باب:
التعرُّب في
الفتنة.
14. FİTNE ZAMANI BEDEVİLERLE OTURMAK
حدثنا قتيبة
بن سعيد:
حدثنا حاتم،
عن يزيد بن أبي
عبيد، عن سلمة
ابن الأكوع:
أنه
دخل على
الحجاج فقال:
يا ابن
الأكوع، ارتددت
على عقبيك،
تعرَّبت؟ قال:
لا، ولكن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أذن
لي في البدو.
وعن يزيد بن
أبي عبيد قال:
لما قتل عثمان
بن عفان، خرج
سلمة بن
الأكوع إلى
الرَّبذة،
وتزوج هناك
امرأة، وولدت
له أولاداً،
فلم يزل بها، حتى
قبل أن يموت
بليال، نزل
المدينة.
[-7087-] Seleme b. el-Ekva Haccac'ın huzuruna girdiğinde
Haccac "Ey İbnü'lEkva! Sen topukların üzere dininden geri döndün. Çölde
bedevi Araplarla yaşıyorsun" dedi. İbnü'I-Ekva
"Hayır! (ben Medine'den yüz çevimedim). Fakat Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana çölde oturma izni verdi" diye karşılık
verdi.
حدثنا عبد
الله بن يوسف:
أخبرنا مالك،
عن عبد الرحمن
بن عبد الله
ابن أبي
صعصعة، عن
أبيه، عن أبي
سعيد الخدري
رضي الله عنه
أنه قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (يوشك أن
يكون خير مال
المسلم غنم
يتبع بها شعف
الجبال ومواقع
القطر، يفرُّ
بدينه من
الفتن).
[-7088-] Ebu Said el-Hudrl'nin nakline göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Bir Müslümanın en hayırlı malının koyunları olacağı günler
yakındır. Müslüman dini uğruna fitnelerden kaçarak kah dağların başlarını, kah
vadilerin yağmur düşen yerlerini (otlak olarak) seçecektir" diye haber
vermiştir.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Fitne zamanında bedevilerle birlikte oturmak." Bunun
anlamı, muhacirin hicret ettiği beldeden çıkarak bedevilerle birlikte oturması
ve hicretinden sonra bedevi haline dönmesidir. O sıralarda Nebi s.a.v.'in izin
verdikleri hariç bu şekilde davranmak haramdı. İmam Buharl'nin bu hareketi
"Fitne zamanı" şeklinde kayıtlaması o zamanki iznin fjtnenin baş
gösterme zamanı verildiğine işaret etmektedir.
Bazıları fitne zamanı böyle bir şeye izin verilmemesi hak üzere
olan kimselere destek vermeme sonucunu doğurur demişlerdir. Fakat selef
bilginlerinin bu konudaki yaklaşımları değişik olmuştur. Bazıları Sa'd,
Muhammed b. Mesleme, İbn Ömer gibi fitneden selamette olmayı ve bir kenara
çekilmeyi tercih etmişlerdir. Bazıları ise -ki bunlar çoğunluktur- çarpışmayı
üstün tutmuşlardır.
"Seleme b. el-Ekva, Haccac'ın huzuruna girdiğinde ...
" Bu haberde adı geçen Haccac meşhur emir Haccac b. Yusuf es-Sakafi'dir.
Bu olay hicretin 74. yılı İbn ZUbeyr'in katlinden sonra Haccac'ın Hicaz emiri
olup, Mekke'den Medine'ye geçtiğinde olmuştu. "Topukların üzerine dininden
geri döndün." Haccac bu ifadesiyle Hudo.d bölümünde büyük günahlar
işlenirken geçtiği üzere bu konuda yer alan hadisteki ifadeye işaret
etmektedir. Çünkü "Kim hicretinden sonra bedevi olarak dönerse" bu
konuda zikredilenlerden birisiydi. Bu haberi Nesai, İbn Mesud' dan şu şekilde
rivayet etmiştir: "Allah faiz yiyene ve yedirene lanet etsin. "(Nesai,
Zinet)
Bu hadiste "Hicretinden sonra bedevi olarak dönene"
ifadesi de yer almaktadır. İbnü'l-Esir en-Nihaye'de şöyle der: Hicretten sonra
herhangi bir mazereti olmaksızın bulunduğu yere geri döneni mürted gibi kabul
ediyorlardı. Bir başkası şöyle demiştir: Bu Haccac'ın insanlara cefasından
kaynaklanıyordu. Zira o, bu büyük sahabiye daha mazeretini anlayıp dinlemeden o
çirkin sözle hitap edebilmişti. Rivayete göre Haccac, Seleme'yi öldürmek
istemiş ve kendisini katledilmeye layık kılmak istediği gerekçeyi açıklamak istemjştir.
"Seleme hayır dedi." Yani Seleme ben hicretten dönmek
için çölde yerIeşmedim dedi.
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana çölde oturma
izni verdi." Hammad b.
Mes'ade'nin, Yezid b. Ebi Ubeyd'den nakline göre Seleme
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den çölde oturma izni istemiş,
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ona bu izni vermiştir. Haberi
el-İsmail! nakletmiştir.
Seleme'nin bu konuda Haccac'dan başkasıyla yaşadığı bir olay
daha vardır.
Bunu Ahmed b. Hanbel şu şekilde nakleder: Seleme, Medine'ye
geldiğinde Büreyde b. el-Hasib ile karşılaşır. Büreyde "Hicretinden
irtidad ettin" deyince, Seleme "Allah korusun! Ben Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem' den aldığım izne dayanarak orada oturuyarum.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Ey Eslem kabilesi!
Çölde oturunuz'" -Eslem, Seleme, Ebu. Berze ve Büreyde'nin mensup olduğu
meşhur kabilenin adıdır.- Onlar: ."Bunun hicretimizi zedeleyeceğinden
korkuyoruz" deyince, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Sizler
nerde bulunursanız bulunun muhacirsiniz" buyurmuştur.(Ahmed b. Hanbel, LV,
55) Bu haberin Amr b. Abdurrahman b. Cürhed'den nakledilen şahidi
bulunmaktadır. Abdurrahman şöyle demiştir: Ben birisinin Cabir' e şu soruyu
sorduğunu gördüm: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
sahabilerinden kimler kaldı?" O kişi "Enes b. Malik ve Seleme b.
el-Ekva" cevabını verdi. Adam "Seleme hicretinden irtidad etti"
deyince, Cabir "Böyle söyleme. Çünkü ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem ile Eslem oğulları arasında şöyle bir konuşmaya şahit oldum" dedi.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Eslem oğullarına "Çölde
oturun" deyince, Eslem oğulları "Biz hicretten sonra bundan dönmüş
olmaktan korkuyoruz" dediler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Sizler nerede bulunursanız bulunun muhacirsiniz" buyurdu. Bu iki
haberin isnadı hasendir.
"Osman b. Affan katledilince, Seleme Rebze'ye çıktı."
Rebze, Mekke ile Medine arasında çölde bir yerin adıdır.
Bu haberden Seleme'nin çölde yaklaşık kırk yıl kaldığı anlaşılmaktadır.
Çünkü Hz. Osman hicri 35 yılının zilhiccesinde öldürüldü. Seleme'nin ölümü ise
sahih olan rivayete göre hicri 74'tür.
"Dini uğruna fitnelerden kaçarak. .. " Bu haber
dininden endişe duyan kimsenin uzlete çekilmesinin faziletli olduğunu göstermektedir.
Selef bilginleri uzlete çekilmenin aslı konusunda ihtilaf etmişlerdir. Çoğunluk
şöyle demiştir: Fitne zamanlarında insanların içine karışmak, İslam'ın sembol
ibadetlerini yapmak, İslam toplumunun sayısını çoğaltniak, onlara yardım etmek,
imdatlarına koşmak, hasta olduklarında ziyaret etmek ve benzeri şekillerde
çeşitli iyiliklerde bulunmak dolayısıyla dini faideler kazanma olduğu için daha
evladır.
Bir başka grup bilgin ise şöyle demişlerdir: Uzlete çekilmek,
yapılması gerekeni bilmek şartıyla fitneden selamette kalmak olduğu için daha
evladır.
Nevevi'nin görüşü şöyledir: Tercihe şayan olanı, günaha
düşmeyeceğine dair kuwetli zan besleyen kimse için insanlarla birlikte
yaşamaktır. Eğer bir sıkıntı doğacaksa o zaman uzlete çekilmek daha evladır.
Bir başkası şöyle demiştir:
Bu, kişiden kişiye değişir. Bazıları için iki seçenekten sadece
birini yapması gerekirken, bazıları için tercih ve ağır basma sözkonusuur.
Bizim sözkonusu ettiğimiz bu değildir. Aksine uzlete çekilmekle insanlarla bir
arada yaşamak birbirine eşit olduğunda ne yapılacaktır? Bu, durumdan duruma
değişir. İki durum birbiri ile çeliştiğinde zamandan zamana değişir. Bazıları
için insanlarla birlikte yaşamak tek seçenektir. Bunlar gördükleri münkeri
ortadan kaldırma gücü olanlardır. Bu gibi kimseler için insanlarla birlikte
yaşamak duruma ve imkana göre ya farz-ı ayndır ya da kifayedir. Emr-i
bi'l-maruf ve nehy-i ani'l-münker yaptığında canını kurtaracağına kuwetli zannı
olan kimseler için de insanlarla birlikte yaşaması tercih edilir. Kendi canı
açısından emin olduğu halde kendisine itaat edilemeyeceği kesinse bu gibi
kimseler için uzlete çekilmekle insanlarla birlikte yaşamak eşittir. Bu, ortada
yaygın bir fitne olmadığında sözkonusudur. Şayet yaygın bir fitne varsa
genellikle sakıncalı bir duruma düşme sözkonusu olacağı için uzlete çekilJıek
daha ağır basar.