DEVAM: 127. Cuma Günü
Ğusletmek
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
خَالِدِ بْنِ
يَزِيدَ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
مَوْهَبٍ الرَّمْلِيُّ
الْهَمْدَانِيُّ
ح حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
بْنُ يَحْيَى
الْحَرَّانِيُّ
قَالَا
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ سَلَمَةَ
ح حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
وَهَذَا
حَدِيثُ مُحَمَّدِ
بْنِ
سَلَمَةَ
عَنْ
مُحَمَّدِ بْنِ
إِسْحَقَ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
إِبْرَاهِيمَ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد قَالَ
يَزِيدُ
وَعَبْدُ
الْعَزِيزِ
فِي
حَدِيثِهِمَا
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
وَأَبِي
أُمَامَةَ
بْنِ سَهْلٍ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ
وَأَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَا قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
مَنْ اغْتَسَلَ
يَوْمَ
الْجُمُعَةِ
وَلَبِسَ مِنْ
أَحْسَنِ
ثِيَابِهِ
وَمَسَّ مِنْ
طِيبٍ إِنْ
كَانَ
عِنْدَهُ
ثُمَّ أَتَى
الْجُمُعَةَ
فَلَمْ
يَتَخَطَّ
أَعْنَاقَ
النَّاسِ
ثُمَّ صَلَّى
مَا كَتَبَ
اللَّهُ لَهُ
ثُمَّ
أَنْصَتَ
إِذَا خَرَجَ
إِمَامُهُ
حَتَّى
يَفْرُغَ
مِنْ
صَلَاتِهِ
كَانَتْ
كَفَّارَةً
لِمَا بَيْنَهَا
وَبَيْنَ
جُمُعَتِهِ
الَّتِي
قَبْلَهَا
قَالَ
وَيَقُولُ
أَبُو
هُرَيْرَةِ
وَزِيَادَةٌ
ثَلَاثَةُ
أَيَّامٍ
وَيَقُولُ إِنَّ
الْحَسَنَةَ
بِعَشْرِ
أَمْثَالِهَا
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَحَدِيثُ
مُحَمَّدِ بْنِ
سَلَمَةَ
أَتَمُّ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
حَمَّادٌ
كَلَامَ أَبِي
هُرَيْرَةَ
Ebu Hureyre ve Ebu Said
el-Hudri (r.anhüma), Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu haber vermişlerdir: "Kim cuma günü gusül eder, en güzel
elbisesini giyer, yanında varsa (güzel) koku sürünür, sonra da cumaya gelip
insanların omuzlarına basmaz ve Allah'ın kendisine yazdığı ve takdir ettiği
(tahiyyetu'el-mescidi)ni kılar; imam (hutbe için) çıktığı zaman namazını
bitirinceye kadar (konuşmaz) susarsa, (onun bu durumu) bu cuma ile geçmiş cuma
arasındaki (günah) ler için keffarettir."
Ebu Seleme, Ebu
Hureyre'nin;"iki cuma arasındakilere" (ilave olarak) ve üç gün
ziyadesinin, (günahlarına kefaret olur.) Çünkü haseneler on misli
iledir" dediğini nakletti.
Ebu Davud dedi ki;
Muhammed bin Ebi Seleme'nin hadisi (Hammad'ın hadisinden) daha tamdır, Hammad,
Ebu Hureyre'nin sözünü zikretmemiştir.
Diğer tahric: Müslim,
cuma (muhtasar olarak). İbn-i Hibban zevaid-salat
AÇIKLAMA: Müellif, Hadisi üç
ayrı şeyh'ten almış ve bunlara senette işaret etmiştir. Bunlar: Yezid bin
Halid, Abdül-Aziz bin Yahya ve Musa bin İsmail'dir. Yezid'Ie Abdulaziz,
Muhammed bin Seleme'den, Musa bin İsmail de Hammad'dan Muhammed bin Seleme ile
Hammad da Muhammed bin ishak'dan rivayet etmişlerdir. Hadisin metni Muhammed
bin Seleme'nin rivayet ettiği metindir.
Bu
Hadiste, Resuhıllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma günü gusül edip en güzel
elbiselerini giyen ve varsa güzel kokular sürünüp mescide gelerek öne geçmek
için insanların omuzlarına basıp eziyet etmeden tahiyyetü'l-mescid veya nafile
namaz kılıp, imam hutbeye çıktıktan sonra namaz bitinceye kadar hiç konuşmadan
dinleyen kimsenin bu hareketlerinin, iki cuma arasındaki günahlarına keffaret
olacağını haber vermiştir. Ebu Hureyre (r.a.) her iyiliğin on katı ile mukabele
göreceği esasını dikkate alarak, iki cuma arasındakilere ilave olarak üç günün
daha (7 + 3 = 10 gün) günahına keffaret olacağını söylemiştir.
Hattabi,
keffarete konu olan günahların namazı kılınmakta olan ile önceki cuma namazının
kılındığı vakit arasındaki geçen müddet olduğu kanaatindedir.
Hadisin
açıklamasında beyan edilen tahiyyetü'l-mescid ve mutlak nafile veya kaza
namazının zikredilmesi, diğer imamların bir çoğunun bu görüşte olması
dolayısıyladır. Hanefi mezhebine göre ise, bu Hadis iki şekilde te'vil
edilmelidir:
a.
"Allahın yazdığı ve takdir ettiği ifadesini Hanefiler Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in söylediği de Allah'ın takdir ettiği gibi
olacağından vaktin girmesi ile kılınan namazı cumanın ilk sünnetine
hamletmişlerdir. Amel de buna göre olmuştur.
b.
Hanefilerden bazılarına göre bu Hadisin mutlak ifadesinden ve diğer bazı
hadislerden de istifade ederek cuma günü öğle vaktinde tahiyyetü'l-mescit için
ruhsat olduğuna cevaz vermişlerdir. Bu, da Ebu Yusuf'un görüşüdür.