باب: قول الله
تعالى: {لا
تحرِّك به
لسانك} /القيامة:
16 /.وفعل
النبي صلى
الله عليه
وسلم حين
يُنزل عليه
الوحي.
43. ALLAH TEALA'NIN "(RESULÜM!) ONU (VAHYİ) ÇARÇABUK ALMAK
İÇİN DİLİNİ KIMILDATMA"(Kıyame 16) SÖZÜ VE NEBİ'İN ÜZERİNE VAHİY İNDİĞİ
SIRADAKİ DAVRANıŞI
وقال أبو
هريرة: عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (قال
الله تعالى:
{أنا مع عبدي
حيثما ذكرني
وتحرَّكت بي
شفتاه}).
Ebu Hureyre'nin nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurmuştur: "Allah Teala'Kulum beni zikrettiği ve iki
dudağını benim ismimle hareket ettirdiği zaman ben kulumla birlikte olurum'
buyurmuştur."
حدثنا قتيبة
بن سعيد:
حدثنا أبو
عوانة، عن موسى
بن أبي عائشة،
عن سعيد بن
جبير، عن ابن
عباس:
في
قوله تعالى:
{لا تحرِّك به
لسانك}. قال:
كان النبي صلى
الله عليه
وسلم يعالج من
التنزيل
شدَّة، وكان
يحرِّك شفتيه
- فقال لي ابن
عباس -
أحركهما لك
كما كان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يحركهما،
فقال سعيد:
أنا أحركهما
كما كان ابن
عباس
يحركهما،
فحرك شفتيه -
فأنزل الله عز
وجل: {لا
تحرِّك به لسانك
لتعجل به.
إنَّ علينا
جمعه وقرآنه}.
قال: جمعه في
صدرك ثم
تقرؤه، {فإذا
قرأناه فاتَّبع
قرآنه} قال:
فاستمع له
وأنصت، ثم إن
علينا أن
تقرأه، قال:
فكان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إذا
أتاه جبريل
عليه السلام
استمع، فإذا
انطلق جبريل
قرأه النبي
صلى الله عليه
وسلم كما
أقرأه.
[-7524-] İbn Abbas Yüce Allah'ın "(Resulüm!) onu
(vahyi) çarçabuk almak için dilini kzmzldatma. "(Kıyame 16) ayeti hakkında
şunları söylemiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem indirilen ayetlerin zaptı
yüzünden güçlük çeker, bundan dolayı çoğu kereler dudaklarını kımıldatırdı.
Ravi Said b. CUbeyr "İşte ben onları İbn Abbas'ın kımıldattığı gibi
kımıldatıyorum" dedi ve dudaklarını hareket ettirdi. Bunun üzerine Yüce
Allah "(Resulüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kzmzldatma.
Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize
aittir"(Kıyame 16,17) ayet-i kerimesini indirdi. İbn Abbas ayette geçen
"cem'ahu" kelimesini, "Onu göğsünde toplamak bize aittir. Sonra
sen onu okursun. Biz onu (Cebrail'in diliyle) okuduğumuz zaman sen onun
okuyuşuna tabi ol" demektir dedi. Yineİbn Abbas "Sen onu dinle ve
sus. Sonra sana okutmak da bize aittir" buyurdu dedi. Artık bundan sonra
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Cebrail kendisine geldiği zaman susup onu
dinler, Cebrail gidince getirmiş olduğu ayetleri nasılokumuşsa, öylece okurdu.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
İbn Battal şöyle demiştir: Hadisin manası şudur: Ben kulum beni
zikrettiği an onunla birlikte olurum. Bir başka ifadeyle; ben muhafazam ve
korumamla onunla birlikte olurum yoksa bu, Allah kulu nerdeyse zatıyla birlikte
orada bulunur demek değildir. "Dudaklarını benim ismimle hareket ettirdiği
zaman." Bunun anlamı dudakları benim ismimle hareket ettiği zaman
demektir. Yoksa dudakları ve dili Allah'ın zatıyla birlikte hareket eder demek
değildir. Çünkü bu imkansızdır.
Kirmanı şöyle demiştir: Buradaki "birliktelik" rahmet
birlikteliğidir. Yüce Allah'ın "Ve hüve meakum eyne ma küntüm = nerede
olsanız o sizinle beraberdir" ayetindeki "birliktelik" bilgi
birlikteliğidir. Yani bu ayetteki birliktelikten daha dar çerçevelidir. Buhari
Yüce Allah'ın "(Resulüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini
kımıldatma" ayet-i kerimesini açıklarken İbn Abbas hadisine yer verdi. İbn
Abbas, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem indirilen ayetlerin zabtı yüzünden
güçlük çekerdi demiştir. Bu, "Kur'an" kelimesinin "kıraat"
manasına kullanıldığının en açık delillerinden birisidir. Zira her iki ayetteki
"Kur'an" kelimesi Kur'an'ın bizzat kendisi anlamında değil,
"kıraat" anlamındadır. Bu hadisin açıklaması Bed'ü'lvahy Bölümünde
geçmişti. İbn Battal şöyle der:
İmam Buharl'nin hadise burada yer vermekten maksadı, Kur'an
okurken dudakları ve dili oynatmanın kulun ameli olduğunu ve bunun karşılığında
sevap alacağını vurgulamaktır.