DEVAM: 127. Cuma Günü
Ğusletmek
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سَلَمَةَ
الْمُرَادِيُّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
الْحَارِثِ
أَنَّ
سَعِيدَ بْنَ
أَبِي
هِلَالٍ
وَبُكَيْرَ
بْنَ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْأَشَجِّ
حَدَّثَاهُ
عَنْ أَبِي بَكْرِ
بْنِ
الْمُنْكَدِرِ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
سُلَيْمٍ
الزُّرَقِيِّ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ
عَنْ أَبِيهِ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ الْغُسْلُ
يَوْمَ الْجُمُعَةِ
عَلَى كُلِّ
مُحْتَلِمٍ
وَالسِّوَاكُ
وَيَمَسُّ
مِنْ
الطِّيبِ مَا
قُدِّرَ لَهُ
إِلَّا أَنَّ
بُكَيْرًا
لَمْ يَذْكُرْ
عَبْدَ
الرَّحْمَنِ
وَقَالَ فِي
الطِّيبِ
وَلَوْ مِنْ
طِيبِ
الْمَرْأَةِ
Ebu Said el-Hudri (r.a.)
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Cuma günü gusül etmek ve dişleri misvaklamak ihtilam (baliğ) olan herkese
sabittir.[252] (Baliğ kimse o gün) kendisi için takdir edilen kokudan (da)
sürer."
(Ravilerden) Bukeyr,
Abdurrahman'ı zikretmemiş, koku hakkında da "kadınların kokusundan bile
olsa" demiştir.
Diğer tahric: Müslim,
cuma; Nesai, cuma; Ahmed b. Hanbel, III,
30, 69; IV, 34.
AÇIKLAMA: Hadisinin Buharideki
rivayeti şeklindedir. Dipnotta işaret edilen Ebu Davud nüshasındaki rivayet de
aynıdır.Buradaki .... cümlesi de Müslim'de "bulabildiği takdirde"
demektir. Bu cümle hakkında Kadı Iyaz, "Bu cümle bulabildiğini sürmesi
hususunda te'kid için ya da çok sürmek istediğini anlatmak için söylenmiş
olabilir. Birinci mana daha zahirdir" demiştir.
BehlüI-mechud
sahibi ise, "Kadı İyaz'ın dediği bu iki ihtimal, Müslim'in rivayetine
göredir; Ebu Davud'un rivayetine göre, te'kid olma ihtimali daha yakındır"
demiştir. Ancak bu ifadeler Kadı iyaz'ın söylediklerinden pek farklı değildir.
Bu
Hadisin Buhari'de yer alan rivayetindeki "vacib" lafzının açık
ifadesine bakarak, cuma günü guslü vacip görenler bu hadisi delilleri arasına
almışlardır. Cumhur ise buradaki "vacib"in terkedilmesi uygun olmayan
müekked sünnete delalet ettiğini, gusülden sonra zikredilen misvak kullanma ve
koku sürünmenin de bunu pekiştirdiğini söylemişlerdir. Çünkü misvak kullanmak
ve koku sürünmek ittifakla vacip değildir. Vacib olmayan bir şeyin vacip olanla
birlikte tek lafızla müşterek olarak kullanılması sahih değildir. O halde cuma
günkü gusül de vacip değil, misvak kullanma ve koku sürünmenin hükmündedir.
İbnü'l-Cevzi:
"Özellikle ma'tufun hükmü sarahaten ifade edilmediği zaman, vacib olmayan
bir şeyin vacib olan birşey üzerine atfına mani bir durum yoktur" demiş ve
cumhurun bu hadisi, kendi mezheplerine göre te'villerini tenkid etmiştir.
Bu
hadis cumaya gitsin veya gitmesin, ihtilam (baliğ) olan her müslüman kişiye
guslün lazım olduğuna delalet ediyor. Bu babın ilk hadisinde ise, "Sizden
biriniz cumaya gittiği zaman gusletsin" buyurulmaktadir. Cuma günündeki
gusül etmenin herkes için müstehap, cumaya gitmek isteyenlere de sünnet-i
müekkede olduğunu söyleyerek bu hadislerin arasını birleştirmek mümkündür.
Ancak cumhura göre meşhur olan görüş guslün cumaya gitmek isteyenlere müstehap
olduğu şeklindedir.
Misafir
ve kendisine cuma farz olmayanların gusletmelerinin müstehap olup olmadığı
ihtilaflıdır. Cumhura göre bunlar cumaya gitmek isterlerse gusletmeleri
müstehabtır. Hanbeliler, kadınlar için gusletmenin gerekli olmadığını söylemişlerdir.
İmam
Şafii: "Ben suyu bir dinara satın alsam bile hazarda da seferde de cuma
günü guslü terk etmedim" demiştir.
Alkame,
Abdullah bin Amr, İbn Cubeyr, Kasım bin Muhammed, Esved ve İyas bin Muaviye kendisine
cuma farz olmayanlara guslü gerekli görmezler.