SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 326 >>

DEVAM: 121. Teyemmüm

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ شُعْبَةَ قَالَ حَدَّثَنِي الْحَكَمُ عَنْ ذَرٍّ عَنْ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمَّارٍ فِي هَذَا الْحَدِيثِ قَالَ فَقَالَ يَعْنِي النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّمَا كَانَ يَكْفِيكَ أَنْ تَضْرِبَ بِيَدَيْكَ إِلَى الْأَرْضِ فَتَمْسَحَ بِهِمَا وَجْهَكَ وَكَفَّيْكَ وَسَاقَ الْحَدِيثَ قَالَ أَبُو دَاوُد وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ أَبِي مَالِكٍ قَالَ سَمِعْتُ عَمَّارًا يَخْطُبُ بِمِثْلِهِ إِلَّا أَنَّهُ قَالَ لَمْ يَنْفُخْ وَذَكَرَ حُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ الْحَكَمِ فِي هَذَا الْحَدِيثِ قَالَ ضَرَبَ بِكَفَّيْهِ إِلَى الْأَرْضِ وَنَفَخَ

 

Abdurrahman bin Ebza bu (geçen) hadisi Ammar'dan, rivayet etti. Bu rivayetinde Ammar der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Ellerini yere vurup onlarla yüzünü ve ellerini meshedivermen sana yeterdi." Ammar (bunu dedikteri sonra) hadisin tamamım nakletti.

 

Ebu Davud dedi ki; Bu hadisi Şu'be, Husayn'den, o da Ebu Malik'ten şöylece rivayet etti: "Ammar'ı (Önceki hadisin) benzerini söylerken işittim. Ancak o "üflemedi" dedi."

 

Bu hadisi, Huseyn bin Muhammed ve Şu'be'den o da Hakem'den: (Ammar), "Resulullah ellerini yere vurdu ve üfledi dedi" şeklinde rivayet etti.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu rivayet de aşağı yukarı öncekilerdeki mefhumu içine almaktadır. Ne var ki, önceki rivayetlerde Efendimizin, teyemmümü bizzat yaparak tarif ettiği beyan edilirken, bunda lisanen tarif ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, bu rivayette ellerde meshin son haddi beyan edilmemektedir. Her ne kadar bazı alimler bu hadisin elleri bileklere kadar mesh etmeyi kafi görenlerin görüşünü te'yid ettiğini söylemekte ise de, buna delalet eden açık bir ifade yoktur. Çünkü dirseklere kadar mesh de elleri içine alır.

 

Ebu Davud bu hadisi Müsedded'den,bundan önceki rivayetleri ise, başa doğru sırayla, Ali bin Selh er-Remli, Muhammed bin Beşşar, Muhammed bin Ali, Muhammed bin Kesir el-Abdi ve Muhammed bin Süleyman el-Enbari isimli hocalarından almıştır.

 

 

DEVAM