باب: البكران
يجلدان
وينفيان.
32. ZİNA EDEN BEKAR KADINLA ERKEGE SOPA VE SÜRGÜN CEZASI
VERİLECEĞİ
{والزانية
والزاني
فاجلدوا كل
واحد منهما مائة
جلدة ولا
تأخذكم بهما
رأفة في دين
الله إن كنتم
تؤمنون بالله
واليوم الآخر
وليشهد
عذابهما
طائفة من
المؤمنين.
الزاني لا ينكح
إلا زانية أو
مشركة
والزانية لا
ينكحها إلا زان
أو مشرك وحرم
ذلك على
المؤمنين}
/النور: 2 - 3/.
"Zina eden kadın ve zina eden erkekten herbirine yüz sapa
vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini
uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. mu'minlerden bir grup da onlara
uygulanan cezaya şahit olsun. Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir
kadından başkası ile evlenemez. Zina eden kadınla da ancak zina eden veya
müşrik olan erkek evlenir. Bu, mu'minlere haram kılınmıştır. "(Nur 2, 3)
قال ابن
عيينة: رأفة
في إقامة الحد.
Süfyan b. Uyeyne "Allah'ın dininde" deyimini
"Allah'ın hadlerini tatbik etme" hususunda şeklinde tefsir etmiştir.
حدثنا مالك
بن إسماعيل:
حدثنا عبد
العزيز:
أخبرنا ابن
شهاب، عن عبيد
الله بن عبد
الله بن عتبة،
عن زيد بن
خالد الجهني
قال:
سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يأمر
فيمن زنى ولم
يحصن: جلد
مائة وتغريب
عام.
[-6831-] Zeyd b. Halid el-Cüheni şöyle demiştir: Ben Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işittim, evlenmemiş olarak zina eden muhsan
olmayan (evli yada dul) kimseler hakkında yüz sapa vurmayı ve bir yıl sürgüne
göndermeyi emrediyordu.
قال ابن شهاب:
وأخبرني عروة
بن الزبير: أن
عمر بن الخطاب
غرَّب، ثم لم
تزل تلك
السُّنَّة.
[-6832-] Urve b.
Zubeyr'in nakline göre Hz. Ömer de sürgün cezası uygulamış, sonra bu
uygulama bir kanun olarak devam etmiştir.
حدثنا يحيى
بن بكير:
حدثنا الليث،
عن عقيل، عن
ابن شهاب، عن
سعيد بن
المسيَّب، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قضى فيمن
زنى ولم يحصن:
بنفي عام،
وبإقامة الحد
عليه.
[-6833-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem evlenmemiş olarak zina eden muhsan olmayan kimseler
hakkında had cezasıyla birlikte (yüz sapa) bir yıl sürgüne gönderme hükmünü
vermiştir.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Muhammed b.Nasr, Kitabu'l-İcma isimli eserinde zina eden erkeğin
sürgüne gönderileceği konusunda -Kufeli bilginler hariç- görüş birliği olduğunu
nakletmiştir. Aralarında İbn Ebi Leyla ve Ebu Yusuf olmak üzere onlardan bazı
bilginler, çoğunluğa katılmışlardır. Tahavi bu hükmün mensuh olduğunu iddia
etmiştir. Biz bunu Cariyeye Sürgün Cezası Uygulanmayacağı başlığı altında ele
alacağız. Zina eden bekarın sürgüne gönderilmesi gerektiği hükmünü veren
bilginler, kendi aralarında ihtilaf etmişlerdir. İmam Şafii, Sevri, Davud,
Taberi bu hükmün genelolduğunu söylemişlerdir. İmam Şafii' den nakledilen bir
başka görüşe göre köle olup, zina eden be karlar sürgüne gönderilmez. Evzai
sürgün cezasının erkeklere mahsus olduğunu ifade etmiştir. İmam Malik'in görüşü
de bu doğrultudadır. O sürgün cezasını hürriyetle kayıtlamıştır. İshak'ın
görüşü de bu yöndedir. Ahmed b. Hanbel'den bu konuda iki görüş rivayet
edilmiştir.
Sürgüne gönderilecek kişinin hür olması şartını getiren
bilginlerin bakış açısı şudur: Köleyi sürgüne göndermek onun sahibini
cezalandırmak anlamına gelir. Zira bu durumda efendi kölesi sürgünde olduğu
müddetçe ondan yararlanamamış olur. Şeriatın tutumu, suçludan başkasını
cezalandırmamayı gerektirmektedir. Bu prensipten hareketle köleden hac ve cihad
farizası düşmüştür. İbnü'lMünzir şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, ev sahibinin eşiyle zina eden ücretli alayında Allah'ınkitabına göre
hükmedeceğine dair yemin etmiş ve sonra "Oğluna da yüz değnek vurulacak ve
bir yıl sürgüne gönderilecek" demiştir. Gerçekten Kur'an'da açıklanan
hüküm de budur. Hz. Ömer bunu herkesin huzurunda yaptığı konuşmada dile
getirmiş, Raşid Halifeler buna göre amel et• mişlerdir. Hiç kimse Hz. Ömer' e
karşı tepki koymamıştır. Dolayısıyla bu, icma haline gelmiştir.
Bilginler sürgüne gönderilecek kölenin ne kadaruzak mesafeye
gönderileceği konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bazı bilginler bu, devlet
başkanının (yetkili makamın) görüşüne bırakılmıştır derken, bazıları namazı
kısa kılma mesafesi kadar göndermek şarttır demişlerdir. Bazı bilginler ise üç
günlük mesafeye gönderilmesi gerekir demişlerdir. Malikiler kölenin sürgün
olduğu yerde hapse konulmasının şart olduğunu söylemişlerdir.
"Zina eden kadın ve zina eden erkekten herbirine yüz sapa
vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini
uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın." Bu ayete yer verilmesinden
maksat, sapa cezasının Allah'ın kitabıyla sabit olduğunu vurgulamaktır.
Görüşüne itimat edilen bilginler sapa cezasının bekar olup, muhsan olmayanlara
mahsus olduğunda görüş birliği etmişlerdir.
Bilginler sapa cezasının nasıl uygulanacağı konusunda da ihtilaf
etmişlerdir.
İmam Malik'ten gelen bir görüşe göre bu ceza sadece sırta
vurulmak suretiyle yerine getirilir. Çünkü liandan söz eden hadiste "Delil
getireceksin. Aksi takdirde sırtına sapa vurulur" denilmektedir. Başka
bilginler ise şöyle demişlerdir: Sapa organlara dağıtılır. Bu ceza uygulanırken
yüze ve başa vurulmaz. Zina, içki içme ve tazir cezalarında kişi elbisesinden
soyunmuş olarak sapa cezasıyla ayakta cezalandırılırken, kadın oturduğu yerden
cezalandırılır. İHete iftirada ise kişi giyin ik olarak sapa cezasını alır.
Ahmed b. Hanbel, İshak, Ebu Sevr had cezaları uygulanırken hiç kimse
elbisesinden soyundurulmaz demişlerdir.