SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-İ’TİSAM

<< 2398 >>

باب: نهي النبي صلى الله عليه وسلم على التحريم إلا ما تُعرف إباحته، وكذلك أمره .نحو قوله حين أحلُّوا:

27. MUBAH OLDUĞU BİLİNENLER HARİÇ, NEBİ S.A.V.'İN YASAKLAMASININ HARAMLIK İFADE ETMESİ  Nebi s.a.v.'in (sade yasaklaması değil) veda haccı sırasında sahabilerine "(Umre niyetiyle) ihramdan çıkınız ve kadınlardan da nasibinizi alınız" örneğinde olduğu gibi emri de böyledir:

 

(أصيبوا من النساء). وقال جابر: ولم يعزم عليهم، ولكن أحلهنَّ لهم  .وقالت أم عطية: نهينا عن اتباع الجنازة ولم يُعزم علينا.

Cabir Nebi s.a.v. onlara (cimayı) vacip kılmadı, fakat ihramdan çıktıklarında kadınları da helal kıldı demiştir. Ümmü Atıyye ise "Biz kadınlara cenazenin ardından gitmemiz yasak edildi, fakat bu bize vacip kılınmadı" demiştir .

 

حدثنا المكي بن إبراهيم، عن بن جريج: قال عطاء: قال جابر.

قال أبو عبد الله: وقال محمد بن بكر البرساني، عن ابن جريج قال: أخبرني عطاء: سمعت جابر بن عبد الله في أناس معه قال:

 أهللنا أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم في الحج خالصاً ليس معه عمرة، قال عطاء: قال جابر: فقدم النبي صلى الله عليه وسلم صبح رابعة مضت من ذي الحجة، فلما قدمنا أمرنا النبي صلى الله عليه وسلم أن نحلَّ، وقال: (أحلُّوا وأصيبوا من النساء). قال عطاء: قال جابر: ولم يعزم عليهم، ولكن أحلهنَّ لهم، فبلغه أنَّا نقول: لما لم يكن بيننا وبين عرفة إلا خمس، أمرنا أن نحلَّ إلى نسائنا، فنأتي عرفة تقطر مذاكيرنا المذي، قال: ويقول جابر بيده هكذا، وحركها، فقام رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: (قد علمتم أني أتقاكم لله، وأصدقكم وأبركم، ولولا هديي لحللت كما تحلون، فحلوا، فلو استقبلت من أمري ما استدبرت ما أهديت). فحللنا وسمعنا وأطعنا.

 

[-7367-] Ata b. Ebi Rebah şöyle demiştir: Ben, yanında bulunan birçok kişinin arasında iken Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini işittim:

 

Biz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sahabileri beraberinde umre olmayarak yalnız hac niyetiyle ihrama girdik. Ata şöyle devam etti: Cabir olayın devamını şöyle anlattı: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem zilhicce ayının dördüncü sabahında (Mekke'ye) geldi. Biz de oraya geldiğimiz zaman Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizlere ihramdan çıkmamızı emretti ve "İhramlarınızdan çıkınız ve kadınlarınızla ilişkiye girebilirsiniz" buyurdu.

 

Ata'nın nakline göre Cabir şöyle devam etti: "(Nebi s.a.v.) onlara kadınlarla (cinsel ilişkide bulunmalarını) kesin olarak emretmedi. Fakat onları erkekler için helal kıldı. "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem arafe gününe ancak beş gün kaldığı halde kadınlarımızia cinsel ilişkide bulunmamızı ve Arafat'a çıkmamızı emrediyori" diye söylendiğimiz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kulağına gitti. Ata "Cabir işaret eder ve elini hareket ettirip, şöyle diye gösterirdi" demiştir. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ayağa kalktı ve şöyle buyurdu:

 

"Biliyorsunuz ki ben sizin Allah'a en takvalı, en sadığınız ve en itaatlinizim. Eğer yanımda kurbanım olmasaydı, sizin ihramdan çıktığınız gibi ben de muhakkak ihramdan çıkardım. Sizler ihramdan çıkınız. Sonradan karşılaştığım şeyle, baştan karşılaşacağımı bilseydim beraberimde kurban sevketmezdim. Onun için artık sizler ihramdan çıkınız!" buyurdu. Bunun üzerine bizler ihramdan çıkıp Nebi'i dinledik ve ona itaat ettik.

 

 

حدثنا أبو معمر: حدثنا عبد الوارث، عن الحسين، عن ابن بريدة: حدثني عبد الله المزني،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (صلوا قبل صلاة المغرب). قال في الثالثة: (لمن شاء). كراهية أن يتخذها الناس سنة.

 

[-7368-] Abdullah b. Muğaffel el-Müzenl'nin nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'Akşam namazından önce (iki rek6.t) namaz kılınız" buyurdu. Üçüncü defasında insanların bunu terk edilmez bir yol edinmelerini istemeyerek

 

"Bu, dileyen kimse içindir" dedi.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Yasaklamasının Haramlık İfade etmesi."

Bunun manası Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den gelen yasaklık, haramlık olarak yorumlanır. Kelime haramlık konusunda hakiki manasında kullanılmıştır demektir. "Mubah olduğu" ifade akışından veya hal karinesinden (durum belirtisi) veya bu konudaki bir delilden "bilinenler hariç." "Onun emri de böyledir." Yani Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in emrine sarılmanın farzlığından dolayı ona muhalefet, -mendubluğuna veya başka bir hükme delilolmadığı sürece- haramlık ifade eder.

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in emri de böyledir." Veda haccında "İhramdan çıktıklarında" "kadınlarla ilişkiye girebilirsiniz" emrinde olduğu gibi. Çünkü Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in emri üzerine hac ihramını umreye çevirmişler ve umre ihramından çıkmışlardı. "Emir" kelimesinden maksat "yap" ve yasaklamadan maksat "yapma" ifadesidir. Bilginler sahabinin "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize şunu emretti veya yasakladı" ifadesinin ne anlama geldiği noktasında ihtilaf etmişlerdir. Selef bilginlerinin çoğunluğuna göre tercih edilen görüş, bunların arasında fark olmadığı yönündedir.

 

Kadı Ebu Bekir b. et-Tayyib'in nakline göre imam Malik ve Şafil'nin nezdinde aksine bir delil ortaya çıkıncaya kadar emir, vücub (farzlık), yasaklama haramlık ifade eder. ibn Battal şöyle demiştir: Çoğunluğun görüşü bu doğrultudadır. Şafiilerden bir çoklarıyla başkaları şöyle demişlerdir: Emirde vacipliğe, yasaklamada haramlığa delil bulununcaya kadar emir mendubluk, yasaklık mekruhluk ifade eder. Onlardan birçok bilgin ise görüş bildirmeyip, durmayı tercih etmiştir. Onların durmalarının sebebi emir kipinin vücub, mendubluk, mubahlık, yol gösterme (irşad) ve başka anlamlara gelmesinden dolayıdır. Çoğunluğun deliline göre kendisine emredilen şeyi yapan kimse övgüyü hak eder. Terkeden kişi ise kınanmaya layık olur. Yasaklıkta ise bunun tam tersi sözkonusudur. Yüce Allah'ın "Onun emrine aykırı davrananlar başlarına bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar"(Nur 63) ayeti emir ve yasaklık kapsamaktadır. Ayetteki tehdit gerek yapma ve gerekse yapmama şeklinde onun haramlık ifade ettiğini göstermektedir.

 

"Kadınlarınızla ilişkiye girebilirsiniz." Bu, sahabilerin eşleriyle ilişkiye girmeleri konusunda verilmiş olan bir izindir. ifade, ihramdan çıkılmış olma konusunda mubalaya işaret etmektedir. Çünkü cinsel ilişki, -ihramlıya haram olan diğer fiillerin aksine- ibadetin bizzat kendisini bozmaktadır.

 

"Ümmü Atıyye ise 'Biz kadınlara cenazenin ardından gitmemiz yasak edildi, fakat bu bize vacip kılınmadı' demiştir." Bu ifadenin geniş bir açıklaması Cenaiz Bölümünde geçmişti.

 

Hadisin açıklaması, Namaz Bölümünde Ezanla KSmet Arasında Kaç RekSt Namaz Vardır başlığında geçmişti. Hadisin buradaki başlıkla ilgili olan kısmı "Bu, dileyen kimse içindir" ifadesidir. Çünkü bu cümle, emrin vaciplik konusunda hakiki manada olduğuna işaret etmektedir. Bundan dolayı Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yapmayla yapmama arasında muhayyerliği gösteren bir cümle getirmiştir. Bu cümle, ifadenin vacipliğe yorumlanmasına engelolmaktadır.

 

"İnsanların bunu terk edilmez bir yol edinmelerini istemeyerek" yani gerekli, terk etmek caiz olmayan bir yol veya terk etmesi mekruh olan ratib bir sünnet olduğunu zannetmelerini istemeyerek demektir. Yoksa maksat, -daha önce geçtiği üzere- vacipliğin mukabili olan değildir.