SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’D-DİYAT

<< 2232 >>

باب: من طلب دم امرئ بغير حق.

9. BİR KİMSENİN KANıNı HAKSız YERE TALEP ETME

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب، عن عبد الله بن أبي الحسين: حدثنا نافع بن جبير، عن ابن عباس:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (أبغض الناس إلى الله ثلاثة: ملحد في الحرم، ومبتغ في الإسلام سنة الجاهلية، ومطَّلب دم امرئ بغير حق ليهريق دمه).

 

[-6882-] İbn Abbas r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem

 

"İnsanların Allahu Teala'ya en sevimsizi üçtür: Bunlar Harem bölgesinde inkarcı, İslam'da cahiliye adetlerini isteyen ve bir kimsenin kanını haksız yere talep edendir" buyurmuştur.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Bir kişinin kanını haksız yere talep etme" den maksat, bunun hükmüdür. Mühelleb ve başkaları şöyle demişlerdir: Hadiste sözü edilen üç kişiden maksat bunların günah işleyenler arasında Allahu Teala'ın en sevmediği kişiler olduklarıdır. İfade Nebi s.a.v.'in "ekberu'l-kebair= büyük günahların en büyüğü" ifadesine benzemektedir. Aksi takdirde şirk, günahların tümü içinde Allahu Teala'a en sevimsiz olanıdır.

 

"Harem bölgesinde inkarcı" "Mülhid" kelimesi esasen haktan sapan, meyleden demektir. "İlhad" doğrudan sapmak anlamına gelir. Küçük günah işleyen kimse de haktan saptığı için bu açıklama problemli görülmüştür. Ancak "mülhid" kelimesi örfte dinden çıkanlar anlamında kullanılmıştır denilerek bu itiraza cevap verilmiştir. Dolayısıyla bir günah işleyen kimseye "mülhid" denildiğinde bununla işlediği günahın ne kadar büyük olduğuna işaret edilmiş olmaktadır.

 

"İslam'da cahiliye adetlerini isteyen" yani bir kimsenin bir başkasından alacağı olur ve alacağını o kişiyle babası veya çocuğu ya da akrabası gibi ortak kan bağı olmayan birisinden ister. Bazıları bundan maksadın cahiliye yaşantısını sürdürmek veya yaymak ya da hayata geçirmek isteyen kimseler olduğunu söylemişlerdir. "i L=cahiliye adeti" cahiliye insanlarının yaptıkları gibi bir komşu yu komşusu dolayısıyla ve bir müttefiği ittifak yaptığı kimse dolayısıyla sorumlu tutmak ve buna benzer uygulamalar demektir. Cahiliye dönemi insanlarının inandıkları şeyler de cahiliye adeti kavramına dahildir. Bundan maksat İslam'ın vazgeçirdiği uğursuz sayma, kehanet ve buna benzer şeylerdir. Taberani ve Oarekutnl'nin Ebu Şureyh'ten nakillerine göre Nebi s.a.v. "İnsanlar içinde Allahu Teala'a en karşı gelen kişi katilinden başkasını öldüren veya İslam'da cahiliye döneminden kalma kanın davasını güdendir" buyurmuştur.(Darekutnı, Sünen, III, 96; Taberani, el-Mu'cemü'l-kebir, XXII, 190)

 

Bu hadiste geçen "cahiliye adeti"ni bu şekilde tefsir etmek mümkündür.