باب:
إذا التقى
الختانان.
28. Sünnetli Kısımların Buluşması
حدثنا
معاذ بن فضالة
قال: حدثنا
هشام (ح). وحدثنا
أبو نعيم، عن
هشام، عن
قتادة، عن
الحسن، عن أبي
هريرة، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال:
(إذا جلس
بين شعبها
الأربع، ثم
جهدها، فقد
وجب الغسل).
تابعه
عمرو بن
مرزوق، عن
شعبة: مثله.
وقال موسى:
حدثنا أبان
قال: حدثنا
قتادة: أخبرنا
الحسن: مثله.
[-291-] Ebu Hureyre r.a. tarafından Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
şöyle nakledilmiştir: "Erkek, kadın'ın dört uzvu arasına çöker, sonra
onunla birlikte olursa gusül gerekir."
AÇIKLAMA: (Sünnetli
Kısımların Buluşması) Bu ifade ile, erkeğin ve kadının sünnet edilen bölgeleri
kasdedilmiştir.
(çöker) Bu ifade, cimadan kinayedir. Hz. Peygamber bununla
yetinerek açıkça cimayı zikretmemiştir. Bu hadisin yorumu hakkında İmam Nevevî
şöyle demiştir: "Hadis, guslün gerekli olmasının boşalmaya bağlı olmadığı
anlamına gelir."
باب:
غسلما يصيب من
فرج المرأة.
29. Kadın'ın Cinsel Organından Bulaşan Şeylerin Yıkanması
حدثنا
أبو معمر:
حدثنا عبد
الوارث، عن
الحسين، قال
يحيى: وأخبرني
أبو سلمة: أن
عطاء بن يسار أخبره:
أن زيد بن
خالد الجهني
أخبره: أنه
سأل عثمان
فقال: أرأيت
إذا جامع
الرجل امرأته
فلم يمن؟ قال
عثمان: يتوضأ
كما يتوضأ
للصلاة،
ويغسل ذكره.
قالعثمان:
سمعته من رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
فسألت عن ذلك
علي بن أبي
طالب،
والزبير بن
العوام،
وطلحة بن عبيد
الله، وأبي بن
كعب، رضي الله
عنهم، فأمروه
بذلك.قال
يحيى: وأخبرني
أبو سلمة: أن
عروة بن الزبير
أخبره: أن أبا
أيوب أخبره:
أنه سمع ذلك من
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم.
[-292-] Zeyd b. Halid el-Cüheni Hanımıyla birlikte olup ancak boşalmayan
kimsenin hükmü hakkında ne düşünüyorsun?' diye Osman r.a.'e sormuş. O da:
'Namaz için abdest aldığı gibi abdest alır ve cinsel organını yıkar" diye
cevap vermiş ve bunu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittiğini
söylemiştir. Bu konuyu Ali ibn-i Ebi Talib'e, Zübeyr İbn Avvâm'a, Talha İbn
Ubeydullah'a ve Übey İbn Ka'b'a sordum, hepsi de aynı şekilde cevap
verdi."
AÇIKLAMA: (Kadının Cinsel Organından
Bulaşan) Bununla ıslaklık vs. gibi şeyleri yıkamak kasdedilmiştir. Çoğunluğa
göre, baba konu olan hadisin delalet ettiği gibi cinsel ilişki sırasında
boşalmayan birinin sadece abdestle yetinmesi, daha önceki bâbda zikredilen Ebu
Hureyre ve Hz. Âişe'den nakledilen hadisle neshedilmiştir. Söz konusu neshin
delili ise, Ahmed b. Hanbel ile diğer hadis imamlarının Zührî kanalıyla Sehl b.
Sa'd'tan naklettikleri şu hadistir: Übey İbn Ka'b bana şöyle nakletti: "Su
sudandır (Gusül abdesti meni gelince gerekir) şeklinde verilen fetva bir ruhsat
idi. Nebi s.a.v. İslâm'ın ilk yıllarında buna ruhsat olarak izin vermişti. Daha
sonra ise gusül abdesti almayı emretti."
Adavi, bir önceki babda geçen hadisi almamıştır. Bahsi geçen
hadis şu şekildedir; "Erkeklik organının sünnetli kısmı kadının sünnetli
kısmını geçerse gusül gerekir. Hz. Peygamberle ben, böyle yaptık sonra
guslettik." Buhârî, Gusl 28; Müslim,
Hayz 87; Muvatta' Taharet 71; Ebu Davud, taharet 84; Nesai, Taharet 129; İbn
Mâce, Taharet 111. [H. Aldemir]
Uyarı:
"Su sudandır." Burada tam anlamıyla cinas sanatı
vardır. İlk su ile gusül abdesti, ikinci su ile meni kasdedilir. İmam Şafiî,
Arap dilinde cünüplük ile, boşalma gerçekleşmese bile cinsel ilişkinin kasdedildiğini
ve bunun da hakikat anlamında bir kullanım olduğunu belirtmiştir. Mesela
"falanca adam filanca kadınla cünüp oldu" denildiği zaman boşalmasa
bile bahsi geçen adamın o kadınla birlikte olduğu anlaşılır. İmam Şafiî şöyle
demiştir: "Haddi gerektiren zinanın, boşalma olmasa bile cima olduğu
konusunda âlimler arasında görüş farklılığı yoktur"
حدثنا
مسدد: حدثنا
يحيى، عن هشام
بن عروة قال: أخبرني
أبو أيوب قال:
أخبرني أبي بن
كعب أنه قال: يا
رسول الله،
إذا جامع
الرجل المرأة
فلم ينزل؟
قال: (يغسل ما
مس المرأة
منه، ثم يتوضأ
ويصلي).
قال
أبو عبد الله:
الغسل أحوط،
وذاك الآخر،
وإنما بينا
لاختلافهم.
[-293-] Ebu Eyyûb r.a.'den şöyle nakledilmiştir: "Ubey b. Ka'b bana
anlattığına göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: Ey Allah'ın elçisi!
Hanımıyla ilişkiye giren, ama boşalmayan adam (ne yapar?)' diye sormuştu. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de şöyle cevap vermişti: Vücudunu kadına
temas eden kısmını yıkar, sonra abdest alır ve namaz kılar.
Ebu Abdullah şöyle demiştir: "Bu durumda gusül abdesti almak
daha ihtiyatlıdır. Diğeri ise en son çaredir. Bu konuda farklı görüş ve
yorumlar olduğu için bu şekilde açıklamada bulunduk."
AÇIKLAMA: Kadına temas eden
kısmını Yani erkek, organlarından kadının cinsel organına, değenleri yıkar.
Sonra abdest alır Burada açıkça görülmektedir ki, önce cinsel organ yıkanır
sonra abdest alınır.
Gusül abdesti almak daha ihtiyatlıdır Bu ifadeden önce şöyle bir
takdir yapılır; "Nâsih sabit olmaz, tercih de yapılamazsa dinî bakımdan en
ihtiyatlı olan gusül abdesti almaktır."
İbnü'l-Arabî Buhârî'nin bu sözünü problemli görmüş ve şöyle
demiştir: "Boşalmanın olmadığı cinsel ilişkilerde guslün gerekli olduğu
hususunda sahabe ve onlardan sonra gelen tabiun ittifak etmişlerdir. Bu konuda
Zahirî mezhebinin kurucusu Davud dışında aykırı görüş beyan eden olmamıştır.
Onun da, muhalefeti önemsenmez. Burada asıl zor olan Buhâri gibi birinin
muhalefet edip boşalmadan meydana gelen birleşmeler için gusül abdesti almanın
müstehap olmasına hükmetmesidir. Zira o, dinin önderlerinden ve Müslüman
âlimlerin en büyüklerinden biridir." Daha sonra İbnü'l- Arabî bâbda
zikredilen hadisin, ona yakışmayacak şekilde zayıf olduğunu açıklamaya
başlamıştır. Bunlardan bir kısmına işaret ettik. İbnü'l-Arabî devamla şöyle
demiştir: "Belki de İmam Buhârî bu sözüyle gusül abdesti almanın dinî
bakımdan daha ihtiyatlı olduğunu belirtmek istemiştir. Nitekim bu konu usulde
oldukça meşhurdur." Onun bu görüşü, ilmine ve dinî önderliğine daha çok
yakışır.
Kanaatimizce, bu ifadenin, İmam Buhârî'nin kendi tasarrufundan
olduğu anlaşılmaktadır. Bâbdaki hadisten sonra gelen kendisine ait ifade ile
gusül ab-destinin terk edileceğini İfade etmemiş, aksine bu konu dışında
hadisten çıkarılan meselelerin bazılarına işaret etmiştir. Tıpkı daha önce bu
hadisi abdestin farziyetine delil getirdiği gibi.
İbnü'l-Arabî'nin bu konuda görüş ayrılığının bulunmadığını ifade
etmesi eleştiriye açıktır. Çünkü sahabe arasında bu konuda farklı görüşlerin olduğu hususu meşhurdur.
Bir çok sahâbîden bu hususta rivayet nakledilmiştir. Ancak İbnu'l-Kassâr, söz
konusu görüş farklılığının tabiun döneminde ortadan kalktığını belirtmiştir.
Abdürrezzak da İbn Cüreyc kanalıyla Atâ'nm şöyle dediğini naklet-miştir:
"Cinsel ilişki sırasında boşalmasam bile, yine de gusül abdesti almadan
içim rahat etmiyor. Çünkü insanlar, bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Biz ise, en
sağlam kulpa tutunduk." İmam Şafiî ise, "İhtilâfu'1-hadîs"de
şöyle demiştir: [Bu hadisin anlamı şu şekildedir: Gusül abdesti meni gelince
gerekir. [H. Aldemir]] Su sudandır' hadisi sahih bir şekilde nakledilmiştir.
Ancak neshedilmiştir. Dolayısıyla biz, gusül abdestinin ancak boşalma
gerçekleşince gerektiğini söyleyen bölgemizdeki insanlardan (yani
Hicaz'lılardan) farklı düşünüyoruz."
Bu anlattıklarımızdan, tabi ve etbâuttâbiûn döneminde bu konuda
görüş farklılığının yaygın olduğu anlaşılmaktadır. Ancak çoğunluk, cinsel
ilişkide boşalma gerçekleşmese bile, gusül abdestinin farz olduğu
kanaatindedir. Doğru olan da budur.
ĞUSÜL BÖLÜMÜ BİTTİ.
HAYIZ BÖLÜMÜ BİR SONRAKİ SAYFADA.