بَاب
تَخْلِيلِ
اللِّحْيَةِ
57. Sakalları
Hilallemek
حَدَّثَنَا
أَبُو
تَوْبَةَ
يَعْنِي
الرَّبِيعَ
بْنَ نَافِعٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو الْمَلِيحِ
عَنْ
الْوَلِيدِ
بْنِ
زَوْرَانَ عَنْ
أَنَسٍ
يَعْنِي
ابْنَ مَالِكٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
تَوَضَّأَ
أَخَذَ
كَفًّا مِنْ
مَاءٍ
فَأَدْخَلَهُ
تَحْتَ
حَنَكِهِ
فَخَلَّلَ
بِهِ لِحْيَتَهُ
وَقَالَ
هَكَذَا
أَمَرَنِي
رَبِّي عَزَّ
وَجَلَّ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَالْوَلِيدُ
بْنُ زَوْرَانَ
رَوَى عَنْهُ
حَجَّاجُ
بْنُ
حَجَّاحٍ وَأَبُو
الْمَلِيحِ
الرَّقِّيُّ
Enes b. Malik (r.a.)den,
(demiştir ki:) Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) abdest alırken bir avuç
su alır, o suyu çenesinin altına vererek sakallarının arasına akıtır ve
"İşte Aziz ve Celil Rabbim bana böyle emretti" buyururdu.
Ebu Davud dediki: Haccac
b. Haccac ve Ebu'l~Melih er-Rakiy el-Velid b. Zevran'dan hadis rivayet
etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadisin zahirinden
Rasulullah (s.a.v.)'in abdestten sonra sakal aralarından su geçirdiği
anlaşılırsa da bunu abdest arasında ve yüz yıkandıktan sonra yapmış olması
ihtimali daha kuvvetlidir. Çünkü bu ikinci şekil abdestin kemaline daha
uygundur. Rasul-i Ekrem (s.a.v.)'in sakalını hilalleyiş şekli bazı Hadislerde
şöyle anlatılıyor:
"Nebi
(s.a.v.) abdest aldığı zaman eline bir avuç su alır, bu suyu sakallarının
arasına parmaklarıyla ovarak akıtırdı, yanaklarım parmaklarıyla ovar ve
parmaklarını çenesinin altında bulunan sakallarının arasına sokardı." (bk.
İbn Mace, tahare 50) Yine her ne kadar mevzumuzu teşkil eden Hadisten
Rasulullah (s.a.v.)'ın bir eliyle sakallarını hilallediği anlaşılıyorsa da İbn
Adiyy'e ait bir rivayette Efendimizin "Sakallarını iki eliyle
hilallediği" beyan ediliyor. Bu fiilin hükmü üzerinde de mezhep imamları çeşitli
görüşlere sahiptir:
1.
Hasen b, Salih, Ebu Sevr ve Zahiriyye mezhebi taraftarlarına göre, sakalları
ğusül ve abdestte hilallemek farzdır.
2.
İmam Malik, Şafii, Sevri, ve Evzai'ye göre ise, sakalları hilallemek abdest
için farz değildir. İmam Malik ve Medine alimlerinden bir cemaate göre ise;
abdestte de, ğusül'de de farz değildir.
İmam
Şafii ve imam Ebu Hanife ve taraftarlarınca ise; abdestte farz olmamakla
beraber ğusülde farzdır. Keza Sevri, Evzai, el-Leys, Ahmed b. Hanbel, İshak,
Ebu Sevr, Davud, Taberi ve bir çok ulema da bu görüştedir. Aynı şekilde İbn
Seyyidinnas da Tirmizi Şerhi'nde aynı görüşü savunmuş ve şunları söylemiştir:
"Kanaatimce ulemanın bu mevzuda görüşlerinin farklı olmasına sebep şu
Hadise farklı mana vermelerinden ileri gelmektedir. "Her kıl'ın altında
cünüplük vardır. Kılları ıslatınız, deriyi ise tertemiz yıkayınız" [bk.
248 numaralı hadis] İbn Seyyiddinnas bu açıklamasıyla "sakalları
hilallemenin gusülde farz, abdestte sünnet olduğunu söyleyen alimler bu hadise
dayanmaktadırlar" demek istiyor.
Ğusülde
ve abdestte sakalları hilallemenin farz olduğunu söyleyenler ise mevzumuzu
teşkil eden hadiste yer alan: "İşte Rabbim bana böyle emretti"
cümlesini delil getirmektedirler. [Şevkani, Neylu'l-evtar, 1.177; Seharenfuri,
Bezlu'l-mechud, I, 356.]
Ulemanın
büyük çoğunluğuna göre bu cümledeki emir müstehap ifade eder. Ancak sakalı
seyrek olanlar için farz ifade eder.
Hanefi
mezhebinin bu husustaki görüşü şöyledir: Abdest suyunu bıyıkların ve kaşların altlarına
ve yüzün çevresinden sarkmış olan kıllara eriştirmek sünnettir. Sakalın çeneden
aşağıya uzamış kısmını mesh etmek ve sık olan sakalı bir avuç su ile alt
tarafından el parmaklarıyla hilallemek Ebu Yusuf'a göre sünnet, Ebu Hanife ve
Muhammed'e göre ise müstehaptır. Fakat Ebu Yusuf'un görüşü tercih edilmiştir.
Tahavi'nin beyanına göre İmam Muhammed de Ebu Yusuf'un görüşündedir. Ğusül'de
ise sık olsun seyrek olsun sakalların altını sürtmek lazımdır. Abdestte yıkanan
sık sakalların altını hilallemek gerekmez. Müellif Ebu Davud'un el-Velid b.
Zevran'dan Haccac ve Ebu'l-Melih'in hadis rivayet ettiğini nakletmesinden
maksadı el-Velid hakkında tanınmayan ve itimat edilemeyen bir kişi olduğuna
dair söylentileri reddetmektir. Bu sözüyle Ebu Davud, demek istiyor ki;
"Şayet el-Velid güvenilemeyecek bir adam olsaydı, kendisinden Haccac ve
Ebu'l-Melih gibi güvenilir kimseler hadis nakletmezlerdi" Nitekim İbn
Kayyim de Tekrib'inde bu dedikoduları reddetmiştir.
Hadisten
abdest alırken sık olan sakalları hilallemenin sünnet olduğu anlaşılmaktadır.