbirini, safları iyice
düzelttikten sonra alır" demişler ve safların tertibi de cemaat ayağa
kalktıktan sonra olacağına göre, imamın ancak ikamet bittikten ve safları
düzelttikten sonra namaza duracağı görüşünü kabul etmişlerdir. Bazı alimlerse
imam, ikamet getirilirken safları düzeltir, müezzin "kad
kametissalatu" deyince de iftitah tekbirini alır demişlerdir. Bilindiği
gibi Hanefî uleması da bu görüştedir.