-وقول
الله تعالى:
{ويسألونك عن
المحيض قل هو
أذى - إلى قوله -
ويحب
المتطهرين}
/البقرة: 222/.
Allah Teala şöyle buyurmuştur: "Sana kadınların hayız
halini sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Onun için hayız halinde olan
kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın.
Temizlendikleri vakit, Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi
bilin ki, Allah teube edenleri de sever, temizlenenleri de sever.[Bakara 222.]
AÇIKLAMA: (Hayız Bölümü)
Hayız, lügatte akmak anlamına gelir. Istılahta ise belirli zamanlarda kadının
malum organından kanın gelmesine denir. Mahîd çoğunluğa göre hayız anlamına gelir.
Hattâbî'ye göre ise, şiddetli olmayan fakat hoş karşılanmayan rahatsızlık
manasına gelir. "Onlar (ehl-i kitap) sizi incitmekten başka zarar veremez
[Âl-İ İmrân 111] ayetindeki kelimesinin kullanımının incitmek gibi hafif
rahatsızlık anlamına gelmesini, kendi görüşüne delil olarak getirmiştir. Buna
göre mahîd, kadının belirli bölgesinde bulunan, ancak diğer organlarına sirayet
etmeyen bir rahatsızlık anlamına gelir.
(Onun için hayız halinde olan kadınlardan uzak durun) İmam
Müslim ve Ebu Dâvûd bu konuda Enes'ten şöyle nakletmişdir: "Yahudiler,
kadın hayız olunca onu evden çıkarırlardı. Bu durum, Hz. Peygamber'e soruldu.
Bunun üzerine sözkonusu âyet [Bakara 222] nazil oldu ve Hz. Peygamber Cinsel
ilişki dışında eşinizle her şeyi yapın' buyurdu. Yahudiler bu hükmü
yadırgadılar. Bundan dolayı Üseyd İbn Hudayr ile Ubbâd İbn Bişr Hz. Peygamber'e
gelip Yahudilere muhalefet gayesiyle 'Ey Allah'ın elçisi hayızh iken kadınlarla
ilişkiye girelim mi?' diyerek izin istediler. Ancak Hz. Peygamber buna müsaade
etmedi."