باب: قول
الرجل: لولا
الله ما
اهتدينا.
7. BİR KİMSENİN "EĞER ALLAH OLMASAYDI BİZ KENDİLİĞİMİZDEN
DOĞRU YOLU BULAMAZDIK" SÖZÜ
حدثنا عبدان:
أخبرني أبي،
عن شعبة:
حدثنا أبو إسحق،
عن البراء بن
عازب قال:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم ينقل
معنا التراب
يوم الأحزاب،
ولقد رأيته
وارى التراب
بياض بطنه،
يقول: (لولا أنت
ما اهتدينا
نحن، ولا
تصدَّقنا ولا
صلَّينا،
فأنزلَنْ
سكينةً
علينا، إنَّ
الألى - وربما
قال:
- الملا
- قد بغوا
علينا، إذا
أرادوا فتنةً
أبَيْنا
أبَيْنا).
يرفع بها صوته.
[-7236-] Bera b. Azib şöyle demiştir: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem Ahzab gününde (hendek kazılırken) bizimle birlikte toprak
taşıyordu. Yemin olsun ki ben toprağın onun karnının beyazlığını örtmüş
olduğunu gördüm. Kendisi (İbn Revaha'nın) şu beyiderini söylüyordu:
لولا
أنت ما
اهتدينا نحن
Lev la ente mehtedeyna nahnu
ولا
تصدَّقنا ولا
صلَّينا
Ve la tasaddakna vela salleyna
فأنزلَنْ
سكينةً
علينا، إنَّ
الألى
Fe enzifen sekineten aleyna İnne'l-ula -ve bazen de şöyle dedi
إنَّ
الملا - قد
بغوا علينا
İnne'l-melee kad beğav aleyna
إذا
أرادوا فتنةً
أبَيْنا
أبَيْنا
İza eradu fitneten-eveyna eveyna
Olmasaydın sen doğru yolu bulamazdık Sadaka veremez, namaz
kılamazdık!
İndir sekineti indir üzerimize Çünkü tecavüz etti yöneticiler
bize!
İstediklerinde fitne yapmak, diyen bizdik Fitneden çekindik,
fitneden çekindik.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunları söylerken sesini
yükseltiyordu.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Ben toprağın onun karnının beyazlığını örtmüş olduğunu
gördüm." Bu ifadede geçen "vara" "el-muvarat"
kökündendir. Örttü manasına gelen "gatta" fiiliyle vezin ve anlamca
aynıdır.
Bir başka rivayete göre Bera şöyle demiştir: "Nebii s.a.v.
hendek toprağını taşırken gördüm. Hatta toprak karnının derisini görmemi
engelledi." Nebi s.a.v., İbn Revaha'nın yani meşhur Ensarlı sahabi şair
Abdullah b. Revaha'nın beyitlerini okurken duydum. Hayber Gazvesi başlığı
altında bunun Amir b. el-Ekva'ın şiiri olduğu geçmişti. Orada bu iki rivayetin
birbiriyle nasıl uzlaştırılacağından söz etmiştik.
Edeb Bölümünün sonlarına doğru Hz. Nebi s.a.v.'in şiir söylemesi
ve okuması ile ondan başkalarının şiir söyleyip okumaları hakkındaki hüküm
-hamdolsun Allah'a- geçmişti.