SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TA’BİR

<< 2273 >>

باب: الرؤيا الصالحة جزء من ستة وأربعين جزءاً من النبوة.

4. GÜZEL RÜYA'NIN NÜBÜVVETİN KIRK ALTI CÜZÜNDEN BİR CÜZ OLDUĞU

 

حدثنا مسدد: حدثنا عبد الله بن يحيى بن أبي كثير، وأثنى عليه خيراً، لقيته باليمامة، عن أبيه: حدثنا أبو سلمة، عن أبي قتادة،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الرؤيا الصالحة من الله، والحلم من الشيطان، فإذا حلم فليتعوذ منه، وليبصق عن شماله، فإنها لا تضره).

وعن أبيه: حدثنا عبد الله بن أبي قتادة، عن أبيه، عن النبي صلى الله عليه وسلم مثله.

 

[-6986-] Ebu Katade'nin nakline göre ResuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

"Salih rüya Allah tarafındandır. Hulm de şeytandandır. Biriniz hulm gördüğünde bundan Allah'a sığınsın, sol tarafına tükürsün. Bu suretle o düş, sahibine zarar vermez. "

 

 

حدثنا محمد بن بشار: حدثنا غندر: حدثنا شعبة، عن قتادة، عن أنس بن مالك، عن عبادة بن الصامت،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (رؤيا المؤمن جزء من ستة وأربعين جزءاً من النبوة).

 

[-6987-] Enes b. Malik r.a.'in Ubade b. es-Samit'ten nakline göre ResuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "mu'minin rüyası Nebiliğin kırk altı cüzünden bir cüzdür" buyurmuştur.

 

 

حدثنا يحيى بن قزعة: حدثنا إبراهيم بن سعد، عن الزُهري، عن سعيد بن المسيب، عن أبي هريرة رضي الله عنه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (رؤيا المؤمن جزء من ستة وأربعين جزءاً من النبوة).

رواه ثابت، وحميد، وإسحق بن عبد الله، وشعيب، عن أنس، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-6988-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre ResuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "mu'minin rüyası Nebiliğin kırk altı cüzünden bir cüzdür" buyurmuştur.

 

 

حدثني إبراهيم بن حمزة: حدثني ابن أبي حازم والدراوردي، عن يزيد، عن عبد الله بن خبَّاب، عن أبي سعيد الخدري:

 أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: (الرؤيا الصالحة جزء من ستة وأربعين جزءاً من النبوة).

 

[-6989-] Ebu Said el-Hudri'nin nakline göre ResuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem

 

"Salih rüya Nebiliğin kırk altı cüzünden bir cüzdür" buyurmuştur.

 

باب: المبشِّرات.

5. SEVİNÇ VE FERAHLIK VEREN RÜYALAR

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب، عن الزُهري: حدثني سعيد بن المسيب: أن أبا هريرة قال:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: (لم يبق من النبوة إلا المبشِّرات). قالوا: وما المبشِّرات؟ قال: (الرؤيا الصالحة).

 

[-6990-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre ResuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem

 

"Nebilikten geriye mübeşşirattan başka bir şey kalmadı" buyurmuştur.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Nebilikten geriye mübeşşirattan başka bir şey kalmam/ştır." Bunun manası bana mahsus olan Nebilikten mübeşşirattan başka. geriye bir şey kalmamıştır demektir. ResuluIlah bunu daha sonra "rüya" ile tefsir etmiştir.

 

İbn Abbas hadisinde Resulullah'ın bu sözü vefatı ile sonuçlanan hastalığmcla söylediği naklediImiştir. Müslim, Ebu Dawd ve Nesal'nin rivayet ettikleri bir habere göre Resulullah s.a.v. vefatıyla sonuçlanan hastalığında başı sarılmış bir halde evinin kapısı üzerinde asılı olan perdeyi açtı. Cemaat Ebu Bekir'in arkasında saf tutmuştu. Efendimiz şöyle buyurdu:

 

"Ey insanlar! Müslümanın gördüğü veya ona gösterilen salih rüyadan başka Nebilik müjdecilerinden geriye bir şey kalmam/ştır. "

 

Mühelleb şöyle demiştir: Kısacası "rüya"yı "müjdeciler" şeklinde yorumlamak, genellikle göz önüne alınarak yapılan bir şeydir. Çünkü rüyalardan "uyarıcı" olanlar da vardır. Bunlar da sadık rüyalar olup, Allahu Teala mu'min kuluna şefkatinden dolayı meydana gelecek bir şeyi henüz gerçekleşmeden önce ona hazırlansın diye göstermektedir. ibnü't-Tın şu açıklamayı yapar:

 

Hadisin manası şöyledir: Vahiy benim vefatımla birlikte kesilecektir. İleride olacakları öğrenmek için rüyadan başka bir araç kalmayacaktır. Ancak ibnü't-Tın'e "Bir de ilham vardır" diye itiraz edilmiştir. Çünkü ilhamda da ileride olacakları haber verme niteliği vardır. ilham, Nebiler açısından rüyada olduğu gibi vahiy mesabesindedir. Hz. Ömer'in menkıbelerinde yer alan hadiste geçtiği üzere ilham, Nebi olmayan kimseler için de sözkonusudur. "Geçmiş ümmetierde muhaddesler bulunmaktaydı." Hadiste geçen "muhaddes" kelimesi, ilhama mazhar olanlar şeklinde tefsir edilmiştir.

 

Bu itiraza verilecek cevap şudur: Bunun rüyaya hasredilmesi, tek tek bütün mu'minleri kapsamasından dolayıdır. Oysa ilham öyle değildir. Çünkü o, bazı kimselere mahsustur. ilham bazı kimselere mahsus olmakla birlikte nadiren gerçekleşen bir durumdur. Rüyanın zikredilmesi, yaygın olması ve çok vuku bulmasındandıL Hz. Nebi'in " 0" şeklindeki ifadesi buna işaret etmektedir. Onun zamanında ilhamın azlığı ve kendisinden sonra çokluğunun arkasında yatan sır, uyanıkken ona çoğunlukla vahyin gelmesi ve kendisinden mucize göstermesi isteğidiL Bu durumda uygun olanı onun zamanında kendisinden başkalarından herhangi bir şeyin vuku bulmamasıdır. Efendimizin vefatıyla vahiy kesilince, Allahu Teala'ın seçmiş olduğu kimselere ilham gelmeye başladı. Zira vahiyle ilhamın birbirine karışma tehlikesi kalmamıştı. Rüyanın çok görülmesi ve meşhur olmasına rağmen bunun meydana geldiğini inkar etmek kÖrü körüne diretmekten başka bir şey değildir.