SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TEVHİD

<< 2429 >>

باب قول الله تعالى: {أنزله بعلمه والملائكة يشهدون} /النساء: 166/.

34. ALLAH TEALA'NIN "ONU KENDİ İLMİYLE İNDİRDi, MELEKLER DE (BUNA) ŞAHİTLİK EDERLER"(Nisa 166) SÖZÜ

 

قال مجاهد: {يتنزَّل الأمر بينهنَّ} /الطلاق: 12/: بين السماء السابعة والأرض السابعة.

Mücahid, Emir yedinci sema ile yedinci arz arasında iner durur demiştir:

 

حدثنا مسدد: حدثنا أبو الأحوص: حدثنا أبو إسحق الهمذاني، عن البراء بن عازب قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (يا فلان، إذا أويت إلى فراشك فقل: اللهم أسلمت نفسي إليك، ووجهت وجهي إليك، وفوَّضت أمري إليك، وألجأت ظهري إليك، رغبة ورهبة إليك، لا ملجأ ولا منجا منك إلا إليك، آمنت بكتابك الذي أنزلت. وبنبيك الذي أرسلت. فإنك إن مت في ليلتك مت على الفطرة، وإن أصبحت أصبت أجراً).

 

[-7488-] Bera' b. Azib r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

"Ya fulan! Yatağına girdiğinde şu duayı oku:

 

Allah'ım kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim, işimi sana ısmarladım, sırtımı sana dayadım. Seni dilerim ve senden korkarım. Senden başka sığınacak, senden başka kurtaracak yoktur. Kurtulma ve koruma ancak sana aittir. Ben senin indirdiğin kitabına inandım ve gönderdiğin Nebiine iman ettim!

 

Eğer sen o gecede ölecek olursan fıtrat (İslam dini) üzere ölürsün, eğer sabaha çıkarsan sevap kazanmış olarak çıkarsın."

 

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا سفيان، عن إسماعيل بن أبي خالد، عن عبد الله بن أبي أوفى قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم الأحزاب: (اللهم منزل الكتاب، سريع الحساب، اهزم الأحزاب وزلزل بهم).

زاد الحُمَيدي: حدثنا سفيان: حدثنا ابن أبي خالد: سمعت عبد الله: سمعت النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-7489-] Abdullah b. Evfa şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ahzab gününde (müşrikler aleyhine) şöyle beddua etti:

 

AlIah'ım! Ey kitabı indiren, ey hesabı çabuk olan Allah'ım! Şu toplanıp gelmiş düşman kabilelerini dağıt ve iradelerini sars!"

 

 

حدثنا مسدد: عن هُشَيم، عن أبي بشر، عن سعيد بن جبير، عن ابن عباس رضي الله عنهما:

 {ولا تجهر بصلاتك ولا تُخَافِتْ بها}. قال: أنزلت ورسول الله صلى الله عليه وسلم متوار بمكة، فكان إذا رفع صوته سمع المشركون، فسبُّوا القرآن ومن أنزله ومن جاء به، فقال الله تعالى: {ولا تجهر بصلاتك ولا تُخَافِتْ بها}. {لا تجهر بصلاتك} حتى يسمع المشركون {ولا تُخَافِتْ بها} عن أصحابك فلا تسمعهم {وابتغ بين ذلك سبيلاً} أسمعهم ولا تجهر، حتى يأخذوا عنك القرآن.

 

[-7490-] İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: "Namazında yüksek sesle okuma, Onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut"(İsra 110) ayet-i kerimesi Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'de gizlenmekte iken indirildi.

 

Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Kur'an okurken sesini yükseltir, müşrikler ise onun sesini işitirierdi. Hem Kur'an'a, hem onu indirene, hem de Kur'an'ın kendisine geldiği kimseye söverlerdi.

 

Yüce Allah "Yüksek sesle okuma, onda sesini fazla da kısma" yani namazında açıktan okuma sonra müşrikler işitirler, sesini sahabilerinden gizli yapma, sonra onlara işittiremezsin. Bu ikisi arası yol tut, pek bağırmayarak onlara işittir ki onlar Kur'an'ı senden alabilsinler" buyurdu.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Yüce Allah'ın 'Onu kendi ilmiyle indirdi, melekler de (buna) şahitlik ederler' sözü." Allah diğer kitaplarını da bütün Nebilere bu şekilde indirmiştir. Taberi tefsirinde şu ifade nakledilir:

 

"Allah onu insanlar arasından onu almaya senin ehil olduğunu bilerek indirdi."

 

---İbnü'l-Cevzi şöyle der: 'Enzelehu bi ilmihl' cümlesi üç türlü açıklanmıştır: Birincisi, Zeccac'ın görüşü olup, Allah onu içinde ilmi olduğu halde indirmiştir. İkincisi, Allah onu kendi ilminden indirmiştir. Bu görüşü Ebu Süleyman ed-Dimeşki dile getirmiştir. Üçüncüsü, Allah onu insanların arasından indirilmeye ehil olduğunu bilerek indirmiştir. Bu İbn Cerir et-Taberl'ye aittir (Zadü'l-mesir). İbn Kesir ise şöyle der:

 

"Enzelehu bi ilmihi" yani Allah onu içinde kullarının bilmesini istediği açık deliller, hidayet, furkan, sevdiği ve razı olduğu şeylerle, sevmediği ve razı olmadığı şeylere dair bilgisi ile indirdi (İbn Kesir -özetle-, II, 428).

---

 

İbn Battal şöyle demiştir: "İnzal = indirme"den maksat, Allah'ın kullarına Kur'an'da geçen farzlarının manasını anlatmaktır. Yoksa Kur'an'ın ona indirilmesi yaratılmış cisimlerin indirilmesi gibi değildir. Çünkü Kur'an cisim olmadığı gibi, mahluk da değildir. İkinci görüş erken dönem (selef) ve geç dönem (halef) ehl-i sünnet bilginleri arasında ittifakla kabul edilen görüştür. Birinciye gelince bu tevil bilginlerinin metoduna göredir. Selef bilginlerinden nakledilen onların Kur'an'ın Allah'ın kelamı olduğu, mahluk olmadığı, Cebrail'in onu Yüce Allah'tan aldığı ve Muhammed'e aleyhisselam, onun da ümmetine tebliğ ettiği bir Allah kelamı olduğu noktasında ittifak ettikleridir.

 

"Mücahid, Emir yedinci sema ile yedinci arz arasında iner durur demiştir."

Firyabı ve Taberi bu haberi İbn Ebu Nuceyh vasıtasıyla Mücahid'e ulaştırarak "Yedinci gökten yedinci yeryüzüne iner durur" şeklinde nakletmişlerdir.

 

İmam Buhari bu konuda üç hadise yer vermiştir. Bunlardan birincisi, Bera b. Azib'in rivayet ettiği yatağa girerken okunacak dua ile ilgilidir. Bu hadisin geniş bir açıklaması Ed'ıye Bölümünde geçmişti. Hadisin buraya alınmasından maksat içindeki "Ben senin indirdiğin kitabına inandım" cümlesidir. İkinci sıradaki Abdullah b. Evfa hadisinin açıklaması Cihad Bölümünde geçmişti. Hadise burada yer verilmesi "Allah'ım ey kitabı indiren Allah'ım" cümlesidir. Üçüncü sıradaki İbn Abbas hadisi "Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma" ayetiyle ilgilidir. Bu ayet Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'de gizli bir halde bulunurken inmişti. Hadisin açıklaması İsra Suresi Tefsirinin son kısmında geçmişti. Hadise burada yer verilmesi, "indirildi" cümlesinden dolayıdır. Kur'an-ı Kerim'de "inzal" ve "tenzil" sözcüklerinin açıkça geçtiği ayetler çoktur. Rağıb şöyle der:

 

Kur'an ve melekler anlatılırken geçen "inzal" ve "tenzil" sözcükleri arasındaki fark şudur: "Tenzil" parça parça ve ardarda indirildiğine işaret ettiği yerlere mahsustur. "İnzal" ise bundan daha geneldir. Yüce Allah'ın "İnna enzelnahu ff leyleti'l-kadr=Biz onu kadir gecesinde indirdik"(Kadr 1) ayeti buna örnektir.