DEVAM: 93. Safların
Düzeltilmesi
حَدَّثَنَا
هَنَّادُ
بْنُ
السَّرِيِّ
وَأَبُو
عَاصِمِ بْنُ
جَوَّاسٍ
الْحَنَفِيُّ
عَنْ أَبِي
الْأَحْوَصِ
عَنْ
مَنْصُورٍ عَنْ
طَلْحَةَ
الْيَامِيِّ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
عَوْسَجَةَ
عَنْ
الْبَرَاءِ
بْنِ عَازِبٍ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَتَخَلَّلُ
الصَّفَّ
مِنْ
نَاحِيَةٍ
إِلَى نَاحِيَةٍ
يَمْسَحُ
صُدُورَنَا
وَمَنَاكِبَنَا
وَيَقُولُ
لَا
تَخْتَلِفُوا
فَتَخْتَلِفَ
قُلُوبُكُمْ
وَكَانَ
يَقُولُ
إِنَّ
اللَّهَ
وَمَلَائِكَتَهُ
يُصَلُّونَ
عَلَى
الصُّفُوفِ
الْأُوَلِ
el-Bera b. Azib
(r.a.)'den; demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ucdan bir uc'a
safların arasına girer, göğüslerimize ve omuzlarımıza dokunarak (bizi
doğrultur) ve; "Eğri büğrü olmayınız ki kalbleriniz arasında ihtilaf
olmasın, şüphesiz Allah ile melekler ilk saflara rahmet ve istiğfar
ederler" buyurdu.
Diğer tahric: Nesaî,
imame; ezan; îbn Mace, ikame; Ahmed b. Hanbel, IV, 269, 284, 285, 296, 297,
AÇIKLAMA: Hadisin zahirine göre
kalb, dış organların hareketlerinden müteessir olmakta ve hatta tamamen onların
hareketlerine bağlı olarak değişmektedir. Gerçekten de fiillerimizle
fikirlerimiz arasında karşılıklı te'sirler vardır. Toplumsal davranışların ise,
fikir ve hisler üzerindeki te'siri daha da büyüktür.
Ancak
bu hadis-i şerifin, "dikkat edin vücudda bir et parçası vardır; iyi olduğu
zaman vücudun tamamı iyidir, o bozulduğu zaman vücudun tamamı bozulur. Dikkat
edin o kalbdir." hadis-i şerifiyle tearuz ettiği zannedilmemelidir. [Buharî, iman; Müslim,
müsakat; Îbn Mace, fiten; Darimî, büyü' ; Ahmed b. Hanbel, IV, 270, 274]
Çünkü
bu hadiste fert veya toplum olarak kişilerin davranışlarının başkalarının
kalbi, fikri ve hisleri üzerindeki tesirleri ifade edilirken, ikinci hadis-i
şerifte şahsın kalb alemindeki kendi duygu, düşünce ve heyecanlarının yine
kendi dış organları üzerindeki tesiri ifade edilmektedir. Bu manada kalb
gerçekten vücud sarayının hükümdarıdır. Vücudun bütün organları ona bağlıdır.
Bazan
kalb sevinçle dolar da gözler bu sevincin müjdesini pırıl pırıl parlayarak
verir, dudaklar memnuniyetle gülümser. Bazan sıkıntıdan patlayacak hale gelen
kalbin bu dehşet verici hali yüzlerde en açık ifadesini bulur. Bazan berrak bir
suyun şırıltısını hatırlatacak kadar şen ve tatlı, bazan bir kayanın uçurumlara
yuvarlanışındaki korkunç gürültüleri hatırlatacak derecede sert ve keskin
ifadeli sözler hep içteki kalbin dışta görülen eserleridir.
Ayrıca
bu hadis-i şerifte ilk safların fazileti beyan edilmiştir. Nitekim diğer bir
hadiste şöyle buyurulmuştur: "Erkek saflarının en hayırlısı birincisi ve
en hayırsızı sonuncusudur. Kadın saflarının en hayırlısı sonuncusu ve en
hayırsızı birincidir"[bk. 678. hadis.] Ayrıca,"Resulullah birinci saf
için üç kere ve ikinci saf için de iki kere istiğfar etmiştir."[Tirmizi, mevakit; îbn
Mace, ikame; Darimi, salat; Ahmed b. Hanbel IV, 126, 128]
Bu
bakımdan Allah'ın rahmeti en çok ilk safların üzerine iner.[bk. 678. hadis]