SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TEVHİD

<< 2424 >>

باب: {ولقد سبقت كلمتنا لعبادنا المرسلين}. /الصافات: 171/.

28.ALLAH TEALA'NIN "ANDOLSUN Kİ NEBİ KULLARIMIZA SÖZ VERMİŞİZDİR"(Saffat 171) SÖZÜ

 

حدثنا إسماعيل: حدثني مالك، عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة رضي الله عنه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (لما قضى الله الخلق، كتب عنده فوق عرشه: إن رحمتي سبقت غضبي).

 

[-7453-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

Allah mahlukatı yaratmayı hükmettiği zaman arşının üstünde yanında bulunan bir kitapta

 

'Şüphesiz benim rahmetim, gazabımın önüne geçmiştir' diye yazdı."

 

 

حدثنا آدم: حدثنا شعبة: حدثنا الأعمش: سمعت زيد بن وهب: سمعت عبد الله بن مسعود رضي الله عنه يقول:

 حدثنا رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو الصادق المصدوق: (إن خلق أحدكم يُجمع في بطن أمه أربعين يوماً وأربعين ليلة، ثم يكون علقة مثله، ثم يكون مضغة مثله، ثم يُبعث إليه الملك، فيُؤذن بأربع كلمات، فيكتب: رزقه، وأجله، وعمله، وشقي أم سعيد، ثم ينفخ فيه الروح، فإنَّ أحدكم ليعمل بعمل أهل الجنة حتى لا يكون بينها وبينه إلا ذراع، فيسبق عليه الكتاب، فيعمل بعمل أهل النار فيدخل النار. وإنَّ أحدكم ليعمل بعمل أهل النار، حتى ما يكون بينها وبينه إلا ذراع، فيسبق عليه الكتاب، فيعمل عمل أهل الجنة فيدخلها). [ر: 3036]

 

[-7454-] Abdullah b. Mesud şöyle anlatmıştır: Bize kendisi doğru sözlü, kendisine de doğru bildirilen Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi:

 

"Her birinizin yaratılışı şöyle olur: Kişi anasının karnında kırk gün ve kırk gece toplanır. Sonra o maddeler bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine o kadar zaman içinde mudğaya yani bir çiğnem ete dönüşür. Sonra ona bir melek gönderilir ve ona dört kelamı yazmasına izin verilir. Melek de onun rızkını, ecelini, işini, şaki (bedbaht) ve said (mutlu) olacağını yazar. Sonra ona ruh üfler. Herhangi biriniz kendisiyle cennet arasında ancak bir zira mesafe oluncaya kadar cennet ehlinin ameliyle amel eder. Sonunda (meleğin ana karnında yazdığı) yazı onun önüne geçer de bunun üzerine o kişi cehennem ehlinin ameliyle iş yapar ve cehenneme girer. Yine sizden biriniz kendisiyle cehennem arasında bir zira mesafe kalıncaya kadar hep cehennem ehlinin işini işler, sonunda (meleğin ana karnında yazdığı) yazısı onun önüne geçer de artık cennet ehlinin işini yapar ve cennete girer."

 

 

حدثنا خلاد بن يحيى: حدثنا عمر بن ذر: سمعت أبي يحدث، عن سعيد بن جبير، عن ابن عباس رضي الله عنهما:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (يا جبريل، ما يمنعك أن تزورنا أكثر مما تزورنا). فنزلت: {وما نتنزل إلا بأمر ربك له ما بين أيدينا وما خلفنا}. إلى آخر الآية. قال: كان هذا الجواب لمحمد صلى الله عليه وسلم.

 

[-7455-] İbn Abbas r.a.'ın nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem

 

"Ya Cibril! Senin bizi şu ziyaretinden daha çok ziyaret etmene ne man i oluyor?" diye sormuştu. Bunun üzerine şu ayet indi:

 

"Biz ancak Rabbinin emriyle ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her şeyona aittir. Senin Rabbin unutkan değildir. " (Meryem 64) İbn Abbas, işte bu cevap Muhammed' e verildi demiştir.

 

 

حدثنا يحيى: حدثنا وكيع، عن الأعمش، عن إبراهيم، عن علقمة، عن عبد الله قال:

 كنت أمشي مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في حرث بالمدينة، وهو متكئ على عسيب، فمر بقوم من اليهود، فقال بعضهم لبعض: سلوه عن الروح، وقال بعضهم: لا تسألوه عن الروح، فسألوه، فقام متوكِّئاً على العسيب، وأنا خلفه، فظننت أنه يُوحى إليه، فقال: {ويسألونك عن الروح قل الروح من أمر ربي وما أوتيتم من العلم إلا قليلاً}. فقال بعضهم لبعض: قد قلنا لكم لا تسألوه. [ر: 125]

 

[-7456-] İbn Mesud şöyle demiştir: Ben (bir gün) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber Medine' deki tarlalar içinde yürüyordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem hurma dalından bir değneğe dayanıyordu. Derken Yahudilerden bir topluluğa uğradı. Onların birtakımı diğer takımına 'Ona ruh hakkında soru sorun' dedi. Birtakımı da 'Ona ruh hakkında soru sormayın' dediler. Neticede Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ruh hakkında soru sordular. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem değneği üzerine dayanarak dikeldi. Ben arkasında bulunuyordum ve kendisine vahiy indirilmekte olduğunu düşündüm. Sonunda Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Sana ruh hakkında soru sorarlar. Deki ruh Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir"(İsra 85) ayetini okudu. Bunun üzerine onların bir kısmı diğerine "Biz size ona bir şey sormayınız! demiştik" dediler.

 

 

حدثنا إسماعيل: حدثني مالك، عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (تكفَّل الله لمن جاهد في سبيله، لا يخرجه إلا الجهاد في سبيله وتصديق كلماته، بأن يدخله الجنة، أو يرجعه إلى مسكنه الذي خرج منه، مع ما نال من أجر أو غنيمة).

 

[-7457-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle demiştir:

 

"Yüce Allah ancak kendi yolunda cihad etmek düşüncesi ve (Kur'an'da gelen) kelimelerinin tasdiki niyeti kendisini cihada çıkarıp da kendi yolunda cihad eden mücahide ya (şehitlik suretiyle) onu cennete koymayı veya sevap ve ganimetle beraber içinden çıktığı meskenine sağ salim döndürmeyi tekeffül etmiştir."

 

 

حدثنا محمد بن كثير: حدثنا سفيان، عن الأعمش، عن أبي وائل، عن أبي موسى قال:

 جاء رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال: الرجل يقاتل حَمِيَّة، ويقاتل شجاعة، ويقاتل رياء، فأي ذلك في سبيل الله؟ قال: (من قاتل لتكون كلمة الله هي العليا، فهو في سبيل الله). [ر: 123]

 

[-7458-] Ebu Musa şöyle anlatmıştır: Bir adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek

 

"Kimisi hamiyet (şerefini korumak) için savaşır, kimi yiğitlik, kimi de gösteriş için çarpışır. Şu halde bunların hangisinin savaşı Allah yolundadır?" diye sordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Her kim Allah'm kelimesi (yani tevhid kelimesi) daha yüce olsun diye savaşırsa işte onunkisi Allah yolundadır" buyurdu.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

İmam Buhari bu başlık altında altı hadise yer vermiştir.

 

Bunlardan birincisi "şüphesiz benim rahmetim gazabımın önüne geçmiştir" hadisidir. Bu hadisin açıklaması "Allah kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor"(Al-i İmran 28, 30) ayetinin tefsirinde geçmişti. İmam Buhari bununla "rahmet"in Allah'ın zatı sıfatlarından olduğu görüşünü tercih ettiğine işaret etmiştir. Zira "kelime" Allah'ın zatı sıfatlarındandır. Rahmet sıfatı açısından "öne geçme" fiilinin kullanılması her ne kadar anlaşılması güç bir nokta ise de bunun benzeri, kelime sıfatı hakkında geçmiştir. Bununla her ne kadar "Ve lekad sebekat kelimetuna=Andolsun ki Nebi kullarımıza söz vermişizdir"(Saffat 171) ayetine cevap verilmiş ise de yapılan bu açıklama ile "sebekat rahmeti" hadisine de cevap verilmiş olmaktadır. "Rahmeti n 'sebk=öne geçmek' kelimesiyle nitelenmesi, bunun mı sıfatı olduğunu gösterir" diyen kimse, İmam Buharl'nin ne demek istediğini anlamayarak gaflete düşmüştür.