DEVAM: 127. Cuma Günü
Ğusletmek
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
بْنِ
قَعْنَبٍ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ صَفْوَانَ
بْنِ
سُلَيْمٍ
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ يَسَارٍ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ غُسْلُ
يَوْمِ
الْجُمُعَةِ
وَاجِبٌ
عَلَى كُلِّ
مُحْتَلِمٍ
Ebu Said el-Hudri
(r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur; "Cuma günü gusletmek, ihtilam (baliğ) olan herkese
vaciptir.”
Diğer tahric: Buhari
ezan; cuma, şehadat; Müslim, cuma; Darimi, salat; İbn Mace, ikame; Muvatta
cuma; Ahmed b. Hanbel, III, 6, 30, 60.
AÇIKLAMA: Hadiste "baliğ
olan" diye terceme edilen kelime "ihtilam olan" manasına gelecek
şekildedir. Bundan maksat baliğ olandır. İhtilam olmak buluğa ermeyi gerekli
kıldığı için, mecazen buluğa eren yerine "ihtilam olan"
kullanılmıştır. Burada "ihtilam olan" kelimesini, hakiki manada
anlamak mümkün değildir. Çünkü ihtilam olan kimsenin cuma olsun olmasın mutlaka
yıkanması lazımdır. Bazıları ise bu kelimeden muradın erkekler olduğunu
söylerler.
Yine
Hadisteki "vacibtir" kelimesinin manası "sabittir" şeklinde
anlaşılmalıdır. Çünkü bundan evvelki hadisin şerhinden de anlaşılabileceği gibi,
cuma günü gusletmenin vacip olmadığını ifade eden bir çok rivayet mevcuttur.
Mesela Hz. Semure'den rivayet edilen bir hadiste, "Bir kimse abdest alırsa
ne ala! Fakat guslederse, gusül daha efdaldir" buyurulmaktadır.
Hattabi,
bu kelimenin bilinen manada vacibin karşılığı olmadığını şu sözleri ile ifade
eder: Buradaki "vacib" kelimesinin manası vücub-i ihtiyari ve
istihbabi'dir, vücub-i farzi değildir. Bir adamın arkadaşına "Senin hakkın
bende vacibtir, ben hakkını ödeyeceğim" demesi gibidir. Bu, uyulması şart
olan lüzum manasına değildir. Bu te'vilin sıhhatine bir önce geçen Hz. Ömer
(r.a.) hadisi şahittir."
Cuma
günü gusletmenin vacip olduğu görüşünde olanların dayandıkları hadislerden
birisi budur. Vacib olmadığını söyleyenler ise, ya yukarıda ifade edildiği gibi
te'vil etmişler, ya da vücubiyetinin mensuh olduğunu söylemişlerdir.
Ayni
şöyle der: "Ashabımızdan (Hanefilerden) bazıları, zahiri guslün vücubuna
delalet eden hadislerin "Bir kimse abdest alırsa ne ala! Guslederse daha
efdaldir" hadisi ile neshedildiğini söylemişlerdir."
İbn
Dakiki'l-İyd, İbnu'l-Cevzi ve Şevkani bu te'villere karşı çıkarak vücuba
delalet edenierin daha sarih ve daha sağlam olduklarını, bundan daha zayıf olan
hadislerle nesh edilemeyeceğini söylemişlerdir.
Dikkat
edilmesi gereken hususlar: 1. Bu
hadisten anlaşıldığına göre "Her baliğ (ergin) olan kişiye gusül"
gerektiğinden, hem kadın hem de erkek için bu bir emirdir. 2. Bu Fethii'l-Bari sahibi İbn Hacer'in
görüşüdür, diğer alimlere göre ise, yalnız erkekleri kapsar.