SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-FERAİZ

<< 2200 >>

باب: القائف

31. KAİF 

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا الليث، عن ابن شهاب، عن عروة، عن عائشة رضي الله عنها قالت: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم دخل علي مسروراً، تبرق أسارير وجهه، فقال: (ألم تري أن مجزِّزاً نظر آنفاً إلى زيد بن حارثة وأسامة بن زيد، فقال: إن هذه الأقدام بعضها من بعض).

 

[-6770-] Aişe r.anha şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sevinmiş olarak ve yüz çizgileri parlar bir halde yanıma geldi ve bana şöyle dedi: "Görmedin mi biraz önce (kaif) Mücezziz, Zeyd b. Harise ile Usame b. Zeyd'e baktı da 'muhakkak bu ayaklar birbirinden olmadır' dedi."      :

 

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا سفيان، عن الزُهري، عن عروة، عن عائشة قالت: دخل علي رسول الله صلى الله عليه وسلم ذات يوم وهو مسرور، فقال: (يا عائشة، ألم تري أن مجزِّزاً المدلجي دخل فرأى أسامة وزيداً، وعليهما قطيفة، قد غطَّيا رؤوسهما وبدت أقدامهما، فقال: إن هذه الأقدام بعضها من بعض).

 

[-6771-] Aişe r.anha şöyle demiştir: Bir gün Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sevinçli olarak adama girdi ve şöyle buyurdu: "Ya Aişe! Görmedin mi? (kaif) Müdlic kabilesinden olan Mücezziz yanıma geldi de Usame ile oğlu Zeyd'i gördü. Onların üzerinde bir kadife vardı. Kadife ile başlarını örtmüşlerdi de ayaklan açıkta idi. Mücezziz 'şüphe yok ki bu ayaklar birbirinden olmadır' dedi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Kaif", benzerliği anlayan ve izleri birbirinden ayıran kimsedir. Ona kaif denmesi birtakım belirtileri ve izleri araştırmasındandır. Kelime "el-kafi" kelimesinden çevrilmiş gibidir.

 

Müslim'de, Ma'mer ve İbn Cüreye'in nakillerine göre Zühri "Müeezziz kaifti" demişti. Müeezziz'in künyesi İbnü'l-A'ver b. Ca'de el-Müdlici olup, Müdlie b. Murre b. Abd Menaf b. Kinane'ye mensuptur. Kaifler, Kinane ve Esed oğullarına mensuptu. Araplar onların bu mesleklerini kabul ediyorlardı. Sahih olan görüşe göre kaiflik sadece onlara mahsus değildi.

 

Hadiste geçen "l4'{rl2;" cümlesi, az önce veya çok kısa bir zaman önce baktı demektir.

 

 

Hadisten çıkan sonuçlar:

 

1. Yüzü örtülü bir kadının aleyhine şahitlik etmek caizdir ve yüzünü görmeksizin onu tanımış

 olmak yeterlidir.

 

2.Bir erkek aynı örtü altında oğluyla birlikte yatabilir.

 

3. Şaibe olmadığı takdirde şahitliğine başvurulmadan önce bir kimsenin şahitliği kabul edilebilir.

 

4. Bir hakimin heva ve heves sözkonusu olmaksızın davalı veya davacı lehine gerçeğin ortaya çıkmış olmasından dolayı sevinmesi caizdir.

(Bir uyan:)

 

Bu hadisin Feraiz kitabına alınması kaifin görüşüne itibar yoktur iddiasında bulunanlara bir red içindir. Çünkü kaifin görüşüne itibar edip, gereğine göre amel eden kimse, nesep verilen çocukla, nesebine katılan baba arasında miras cereyan edeceğini kabul etmek zorundadır.