DEVAM: 93. Safların
Düzeltilmesi
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ سِمَاكِ
بْنِ حَرْبٍ قَالَ
سَمِعْتُ
النُّعْمَانَ
بْنَ بَشِيرٍ
يَقُولُ
كَانَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يُسَوِّينَا
فِي الصُّفُوفِ
كَمَا
يُقَوَّمُ
الْقِدْحُ
حَتَّى إِذَا
ظَنَّ أَنْ
قَدْ
أَخَذْنَا
ذَلِكَ عَنْهُ
وَفَقِهْنَا
أَقْبَلَ
ذَاتَ يَوْمٍ
بِوَجْهِهِ
إِذَا رَجُلٌ
مُنْتَبِذٌ
بِصَدْرِهِ
فَقَالَ
لَتُسَوُّنَّ
صُفُوفَكُمْ
أَوْ
لَيُخَالِفَنَّ
اللَّهُ
بَيْنَ
وُجُوهِكُمْ
Simak b. Harb'den;
demiştir ki: Nu'man b. Beşîr'i (şöyle) derken işittim: "Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bizi saflarda ok gibi düzene sokardı. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bizim bunu öğrendiğimize (ve önemini) anladığımıza kanaat
getirinceye kadar (bu işe devam etti).
Bir gün (yine) bize
yönelmişti. Bir de ne görsün, bir adam göğsünü (saftan) ileri çıkarmış
(duruyor). Bunun üzerine (şöyle); (Allah'a yemin olsun ki) Ya saflarınızı
düzeltirsiniz, yahutta Allah aranızı açar" diye buyurdu.
Diğer tahric: Buharî,
ezan; Tirmizi, mevakit; Nesaî, imame; Ahmed b. Hanbel, IV, 271, 272, 276, 277
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerif safların düzeltilmesini
emretmektedir. Safların düzeltilmesinden maksat, bir safta bulunan kimselerin
dümdüz bir hizada durmalarıdır. Safların aralarındaki boşlukları doldurmaya
tesviye denir. Bu bakımdan cemaatle namaz kılacak olan kimse, hem safların
sıklığına hem de düzgünlüğüne dikkat etmeli ve bu düzeni bozmaktan son derece
sakıncalıdır. Nebi Efendimizin, "Ya safları düzeltirsiniz, yahutta Allah
yüzlerinizi başka başka kılıklara çevirir (aranızı açar)" buyurması,
safları düzgün tutmayanlar hakkında büyük bir tehdiddir. Cemaat çeşitli
yönlere dönerek safları bozunca, cezaları, suçları cinsinden olmak üzere,
yüzleri de başka kılıklara döndürülecektir. Bazıları bu cümleye "Allah
aranıza düşmanlık ve kin sokar, kalplerinizi değiştirir” şeklinde mana
vermişlerdir. Çünkü cemaatin safları bozması zahirî bir muhalefettir. Zahirin
muhalefeti ise, batının muhalefetine sebeb olur.
Ulemadan
bazıları da hadiste zahirî manasının kasd edildiğini söyleyerek hadise şöyle
mana vermişlerdir: "Saflarınızı düzeltin! Düzeltmezseniz, Allah da sizin
yüzlerinizi asli yaratılışından çıkararak kafanız tarafına çevirir. Neticede
çirkin bir şekil alırsınız."
Namazda
safları düzeltmenin mezheb imamlarına göre hükmü bir önceki hadis-i şerifte
geçmiştir. Oraya müracaat edilebilir.
Rivayete
göre Hz. Ömer safları düzeltmek için özel adamlar görevlendirmişti. Kendisi
imam olduğu vakit bu görevliler safların düzeldiğini haber vermedikçe namaza
niyetlenmezdi. Hz. Osman ile Hz. Ali'nin bu cihete çok dikkat ettikleri rivayet
olunur. Hatta Hz. Ali namaza duracağı zaman, safları teftiş eder bir safta
eğrilik görürse: "Ey filan, sen biraz ileri çık; ey falan sen de biraz
geri çekil!.." dermiş. Hadis-i şerif safların düzeltilmesinden başka
ikamet esnasında ve ikametle namaz arasında konuşmanın caiz olduğuna da
delildir.[A.Davudoğlu:
Sahih-i Müslim Terceme ve Şerhi, III, 197.]