باب: إثم
الزناة.
20. ZİNA EDENLERİN GÜNAHI
وقول الله
تعالى: {ولا
يزنون}
/الفرقان: 68/. {ولا
تقربوا الزنا
إنه كان فاحشة
وساء سبيلاً}
/الإسراء: 32/.
Ve Allahu Teala'nın "Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttukları)
başka bir ilaha yalvarmazlar. Allah'ın haram kıldığı can'a haksız yere
kıymazlar ve zina etmezler. "(Furkan 68) sözüyle "Zinaya yaklaşmayın.
Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur"(İsra, 32) sözü
أخبرنا داود
بن شبيب:
حدثنا
همَّام، عن
قتادة: أخبرنا
أنس بن مالك
قال:
لأحدثنَّكم
حديثاً لا
يحدِّثكموه
أحد بعدي،
سمعته من النبي
صلى الله عليه
وسلم،
سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول: (لا
تقوم الساعة -
وإما قال: من
أشراط الساعة
- أن يرفع العلم،
ويظهر الجهل،
ويشرب الخمر،
ويظهر الزنا،
ويقلَّ الرجال،
ويكثر النساء
حتى يكون
للخمسين امرأة
القيم الواحد).
[-6808-] Katade'nin nakline göre Enes şöyle demiştir: Ben
size Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işittiğim öyle bir hadis söyleyeceğim
ki, benden sonra onu size hiçbir kimse söylemeyecektir. Ben Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'den işittim şöyle buyuruyordu:
"(Şunlar olmadıkça) kıyamet kopmaz." Ya da şöyle
buyurdu: "İlmin kaldırılması, cahilliğin meydana çıkıp kökleşmesi, şarabin
içilmesi, zina'nın aşikare yapılması, erkeklerin azalıp, kadınların çoğalması
kıyamet alametlerindendir. Kadınlar o kadar çoğalacak ki, elli kadın için bir
kayyım olacaktır."
حدثنا محمد
بن المثنَّى:
أخبرنا إسحق
بن يوسف:
أخبرنا
الفضيل بن
غزوان، عن
عكرمة، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (لا يزني
العبد حين
يزني وهو
مؤمن، ولا
يسرق حين يسرق
وهو مؤمن، ولا
يشرب حين يشرب
وهو مؤمن، ولا
يقتل وهو
مؤمن). قال
عكرمة: قلت
لابن عباس: كيف
ينزع الإيمان
منه؟ قال:
هكذا، وشبك
بين أصابعه،
ثم أخرجها،
فإن تاب عاد
إليه هكذا،
وشبك بين
أصابعه.
[-6809-] İbn Abbas'ın nakline göre Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Kul zina ettiği sırada (kamil) bir mu'min olduğu halde zina
edemez. Hırsızlık yaptığı sırada mu'min olduğu halde hırsızlık edemez. İçki
içerken de mu'min olduğu halde içki içemez. (Haksız olarak birini öldürdüğünde
de) mu'min olarak öldüremez. "
İkrime şöyle dedi: Ben İbn Abbas'a "Bu günahları işlerken
ondan iman nasıl sökülüp çıkarılır?" diye sordum. İbn Abbas "İşte
şöyle" dedi ve parmaklarını birbirine geçirdi, sonra onları çıkardı.
Ardından şöyle dedi: "Kişi tövbe ederse iman tekrar ona döner" ve bu
dönüşü de parmaklarını birbirine geçirerek "işte böyle döner" diye
gösterdi.
حدثنا آدم:
حدثنا شعبة،
عن الأعمش، عن
ذكوان، عن أبي
هريرة قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لا يزني الزاني
حين يزني وهو
مؤمن، ولا
يسرق حين يسرق
وهو مؤمن، ولا
يشرب حين
يشربها وهو
مؤمن، والتوبة
معروضة بعد).
[-6810-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Zina eden kimse, zina ettiği sırada mu'min olduğu halde zina
edemez; Hırsızlık eden kişi de hırsızlık yaparken mu'min olduğu halde hırsızlık
yapamaz. İçki içen içki içerken mu'min olduğu halde içemez. O bu günahları
işledikten sonra tövbe (kapısı) hala önündedir. "
حدثنا عمرو
بن علي: حدثنا
يحيى: حدثنا
سفيان قال:
حدثني منصور
وسليمان، عن
أبي وائل، عن
أبي ميسرة، عن
عبد الله رضي
الله عنه قال:
قلت:
يا رسول الله،
أي الذنب
أعظم؟ قال: (أن
تجعل لله
ندًّا وهو
خلقك). قلت: ثم
أي؟ قال: (أن
تقتل ولدك من
أجل أن يطعم
معك). قلت: ثم
أي؟ قال: (أن
تزاني حليلة
جارك).
قال يحيى: وحدثنا
سفيان: حدثني
واصل، عن أبي
وائل، عن عبد
الله: قلت: يا
رسول الله:
مثله.
قال عمرو:
فذكرته لعبد
الرحمن، وكان
حدَّثنا، عن
سفيان، عن
الأعمش
ومنصور
وواصل، عن أبي
وائل، عن أبي
ميسرة، قال:
دعه دعه.
[-6811-] Abdullah b. Mes'ud şöyle demiştir: Ben "Ya
Resulallah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum. Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem
'Allah seni yarattığı halde, Allah'a bir ortak uydurmandır"
buyurdu. Ben "Sonra hangi (günah büyüktür)?" diye sordum. Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Seninle beraber yemek yemesinden korktuğu için çocuğunu
öldürmendir" buyurdu. Ben "Bundan sonra hangisi (büyüktür)?"
dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Komşunun eşiyle zina etmendir" buyurdu.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
İmam Buharl'nin başlığındaki "zünad" kelimesi
"zanı" kelimesinin çoğuludur. Tıpkı "rumat"ın
"ramin"in çoğulu olduğu gibi.
İmam Buhari "Onlar zina etmezler" cümlesi ile Furkan
suresindeki ayete işaret etmektedir. Bu ayetin baş tarafı "Yine onlar ki
Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar" şeklindedir. Ayetin
buraya alınmasından maksat, içinde yer alan "Bunları yapan günahımın
cezasını) bulur" cümlesidir. İmam Buhari bu bölümde dört hadise yer
vermiştir. Bunlardan birinci hadisin açıklaması İlim bölümünde geçmişti. İkincisi
"Kul zina ettiği sıra (kamil) bir mu'min olduğu halde zina edemez"
şeklindeki İbn Abbas hadisidir. Bu hadisin açıklaması da Hudud bölümünün
başındaki Ebu Hureyre hadisi açıklanırken geniş bir şekilde yapılmıştı.
Tirmizi, Ebu Hureyre hadisini naklettikten sonra şöyle der:
"Zina eden kimse, zina ettiği sırada mu'min olduğu halde zina edemez"
hadisinin açıklaması sadedinde hiç kimsenin zina, hırsızlık ve içki içme
fiilinden dolayı herhangi bir kişiyi kafir kabul ettiğini bilmiyoruz. Tirmizi
şöyle devam eder: Ebu Cafer Muhammed el-Bakır' ın bu konuda böyle bir kişi
imandan çıkıp, İslama girer dediği rivayet edilir. Buna göre Muhammed el-Bakır,
imanı İslamın içinde daha dar bir çerçeve olarak kabul etmiş olmaktadır. Kişi
iman dairesinden çıkınca geriye daha geniş olan İslam dairesi kalmaktadır. Bu
yaklaşım, çoğunluğun buradaki imandan maksat, imanın aslı değil, kamil alanıdır
şeklindeki görüşlerine uygun düşmektedir.
Doğruyu en iyi Allahu Teala bilir.
"Hangi günah daha büyüktür?" İbn Battal'ın nakline
göre Mühelleb şöyle demiştir: Bazı günahların bu hadiste şirkten sonra
sıralanan iki günahın her birinden daha büyük olması mümkündür. Çünkü bilginler
arasında homoseksüelliğin (livata), zinadan daha günah olduğu noktasında
ihtilaf yoktur. Nebi s.a.v. burada sanki en büyük kelimesiyle çok işlenen ve o
anda açıklamasına ihtiyaç beliren günahı kastetmiş gibidir. Tıpkı Abdulkays
heyeti geldiğinde kendi beldelerinde çok yaygın olduğu için onlara içki içmeyle
ilgili yasaklar getirmekle yetindiği gibi. Bize göre ise Mühelleb'in bu
yaklaşımı birkaç yönden tartışıhr:
1. Önce onun sözünü ettiği icmadan başlayalım. Her halde o
iddiasına bir tek imamdan açık ve sahih bir nakil getiremez. Tam tersine
bilginler topluluğundan nakledilen görüş onun iddia ettiğinin aksidir. Zira
çoğunluğa göre had cezası zina fiili için sözkonusudur. Bu konuda ileri sürülen
görüşlerden tercih edilene göre had cezası homoseksüellikte zinaya kıyaslanarak
sabittir. Kuralolarak makisu'n-aleyh (zina), makis'ten (livata) daha büyük olur
veya onunla eşit olur. Livata suçunda aktif ve pasif olanın katledileceklerine
veya recm edileceklerine dair haber zayıftır.
2. Homoseksüellikte ne gibi bir mefsedet varsa onun aynısı
zinada da bulunmaktadır. Hatta daha beteri mevcuttur. Sözkonusu hadiste
zikredilen mefsedet dışında bir kötülük olmasa bile zinadaki mefsedet son
derece ağırdır. Bunun bir benzeri başka bir günahta olamaz. Var olduğunu kabul
etsek bile bu mefsedet, zina mefsedetinden daha ağır olamaz.
3. Böyle bir yaklaşım hiç zorunluluk yokken büyük günahı ifade
eden açık ve net nasla çatışma sözkonusudur.
4. Onun içki içme yasaklığı ile ilgili olarak verdiği örneğe
gelecek olursak, Nebi s.a.v. Abdulkays heyetine bazı yasakları bildirmekle
yetinmiştir. Ancak bu ifadede sadece o günahla yetindiğine dair açık bir beyan
olmadığı gibi işaret de yoktur. Anlaşılan hadiste sözü edilen üç günah,
büyüklük açısından orada sıralandığı gibidir. Nebi s.a.v.'in belirtmediği günah
içinde daha büyük olarak nitelenecek bir başka günah olsaydı, verilen cevap
sorulan soruya uygun düşmezdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
zikretmediği günahlardan zikrettiğine eşit derecede olan bulunması mümkündür.
Bunu biz de kabul edebiliriz. Bu durumda şöyle bir günah takdir etmek mümkündür:
Söz gelimi hadiste zikredilen kişinin çocuğunu öldürmesi fiilinden sonra ikinci
mertebede çirkinlikte de onun aynısı veya benzeri (ancak adı zikredilmeyen) bir
Jünah daha bulunabilir. Fakat bu, Nebi s.a.v.'in ikinci mertebede zikretmediği
günahlar arasında üçüncü mertebede zikrettiğinden daha büyük bir günah olmasını
gerektirir. Bunda herhangi bir sakınca yoktur. Edep bölümünde ana ve babaya asi
olmanın büyük günahların en büyüğü olduğu yolundaki ifadeye gelince, o J vav
harfiyle zikredilmiştir. Dolayısıyla bu günahın kendisinden aşağıdakilerden
daha büyük bir günah olarak dördüncü mertebede bulunması mümkündür. Bu hadisin
kalan kısmının açıklaması tevhid bölümünde inşaallah gelecektir.