SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 622 >>

DEVAM: 74. Cemaatın İmama Uyması Gereken Yerler

 

حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَقَ يَعْنِي الْفَزَارِيَّ عَنْ أَبِي إِسْحَقَ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ يَزِيدَ يَقُولُ عَلَى الْمِنْبَرِ حَدَّثَنِي الْبَرَاءُ أَنَّهُمْ كَانُوا يُصَلُّونَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَإِذَا رَكَعَ رَكَعُوا وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ لَمْ نَزَلْ قِيَامًا حَتَّى يَرَوْهُ قَدْ وَضَعَ جَبْهَتَهُ بِالْأَرْضِ ثُمَّ يَتَّبِعُونَهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

 

Muharib b. Disar (şöyle) demiştir: Abdullah b. Yezîd'i minber üzerinde şöyle konuşurken dinledim: "Bana el-Bera rivayet etti ki, kendileri Resül-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iIe birlikte namaz kılarlarmış. O rüku etti mi onlar da rüku' ederlermiş. (Bera sözlerine şöyle devam etmiştir:) "Semiallahü limen hamideh" dediği vakit, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın alnını yere koyduğunu görünceye kadar ayakta dikilirdik. Sonra (bütün cemaat secdeye vararak) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem))'e uyardık.

 

 

Diğer tahric: Müslim, salat; Nesai, imame

 

AÇIKLAMA:     Aliyyü'l-Kari rüku'a varmak için Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in rüku'a vardığını görünceye kadar beklemenin hikmetini şöyle açıklıyor: Kıyam ile rüku'un arasındaki mesafe kısa olduğu için imamdan önce rüku'a varma tehlikesi yoksa da kıyamla secde arasındaki mesafe uzun olduğundan, imamla beraber secdeye giden kimsenin imamdan önce secde mahalline erişmesi, dolayısıyla imamın önüne geçmiş olması tehlikesi söz ko­nusudur. Bu sebeble ashab-ı kiram, Nebiyy-i Ekrem'in talimatı üzere imam secdeye varmadığı müddetçe secdeye gitmezlerdi.

 

Bu babta geçen bütün hadis-i şerifler cemaatin, namazın bütün cüzle­rinde imama uymaları gerektiğini ifade etmektedir. Hülasa olarak şunu söy­lemek mümkündür: Hanefîlere göre imama tabi olmak üç şekilde mümkündür:

 

1. Cemaatin fiilinin imamın fiiliyle aynı anda olmasıdır. Yani imamla beraber cemaatin aynı anda niyet etmesi ve rüku'a gitmesi gibi.

 

2. Cemaatin hemen imamdan sonra hareket etmesi.

 

3. Cemaatin imamdan oldukça geç davranması fakat eda etmekte oldu­ğu rüknü bitirmeden imama yetişmesi.

 

İşte bu suretlerin üçüne de "imama uyma" denilir. Buna göre imam­dan önce hareket etmemek veya* tamamen geri kalmamak şartıyla imamla beraber rüku'a varan yahut imam rüku'dan doğrulduktan sonra imamla bir­likte secde eden cemaat imama uymuş sayılır. Namazın farzlarından bu ma­nada imama uymak farz, vaciblerinde uymak vacib, sünnetlerinde uymaksa sünnettir.[Davudoğlu Ahmed İbn Abidin Terceme ve Şerhi, II, 232]

 

Şafiilere göre de imama uymak şu şekilde olur:

 

1. Cemaatin iftitah tekbiri mutlaka imamın tekbirinden sonraya kalma­lıdır. İmamdan önce veya onunla beraber tekbir alacak olursa, namaz batıl olur. Bir harfi dahi imamla beraber telaffuz etse durum aynıdır.

 

2. Cemaatin selamı imamdan sonra olmalıdır. İmamla beraber selam vermek mekruhtur. İmamdan önce selam vermekse namazı bozar.

 

3. Birbiri ardınca gelen iki fiilî rüknü cemaat Özürsüz olarak imamdan önce veya sonra yapmamalıdır.

 

Malikî ve Hanbelîlere göre imama uymak bütün fiillerde imamdan son­raya kalmakla olur. Ancak imama yetişemeyecek derecede gecikmemek la­zımdır. 603. hadisin şerhine bakılmalıdır.