SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TEVHİD

<< 2426 >>

باب: قول الله تعالى: {قل لو كان البحر مداداً لكلمات ربي لنفد البحر قبل أن تنفد كلمات ربي ولو جئنا بمثله مدداً} /الكهف: 109/.

30. ALLAH TEALA'NIN "DEKİ: RABBİMİN SÖZLERİ İÇİN DENİZ MÜREKKEP OLSA VE BİR O KADAR DA İLAVE GETİRSEK DAHİ, RABBİMİN SÖZLERİ BİTMEDEN ÖNCE DENİZ TÜKENECEKTİR"(Kehf 109) SÖZÜ

 

 {ولو أن ما في الأرض من شجرة أقلام والبحر يمده من بعده سبعة أبحر ما نفدت كلمات الله} /لقمان: 27/.

{إنَّ ربكم الله الذي خلق السماوات والأرض في ستة أيام ثم استوى على العرش يُغشي الليل النهار يطلبه حثيثاً والشمس والقمر والنجوم مسخَّرات بأمره ألا له الخلق والأمر تبارك الله رب العالمين} /الأعراف: 54/.

{سخَّر} /الرعد: 2/: ذلل.

"Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de arkasından yedi deniz katılarak (mürekkep olsa) yine Allah'ın sözleri (yazmakla) tükenmez. "(Lokman 27) "Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızlan emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki yaratmak da, emretmek de O'na mahsustur: Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!"(Araf 54)

 

Ayette geçen "sahhara = zellele = boyun eğdirdi" anlamınadır.

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (تكفَّل الله لمن جاهد في سبيله، لا يخرجه من بيته إلا الجهاد في سبيله وتصديق كلمته، أن يدخله الجنة، أو يردَّه إلى مسكنه بما نال من أجر أو غنيمة).

 

[-7463-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

''Allah, ancak evinden kendi yolunda cihad etmek ve kelimelerini tasdik etmek niyeti ile çıkanp da kendi yolunda cihad eden mücahid için, şehitlik suretiyle onu cehenneme koymayı yahut nail olduğu sevap ve ganimetle birlikte evine salimen döndürmeyi tekeffül etmiştir."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Yüce Allah'ın "Deki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir" sözü. Bu ayetin nüzul sebebi hakkında İbn Ebi Hatim'in sahih isnadla İbn Abbas'tan naklettiği Yahudilerin Nebi s.a.v. Efendimiz' e ruh hakkında soru sormaları ve Yüce Allah'ın da "Sana ruh hakkında soru sorarlar. Deki:

 

Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir"(İsra 85) şeklindeki cevabı gelmiştir. Yahudiler "Bize Tevrat verildiğine göre nasılolur da ruh hakkında az bir bilgi verilmiş olabilir?" dediler. Bunun üzerine "Deki:

 

Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir"(Kehf 109) ayeti indi. Abdurrezzak, tefsirinde Ebü'l-Cevza'dan şöyle bir nakilde bulunmuştur:

 

Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa Allah'ın kelimeleri tükenmeden su tükenir ve kalemler kırılırdı.