باب: كراهية
تمنِّي لقاء
العدو.
8. DÜŞMANLA KARŞI KARŞIYA GELMEYİ TEMENNİ ETMENİN ÇİRKİN OLDUĞU
ورواه
الأعرج عن أبي
هريرة، عن
النبي صلى الله
عليه وسلم .
Düşmanla karşılaşmanın hoş olmadığı hadisini el-A'rac Ebu Hureyre
vasıtasıyla Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den nakletmiştir.
حدثني عبد
الله بن محمد:
حدثنا معاوية
بن عمرو:
حدثنا أبو
إسحق، عن موسى
بن عقبة، عن
سالم أبي
النضر، مولى
عمر بن عبيد
الله، وكان
كاتباً له،
قال:
كتب
إليه عبد الله
بن أبي أوفى
فقرأته، فإذا
فيه: أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
قال: (لا
تتمنَّوا
لقاء
العدوِّ،
وسلوا الله
العافية).
[-7237-] Ömer b. Ubeydullah'ın azadlısı ve katibi Salim
Ebü'n-Nadr şöyle demiştir: Abdullah b. Ebu Evfa, Ömer b. Ubeydullah'a bir
mektup yazdı da bu mektubu ben okudum. Bir de ne göreyim! Mektupta Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
"(Ey insanlar!) düşmanla karşı karşıya gelmeyi temennf
etmeyiniz! Fakat Allah'tan afiyet dileyiniz" emri yazılıydı.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Düşmanla karşı karşıya gelmeyi temennı etmenin
çirkinliği." Cihad Bölümünün sonlarında düşmanla karşı karşıya gelmeyi
temennı etmeyiniz başlığı altında bu hadis geçmişti. Orada şehitliği temennı
etmenin caizliği ile birlikte hadisin açıklaması ve iki rivayetin birbiriyle
nasıl cem ve telif edileceği geçmişti. Çünkü bu iki rivayet zahiren birbiriyle
çelişmektedir. Zira şehitliği temennı etmek sevimlidir. O halde insanı sevdiği
şeye götüren düşmanla karşı karşıya gelmeyi temennı etmek nasılolur da yasak
olur? Bunun kısa cevabı şudur: Şehitlik düşmanla karşı karşıya gelmekten daha
dar çerçevelidir. Zira İslam'a yardım ederek ve kafirleri kırıp geçirerek onun
izzetini sürekli kılarak şehitliği elde etmek mümkündür. Düşmanla karşı karşıya
gelmek, bazen şehitliğin aksi bir netice verebilir. Bundan dolayı onlarla
karşılaşmayı temennı etmek yasak edilmiştir. Bu şehitliği temennı etmeyle
çelişmez ya da hadiste sözü edilen çirkinlik, kendi kuvvetine güvenen, kendini
beğenen ve benzeri kimseler için söz konusudur.