SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 643 >>

بَاب مَا جَاءَ فِي السَّدْلِ فِي الصَّلَاةِ

85. Namazda Elbiseyi Yerde Sürünecek Kadar Sarkıtmak

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلَاءِ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى عَنْ ابْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ الْحَسَنِ بْنِ ذَكْوَانَ عَنْ سُلَيْمَانَ الْأَحْوَلِ عَنْ عَطَاءٍ قَالَ إِبْرَاهِيمُ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنْ السَّدْلِ فِي الصَّلَاةِ وَأَنْ يُغَطِّيَ الرَّجُلُ فَاهُ قَالَ أَبُو دَاوُد رَوَاهُ عِسْلٌ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنْ السَّدْلِ فِي الصَّلَاةِ

 

Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazda elbisenin yere sarkıtılması ve erkeğin ağzını örtmesini yasaklamıştır.

 

Ebu Davud dedi ki: Bu hadisi bir de İsa, Ata yoluyla Ebu Hureyre’den "Nebî (s.a.v.) namazda elbiseyi yere sarkıtmaktan nehyetmiştir" şeklinde rivayet etmiştir.

 

 

Diğer tahric: Tirmizî, salat; Ahmed b. Hanbel,II, 295, 341, 345, 348.    

 

AÇIKLAMA:     "Sedl; sarkıtmak" kelimesi üzerinde lügat ve hadis alimleri  çeşitli görüşler ortaya atmışlardır.

 

Bunlardan Hattabî "sedl", elbiseyi yere değecek şekilde salıvermektir, demiştir. Hattabî bu sözüyle sedl ile isbfil arasında bir fark görmediğini ifa­de etmiştir.

 

Ebu Ubeyde'ye göre ise, bu kelimenin manası, Önü açık kalacak şekilde elbiseyi iki  tarafa salıvermektir. Eğer öndeki açıklığı kapatacak şekilde elbisenin yanlarını önünde ka­vuşturacak olursa sedl sayılmaz.

 

Hanefî alimlerinden İbn Hümam da sedPi şöyle tarif etmiştir: "sed! in­sanın pek çok kişilerin yaptığı ve adet haline getirdiği gibi peştemal veya ben­zeri elbiseleri (üzerine giymeden veya usulüne göre düğmelemeden) omuzuna atıvermektir. Elbiseyi böyle omuzuna alan kimsenin namaz esnasında bu el­biseyi çıkarması gerekir."

 

İbn Hümam'ın bu sözlerinden ''sedl" kelimesiyle, günümüzde bazı kim­selerin yaptığı gibi ceket veya pardüsülerin giyilmeden omuzlarına atılması­nın kasd edildiği anlaşılıyor.

 

îbn Esîr bu kelime üzerinde en-Nihaye'de iki görüş ileri sürmüştür:

 

1. Kişinin bir elbiseye bürünmesi ve kollarını içeride bırakarak rüku ve secdeye o şekilde varmasıdır.

 

2. Peştamalın ortasını başın üzerine koyup (iki ucunu omuzlarda birleştirmeksizin) sağından ve solundan aşağı sarkıtmaktır.

 

Nitekim Süyütî, Beyhakî, el-Herevî, Ebu Ishak, îbn Kudame, Hanefî alimlerinden el-Merginanî ve ez-Zeylaî de îbnu'I-Esîr'in birinci görüşünü tercih etmişlerdir.

 

Hattabî'nin beyanına göre, bazı alimler namaz esnasında "sedl" de bir sakınca görmemişlerdir. Ata, Mekhul, Zührî, el-Hasen ve. ibn Sirin bunlar­dandır.

 

Aynı şekilde îmam Malik de bunda bir sakmca görmemektedir.

 

Bu alimlerin bu kıyafette namaz kılmanın caiz olduğunu söyledikleri hal­de namaz dışında böyle kıyafetle gezmenin doğru olmadığını söylemelerine sebep şudur: Namaz esnasında insan bir noktada sabit kaldığından bu kıya­fet namaz içerisinde insana bir böbürlenme duygusu vermez. Namaz dışın­da ise, bu kıyafet sahibine büyüklenme duygusu vereceğinden nehyedilmiştir.

 

Süfyan es-Sevrî bu kıyafetle namaz kılmayı mekruh görürdü, imam Şafiî ise, namaz içinde ve dışında bu kıyafetin mekruh olduğunu söylerdi.

 

Ahmed b. Hanbel'e göre ise, Sedl'in namazda mekruh oluşu, bu sarkı­tılan elbisenin altında başka elbise olmamasına bağlıdır. Şayet elbisenin al­tında, ikinci bir elbise varsa mekruh değildir. Bezlu'I-Mechud sahibi, Bedayi' -den naklen şunları söylüyor: "Hanefî mezhebinde ise bu kıyafetle namaz kılmak mekruhtur.”[bk.Bezhı'l-Mechudl, IV, 309]

 

Şevkanî ise, Neyl'de şunları söylüyor: "Hadis-i şerifi sedl kelimesinin bütün bu manalarıyla tefsir etmek mümkündür. En sağlam olan yol da bu­dur."

 

Hadis-i şerifte geçen "ağzı kapamak"tan maksat, eski Arapların yaptı­ğı gibi ağzı yaşmakla sararak kapatmaktır. Bu hal mecusîlerin ateşe tapın­ma anındaki hallerine benzediğinden yasaklanmıştır.

 

Bezi sahibinin beyanına göre, ağzı bu şekilde kapamak, okumaya engel olacağı için de sakıncalıdır. Reddü'l-Muhtar'dan ve Tahavi’de hanefî imam­larının bu konudaki görüşleri nakledilirken namazı böyle ağzı kapalı kılma­nın mekruh olduğu ifade edilmiştir. Esnemeden dolayı ağzı elle kapatmakta ise, bir sakınca yoktur.

 

Bu konuda fazla bilgi için 637. hadisin şerhine de bakılabilir.