SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HUDUD

<< 2218 >>

باب: البكران يجلدان وينفيان.

32. ZİNA EDEN BEKAR KADINLA ERKEGE SOPA VE SÜRGÜN CEZASI VERİLECEĞİ

 

{والزانية والزاني فاجلدوا كل واحد منهما مائة جلدة ولا تأخذكم بهما رأفة في دين الله إن كنتم تؤمنون بالله واليوم الآخر وليشهد عذابهما طائفة من المؤمنين. الزاني لا ينكح إلا زانية أو مشركة والزانية لا ينكحها إلا زان أو مشرك وحرم ذلك على المؤمنين} /النور: 2 - 3/.

"Zina eden kadın ve zina eden erkekten herbirine yüz sapa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. mu'minlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez. Zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, mu'minlere haram kılınmıştır. "(Nur 2, 3)

 

قال ابن عيينة: رأفة في إقامة الحد.

Süfyan b. Uyeyne "Allah'ın dininde" deyimini "Allah'ın hadlerini tatbik etme" hususunda şeklinde tefsir etmiştir.

 

حدثنا مالك بن إسماعيل: حدثنا عبد العزيز: أخبرنا ابن شهاب، عن عبيد الله بن عبد الله بن عتبة، عن زيد بن خالد الجهني قال:

 سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يأمر فيمن زنى ولم يحصن: جلد مائة وتغريب عام.

 

[-6831-] Zeyd b. Halid el-Cüheni şöyle demiştir: Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işittim, evlenmemiş olarak zina eden muhsan olmayan (evli yada dul) kimseler hakkında yüz sapa vurmayı ve bir yıl sürgüne göndermeyi emrediyordu.

 

 

قال ابن شهاب: وأخبرني عروة بن الزبير: أن عمر بن الخطاب غرَّب، ثم لم تزل تلك السُّنَّة.

 

[-6832-] Urve b.  Zubeyr'in nakline göre Hz. Ömer de sürgün cezası uygulamış, sonra bu uygulama bir kanun olarak devam etmiştir.

 

 

حدثنا يحيى بن بكير: حدثنا الليث، عن عقيل، عن ابن شهاب، عن سعيد بن المسيَّب، عن أبي هريرة رضي الله عنه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قضى فيمن زنى ولم يحصن: بنفي عام، وبإقامة الحد عليه.

 

[-6833-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem evlenmemiş olarak zina eden muhsan olmayan kimseler hakkında had cezasıyla birlikte (yüz sapa) bir yıl sürgüne gönderme hükmünü vermiştir.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Muhammed b.Nasr, Kitabu'l-İcma isimli eserinde zina eden erkeğin sürgüne gönderileceği konusunda -Kufeli bilginler hariç- görüş birliği olduğunu nakletmiştir. Aralarında İbn Ebi Leyla ve Ebu Yusuf olmak üzere onlardan bazı bilginler, çoğunluğa katılmışlardır. Tahavi bu hükmün mensuh olduğunu iddia etmiştir. Biz bunu Cariyeye Sürgün Cezası Uygulanmayacağı başlığı altında ele alacağız. Zina eden bekarın sürgüne gönderilmesi gerektiği hükmünü veren bilginler, kendi aralarında ihtilaf etmişlerdir. İmam Şafii, Sevri, Davud, Taberi bu hükmün genelolduğunu söylemişlerdir. İmam Şafii' den nakledilen bir başka görüşe göre köle olup, zina eden be karlar sürgüne gönderilmez. Evzai sürgün cezasının erkeklere mahsus olduğunu ifade etmiştir. İmam Malik'in görüşü de bu doğrultudadır. O sürgün cezasını hürriyetle kayıtlamıştır. İshak'ın görüşü de bu yöndedir. Ahmed b. Hanbel'den bu konuda iki görüş rivayet edilmiştir.

 

Sürgüne gönderilecek kişinin hür olması şartını getiren bilginlerin bakış açısı şudur: Köleyi sürgüne göndermek onun sahibini cezalandırmak anlamına gelir. Zira bu durumda efendi kölesi sürgünde olduğu müddetçe ondan yararlanamamış olur. Şeriatın tutumu, suçludan başkasını cezalandırmamayı gerektirmektedir. Bu prensipten hareketle köleden hac ve cihad farizası düşmüştür. İbnü'lMünzir şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ev sahibinin eşiyle zina eden ücretli alayında Allah'ınkitabına göre hükmedeceğine dair yemin etmiş ve sonra "Oğluna da yüz değnek vurulacak ve bir yıl sürgüne gönderilecek" demiştir. Gerçekten Kur'an'da açıklanan hüküm de budur. Hz. Ömer bunu herkesin huzurunda yaptığı konuşmada dile getirmiş, Raşid Halifeler buna göre amel et• mişlerdir. Hiç kimse Hz. Ömer' e karşı tepki koymamıştır. Dolayısıyla bu, icma haline gelmiştir.

 

Bilginler sürgüne gönderilecek kölenin ne kadaruzak mesafeye gönderileceği konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bazı bilginler bu, devlet başkanının (yetkili makamın) görüşüne bırakılmıştır derken, bazıları namazı kısa kılma mesafesi kadar göndermek şarttır demişlerdir. Bazı bilginler ise üç günlük mesafeye gönderilmesi gerekir demişlerdir. Malikiler kölenin sürgün olduğu yerde hapse konulmasının şart olduğunu söylemişlerdir.

 

"Zina eden kadın ve zina eden erkekten herbirine yüz sapa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın." Bu ayete yer verilmesinden maksat, sapa cezasının Allah'ın kitabıyla sabit olduğunu vurgulamaktır. Görüşüne itimat edilen bilginler sapa cezasının bekar olup, muhsan olmayanlara mahsus olduğunda görüş birliği etmişlerdir.

 

Bilginler sapa cezasının nasıl uygulanacağı konusunda da ihtilaf etmişlerdir.

 

İmam Malik'ten gelen bir görüşe göre bu ceza sadece sırta vurulmak suretiyle yerine getirilir. Çünkü liandan söz eden hadiste "Delil getireceksin. Aksi takdirde sırtına sapa vurulur" denilmektedir. Başka bilginler ise şöyle demişlerdir: Sapa organlara dağıtılır. Bu ceza uygulanırken yüze ve başa vurulmaz. Zina, içki içme ve tazir cezalarında kişi elbisesinden soyunmuş olarak sapa cezasıyla ayakta cezalandırılırken, kadın oturduğu yerden cezalandırılır. İHete iftirada ise kişi giyin ik olarak sapa cezasını alır. Ahmed b. Hanbel, İshak, Ebu Sevr had cezaları uygulanırken hiç kimse elbisesinden soyundurulmaz demişlerdir.