SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 662 >>

DEVAM: 93. Safların Düzeltilmesi

 

حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِي زَائِدَةَ عَنْ أَبِي الْقَاسِمِ الْجُدَلِيِّ قَالَ سَمِعْتُ النُّعْمَانَ بْنَ بَشِيرٍ يَقُولُ أَقْبَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى النَّاسِ بِوَجْهِهِ فَقَالَ أَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثَلَاثًا وَاللَّهِ لَتُقِيمُنَّ صُفُوفَكُمْ أَوْ لَيُخَالِفَنَّ اللَّهُ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ قَالَ فَرَأَيْتُ الرَّجُلَ يَلْزَقُ مَنْكِبَهُ بِمَنْكِبِ صَاحِبِهِ وَرُكْبَتَهُ بِرُكْبَةِ صَاحِبِهِ وَكَعْبَهُ بِكَعْبِهِ

 

Nu'man b. Beşir şöyle demiştir: (Birgün) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaat'e yönelerek üç defa: "Saflarınızı düzeltiniz-' buyurdu (ve sonra şöyle devam etti): "Vallahi ya saflarınızı düzeltirsiniz, yahutta Allah kalblerinizi başka başka taraflara çevirir."

(Ravi Nu'man b. Beşîr) dedi ki: Ben (Resul-i Ekrem'in bu sözünden) sonra gördüm ki herkes omuzunu arkadaşının omuzuna, dizini arkadaşının dizine, topuğunu (da) arkadaşının topuğuna yapıştırıyordu.”

 

 

Diğer tahric: Müslim: salat; Tirmizi, mevakît, Nesaî, tatbîk; sehv; imame; cenaiz; Ahmed b. Hanbel II, 98, 314; III, 103,182, 263; IV, 276; Beyhakî, S.kübra, I, 76.

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis-i şerifin zahirine göre buradaki safların düz ve sık tutulmasına dair emrin farziyet ifade etmesi gerekir. Çünkü böyle yeminle birlikte şiddetli tehdid bildiren emirlerin hükümleri farziyet ifade eder.

 

İbn Hazm bu hadis-i şerifin zahirine sarılarak namazda safları düz tutmanın farz olduğuna hükmetmiştir, İbn Hazm ayrıca Hz. Ömer'in, safların düz tutulması için Ebu Osman en-Nehdî'nin ayağına vurduğuna da­ir rivayet edilen hadis ile ve bir de Süveyd b.Ğafle'den rivayet edilen, "Bilal bizim omuzlarımızı bir hizaya getirir ve namazda ayaklarımıza vururdu" me­alindeki hadis-i şerifle amel etmiş ve Hz. Ömer ve Bilal farzın dışında her­hangi bir fiili terk etmekten dolayı kimsenin ayaklarına vurmamışlardır, demiştir.

 

Ulemanın büyük çoğunluğuna göre ise, namazda safları düzgün tutma­nın hükmü sünnettir. Hatta bazı kimseler safları namazda düz tutmanın hük­münün sünnet olduğuna dair icma bulunduğunu iddia etmişlerdir. Bu hükmü benimseyen kimselere göre hadis-i şerifteki yeminle te'kid edilmiş olan şid­detli tehditler farziyyet için değil, safların düzgün tutulmasına teşvik ve bu­na uymayanları bu hareketlerinden sakındırmak içindir.

 

Aynı şekilde Hz. Bilal ve Hz. Ömer'in, safların düzenini bozan kimse­lerin ayaklarına vurmaları da safları düz tutmanın farz olduğunu ifade et­mez. Çünkü bu zatların, sünnetin terkinden dolayı da ta'zir cezası gerektiği görüşünde oldukları bilinmektedir.

 

Hadis-i şerifte geçen "Allah'ın kalbleri başka başka tarafa çevirmesi*' sözüyle kasd edilen mana ise kalblerin kin, düşmanlık ve öfke ile dolması, cemaatin kalbine müslümanlığın ekmiş olduğu esvgi ve merhamet duygula­rının, yerlerini bu süflî duygulara terk etmesi demektir. Çünkü dış organlar­la yapılan fiillerin kalbteki ve iç dünyamızdaki tesiri büyüktür. Dışarıdaki her hareketin içte kendine göre bir tesiri vardır.