DEVAM: 74. Cemaatın
İmama Uyması Gereken Yerler
حَدَّثَنَا
الرَّبِيعُ
بْنُ نَافِعٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
إِسْحَقَ
يَعْنِي
الْفَزَارِيَّ
عَنْ أَبِي
إِسْحَقَ
عَنْ
مُحَارِبِ بْنِ
دِثَارٍ
قَالَ
سَمِعْتُ عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
يَزِيدَ
يَقُولُ
عَلَى الْمِنْبَرِ
حَدَّثَنِي
الْبَرَاءُ
أَنَّهُمْ
كَانُوا
يُصَلُّونَ
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ فَإِذَا
رَكَعَ
رَكَعُوا
وَإِذَا
قَالَ سَمِعَ
اللَّهُ
لِمَنْ
حَمِدَهُ
لَمْ نَزَلْ قِيَامًا
حَتَّى يَرَوْهُ
قَدْ وَضَعَ
جَبْهَتَهُ
بِالْأَرْضِ
ثُمَّ
يَتَّبِعُونَهُ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
Muharib b. Disar (şöyle)
demiştir: Abdullah b. Yezîd'i minber üzerinde şöyle konuşurken dinledim:
"Bana el-Bera rivayet etti ki, kendileri Resül-i Ekrem (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) iIe birlikte namaz kılarlarmış. O rüku etti mi onlar da rüku'
ederlermiş. (Bera sözlerine şöyle devam etmiştir:) "Semiallahü limen
hamideh" dediği vakit, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın alnını
yere koyduğunu görünceye kadar ayakta dikilirdik. Sonra (bütün cemaat secdeye
vararak) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem))'e uyardık.
Diğer tahric: Müslim,
salat; Nesai, imame
AÇIKLAMA: Aliyyü'l-Kari rüku'a varmak için Resul-i Ekrem
(s.a.v.)'in rüku'a vardığını görünceye kadar beklemenin hikmetini şöyle
açıklıyor: Kıyam ile rüku'un arasındaki mesafe kısa olduğu için imamdan önce
rüku'a varma tehlikesi yoksa da kıyamla secde arasındaki mesafe uzun
olduğundan, imamla beraber secdeye giden kimsenin imamdan önce secde mahalline
erişmesi, dolayısıyla imamın önüne geçmiş olması tehlikesi söz konusudur. Bu
sebeble ashab-ı kiram, Nebiyy-i Ekrem'in talimatı üzere imam secdeye varmadığı
müddetçe secdeye gitmezlerdi.
Bu
babta geçen bütün hadis-i şerifler cemaatin, namazın bütün cüzlerinde imama
uymaları gerektiğini ifade etmektedir. Hülasa olarak şunu söylemek mümkündür:
Hanefîlere göre imama tabi olmak üç şekilde mümkündür:
1.
Cemaatin fiilinin imamın fiiliyle aynı anda olmasıdır. Yani imamla beraber
cemaatin aynı anda niyet etmesi ve rüku'a gitmesi gibi.
2.
Cemaatin hemen imamdan sonra hareket etmesi.
3.
Cemaatin imamdan oldukça geç davranması fakat eda etmekte olduğu rüknü
bitirmeden imama yetişmesi.
İşte
bu suretlerin üçüne de "imama uyma" denilir. Buna göre imamdan önce hareket
etmemek veya* tamamen geri kalmamak şartıyla imamla beraber rüku'a varan yahut
imam rüku'dan doğrulduktan sonra imamla birlikte secde eden cemaat imama uymuş
sayılır. Namazın farzlarından bu manada imama uymak farz, vaciblerinde uymak
vacib, sünnetlerinde uymaksa sünnettir.[Davudoğlu Ahmed İbn Abidin Terceme ve Şerhi,
II, 232]
Şafiilere
göre de imama uymak şu şekilde olur:
1.
Cemaatin iftitah tekbiri mutlaka imamın tekbirinden sonraya kalmalıdır.
İmamdan önce veya onunla beraber tekbir alacak olursa, namaz batıl olur. Bir
harfi dahi imamla beraber telaffuz etse durum aynıdır.
2.
Cemaatin selamı imamdan sonra olmalıdır. İmamla beraber selam vermek mekruhtur.
İmamdan önce selam vermekse namazı bozar.
3.
Birbiri ardınca gelen iki fiilî rüknü cemaat Özürsüz olarak imamdan önce veya
sonra yapmamalıdır.
Malikî
ve Hanbelîlere göre imama uymak bütün fiillerde imamdan sonraya kalmakla olur.
Ancak imama yetişemeyecek derecede gecikmemek lazımdır. 603. hadisin şerhine
bakılmalıdır.