باب: النفخ في
المنام.
40. RÜYADA BİR ŞEYİ ÜFLEDİĞİNİ GÖRMEK
حدثني إسحق
بن إبراهيم
الحنظلي:
حدثنا عبد الرزاق:
أخبرنا معمر،
عن همَّام بن
منبِّه قال: هذا
ما حدثنا به
أبو هريرة،
عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: (نحن
الآخرون
السابقون).
[-7036-] Ebu Hureyre'nin nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem
"Bizler (dünyaya) sonra gelen, (ahirette) önce
gelenleriz" demiştir.
وقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
(بينا أنا نائم
إذ أوتيت
خزائن الأرض،
فوضع في يديَّ
سوارين من
ذهب، فكبرا
عليَّ
وأهمَّاني،
فأوحي إليَّ
أن أنفخهما،
فنفختهما
فطارا، فأوَّلتهما
الكذَّابَين
اللذَين أنا
بينهما: صاحب
صنعاء، وصاحب
اليمامة).
[-7037-] Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle demiştir:
"Uyuduğum bir sırada bana yeryüzünün hazineleri getirildi.
Ellerime altından iki bilezik kondu. Bunlar bana ağır geldi ve beni
kederlendirdi. Bunun üzerine bana onları üflemem vahyedildi. Ben üfleyince de
onlar uçtu. Ben bu iki bileziği henüz hayatta olduğum bir sırada ortaya çıkacak
olan iki yalancı ile tabir ettim. Bunlar San'd ve Yemame'de çıkacak
kişilerdir."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Rüyada bir şeyi üflediğini görmek." Tabirciler,
rüyada bir şeye üflemek, söz ve konuşma şeklinde tabir edilir derler. İbn
Battal'a göre üflemek, üflenen şeyin şiddetli bir zorlama olmaksızın yok olup
gideceği şeklinde tabir edilir. Çünkü üfleme insana kolay gelen bir fiildir.
Üfleme söze delalet eder. Yüce Allah o iki yalancıyı, Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in sözü ve öldürülmelerine dair verdiği emirle helak etmiştir. HattaH
şöyle demiştir: "Yeryüzünün hazineleri"nden maksat, ümmete fethi
nasip olan Kisra, Kayser ve başkalarının hazinelerinden oluşan ganimetlerdir.
Bunların, içinde altın ve gümüşün bulunduğu madenler olma ihtimali de vardır.
Bir başka tabirci ise bunların söylenenden daha geniş olma ihtimali vardır
demiştir.
......Fekebura aleyye" Bu ifade İshak b. Nasr rivayetinde
"tesniye=ikil" kalıbıyla "I fekebura" şeklindedir. Manası
büyük olmak, ağır gelmek demektir. Kurtubi şöyle der: Sözkonusu bileziklerin
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem' e ağır gelmesi, altının kadınların
zinet eşyası olması ve Yüce Allah'ın onu erkeklere haram kılmasından dolayıdır.
"i -,r-t.;" Burada sözü edilen vahyin ilham yoluyla vahiy veya bir
meleğin diliyle vahiy olma ihtimali vardır. Kurtubl'nin görüşü bu
doğrultudadır.
....... Ben onlara üfledim. Bu ifade, altın ve gümüşün değersiz
olduğuna işaret etmektedir. Çünkü üflenen ve üflemekle giden şeyin özelliği son
derece değersiz olmaktır. Ancak İbnü'l-Arabi "Altın ve gümüş son derece
güçlü bir madendir. Bundan önce Müslümanlara onlar gibi bir şey
indirilmemiştir" diyerek bu görüşe karşı çıkmıştır. Gerçek
İbnü'l-Arabt'nin dediği gibidir. Fakat işaret maddi değil, manevi
değersizliğedir. Altın ve gümüşü n uçması, -daha önce ifade edildiği üzere- o
iki yalancı Nebiin davalarının yeryüzünden silinip gideceğine işaret
etmektedir.
Kurtubi el-Müfhim'de özet olarak şöyle demiştir: Bu rüyanın bu
şekilde tabir edilmesi şundandır: San'a. ve Yemame halkı Müslüman olmuşlardı ve
İslam'a yardımcı gibi idiler. Aralarından iki yalancı Nebi çıkıp, süslü
ifadelerle onları kandırınca halkın ekserisi bu sözlere aldandı. Böylece Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in rüyada gördüğü iki el, o iki belde, iki bilezik
de o iki yalancı Nebi mesabesinde oldu. Bileziklerin altından olması, onların
yaldızladıkları şeye işaret etmektedir. Yaldızlama anlamına gelen
"zuhruf" altının isimlerindendir.
........ Bu ifade ortaya çıkan iki yalancı Nebiin, Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem rüyasını anlatırken mevcut olduklarını
göstermektedir.
Nitekim hakikatte böyle idi. Fakat İbn Abbas rivayetinde '\Ş.M:
-iL::- .r: bu ikisi benden sonra çıkacak" şeklinde bir ifade yer
almaktadır. Bu iki rivayeti şu şekilde cem ve telif etmek mümkündür: Onların
Nebi s.a.v.'den sonra çıkmalarından maksat, -Nevevt'nin bilginlerden naklettiği
üzere- kuwetlerinin ortaya çıkması, savaşmalarının ve Nebilik iddialarının
ondan sonra ortaya çıkmasıdır. Ancak bu yaklaşım tartışmaya açıktır. Çünkü
bunların tamamı Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hayatında ortaya çıkmıştı.
Esved San'S.'da Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hayatında ortaya çıkmış,
Nebi olduğunu iddia etmiş, güçlenmiş, Müslümanlarla savaşmıştı. Esved bazı
Müslümanları öldürmüş, o beldeye hakim olmuş ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in sağlığında davası kendisinin öldürülmesiyle son bulmuştu. Bu Meğazi
bölümünün sonlarında gayet açık olarak daha önce geçmişti.
Müseylime'ye gelince, o Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
sağlığında Nebilik iddiasında bulunmuştu, fakat Hz. Ebu Bekir döneminden önce
tam olarak güç toplayamamış ve Müslümanlarla savaşmamıştı. Ancak bu ifade,
genellik olarak yorumlanırken, ".s.M:=benden sonra" kelimesi,
"Nebiliğimden sonra" şeklinde yorumlanabilir. İbnü'l-Arabi şöyle
demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in O iki bileziği tabir etmesi bir
vahyin neticesinde olabileceği gibi, onları etkisiz hale getirmek maksadıyla
görülen rüyayı hayra yarma şeklinde de olabilir. Böylece Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem, sözkonusu rüyayı onlara yormuş olabilir. Zira rüya nasıl
tabir edilirse öyle çıkar. Doğruyu en iyi Yüce Allah bilir.