باب: في بيع
المكره
ونحوه، في
الحق وغيره.
2. ZORLANAN VE BENZERİ DURUMDA KALAN KİMSELERİN HAK VE BAŞKA
KONULARDAKİ SATIŞLARI
حدثنا عبد
العزيز بن عبد
الله: حدثنا
الليث، عن
سعيد
المقبري، عن
أبيه، عن أبي
هريرة رضي الله
عنه قال: بينما
نحن في المسجد
إذ خرج علينا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال:
(انطلقوا إلى
يهود). فخرجنا
معه حتى جئنا
بيت المدراس،
فقام النبي صلى
الله عليه
وسلم فناداهم:
(يا معشر
يهود، أسلموا
تسلموا).
فقالوا: قد
بلَّغت يا أبا
القاسم، فقال:
(ذلك أريد). ثم
قالها
الثانية،
فقالوا: قد
بلَّغت يا أبا
القاسم، ثم
قال الثالثة،
فقال: (اعلموا
أن الأرض لله
ورسوله، وإني
أريد أن
أجليكم، فمن
وجد منكم بماله
شيئاً
فليبعه، وإلا
فاعلموا أن
الأرض لله ورسوله).
[-6944-] Ebu Hureyre r.a. şöyle anlatmıştır: Mescidde
bulunduğumuz bir sırada birden Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yanımıza
çıkageldi ve "Yahudilerin yurduna yürüyünüz!" diye buyurdu. Biz de
onunla birlikte Beytü'l-Midras denilen yere vardık. Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem onlara doğru ayağa kalktı ve şöyle seslendi ve "Ey Yahudi
topluluğu! Müslüman olunuz, esenlik içinde kalınız" dedi. Yahudiler
cevaben "Ey Ebü'l-Kasım! Sen tebliğ ettin!" dediler. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara "Ben ancak bunu istiyorum" dedi.
Sonra çağrısını ikinci kez yineledi. Yahudiler "Ey Ebü'l-Kasım! Sen tebliğ
ettin" dediler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara tebliğini
üçüncü kez tekrar etti ve "Şunu kesinlikle biliniz ki yeryüzü ancak
Allah'a ve Resulüne aittir. Ben sizleri bu topraklardan çıkarmak istiyorum.
Dolayısıyla sizden her kim kendi malından (taşıyamayacağı) bir şey olursa onu
satsın. Aksi takdirde biliniz ki arz ancak Allah'a ve Resulüne aittir"
buyurdu.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Zorlanan ve benzeri durumda kalan kierin hak ve başka
hususlardaki satışları." Hattab! şöyle demiştir: Ebu Abdullah 'cl-Buhari
bu başlık altında zikredilen Ebu Hureyre hadisini zorlanan kimsenin satışının
cevazına delil getirmiştir. Halbuki bu, darda kalanın satışına daha çok
benzemektedir. Çünkü satışa zorlanan kimse istesin veya istemesin o satışı
yapmaya sevkedilen kimsedir. Yahudiler arazilerini satmamış olsalardı, buna
zorlanmayacaklardı, fakat onlar mallarına çok düşkün olduklarından onları
satmayı tercih ettiler ve böylece mallarını satmak zorunda kalanlara benzediler
ve bu halleriyle borca sıkışıp, malını satmak zorunda kalan kimse gibi oldular.
Bu durumda yapılan satış caizdir, kişi buna zorlandığı takdirde caiz olmaz. Biz
de şunu ekleyelim: İmam Buhari yukarıda kullandığı başlıkta sadece zorlanan
kimseyle sınırlı kalmamış ve "Zorlanan ve benzeri durumda kalan kimselerin
hak ve başka hususlardaki satışları" ifadesini kullanmıştır. Böylece onun
başlığına darda kalan ,kimse de dahil olmuştur. Buhari bu ifadesiyle darda
kalan kimsenin satışı sahih değildir diyenlere cevap vermiş olmaktadır.
İbnü'l-Müneyyir şöyle der: İmam Buhart "hak ve başka
hususlardaki" şeklinde başlık atmış ancak başlığın sadece birinci kısmı
için hadis zikretmiştir. Buna onun "hak"tan maksadı borçtur
"başkası"ndan maksadı ise bunun dışında satışı gerekli olan şeylerdir
diye cevap verilmiştir. Çünkü Yahudiler borçları olmadıkları halde mallarını
satmaya zorlandılar. Kirmi'mi "hak" kelimesinden maksat o bölgenin
tahliyesi, "başkası" kelimesinden maksat ise suçlardır,
"hak"tan maksat mali şeyler, "başkası"ndan maksat bölgenin
tahliye edilmesidir demiştir. Biz de şunu ekleyelim: "Başkası"
kelimesinden maksat borç olabilir. Bu durumda ifade genel anlamlı sözden sonra,
özel anlamlı sözün getirilmesi şeklinde olur. Gayr-i mali bir sebep olarak
zikredilen şekilde satış, sahih olduğuna göre mali bir sebep olarak borç
sebebiyle satış evleviyede sahih olur.
"Beytü'l-Midras." Bu kelime "ders"ten
türemedir. Maksat Yahudilerin büyükleridir. Bu beytin onun adına nispet
edilmesi Yahudilerin kitaplarını okutanın kendisi olmasından dolayıdır.
"Ben ancak bunu istiyorum." Yani "Müsıü.man
olunuz" ifadesiyle istediğim budur. Şayet siz benim size tebliğ ettiğimi
itiraf ederseniz üzerimden sorumluluk düşer. "Biliniz ki yeryüzü ...
" Bu cümleden maksat, bu konuda hüküm Allah'a ve Nebi'ine aittir. Çünkü o
Allah adına tebliğde bulunmakta ve onun emirlerini yerine getirmektedir.
"......." yani sizi buradan çıkarmak, burayı tahliye etmek istiyorum
demektir.