بَاب
الْإِمَامِ
يَقُومُ
مَكَانًا
أَرْفَعَ
مِنْ مَكَانِ
الْقَوْمِ
66. İmamın Cemaatten
Daha Yüksek Bir Yerde Durması
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ سِنَانٍ
وَأَحْمَدُ
بْنُ
الْفُرَاتِ
أَبُو
مَسْعُودٍ
الرَّازِيُّ
الْمَعْنَى
قَالَا
حَدَّثَنَا يَعْلَى
حَدَّثَنَا
الْأَعْمَشُ
عَنْ إِبْرَاهِيمَ
عَنْ
هَمَّامٍ
أَنَّ
حُذَيْفَةَ أَمَّ
النَّاسَ
بِالْمَدَائِنِ
عَلَى دُكَّانٍ
فَأَخَذَ
أَبُو
مَسْعُودٍ
بِقَمِيصِهِ
فَجَبَذَهُ
فَلَمَّا
فَرَغَ مِنْ
صَلَاتِهِ
قَالَ أَلَمْ
تَعْلَمْ
أَنَّهُمْ
كَانُوا
يُنْهَوْنَ
عَنْ ذَلِكَ
قَالَ بَلَى
قَدْ
ذَكَرْتُ
حِينَ مَدَدْتَنِي
Hemmam (b. el-Haris)'in
rivayetine göre, Huzeyfe (b. el-Yeman) (r.a.) Medayin'de bir sedir üzerinde
halka imam olmuştu. Ebu Mes'ud, O'nu gömleğinden tutup çekti (ve oradan
indirdi). Namazı kıldıktan sonra, (Ebu Mes'ud ona): "Sahabîlerin böyle
yüksek yerde namaz kıldırmaktan nehyedildiklerini bilmiyor muydun?" dedi.
O da, "evet biliyorum. (Ama unutmuşum). Sen beni çekince hatırladım."
(diye cevap verdi.)
Sadece Ebu Davud
rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Bu mevzuyu açıklarken, merhum Ömer Nasuhî
Bilmen Efendi, Büyük İslam İlmihali isimli eserinin 146. sahifesinde şöyle
diyor:
"İmamın
cemaatten en az bir arşın (68 cm) miktarı yüksek veya alçak bir yerde durup
namaz kıldırması mekruhtur. Meğer ki kendisiyle beraber cemaatten bir kaç kişi
bulunsun.”
Bu
hadis-i şerifte geçen ... kelimesi, bazı nüshalarda mechul sigasiyle (...)
şeklinde harekelenmiştir ki, biz de tercememize bunu esas aldık. Bu mevzudaki
imamların görüşü için aşağıda gelen 598 no'lu hadis-i şerifin şerhine müracaat
edilmelidir.