SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EYMAN VE’N-NUZUR

<< 2168 >>

باب: إذا حنث ناسياً في الأيمان.

15. UNUTARAK YEMİNİ BOZMAK

 

وقول الله تعالى: {وليس عليكم جناح فيما أخطأتم به} /الأحزاب: 5  /.وقال: {لا تؤاخذني بما نسيت} /الكهف: 73/.

"Hata etmenizden dolayı size bir günah yoktur."(Ahzab, 5) "(Musa): "Unuttuğum şeyden dolayı bana çıkışma; şu işimde de bana güçlük çıkarma!" dedi"(Kehf, 73)

 

حدثنا خلاد بن يحيى: حدثنا مسعر: حدثنا قتادة: حدثنا زرارة بن أوفى،

 عن أبي هريرة يرفعه قال: (إن الله تجاوز لأمتي عما وسوست، أو حدثت به أنفسها، ما لم تعمل به أو تكلَّم).

 

[-6664-] Ebu Hureyre merfu olarak şöyle rivayet etmiştir:

 

"Aııah ümmetime, kalbine giren vesveselere karşı, bunlarla amel etmedikçe ve bunlardan söz etmediği sürece, müsamaha göstermiştir."

 

 

حدثنا عثمان بن الهيثم، أو محمد عنه، عن ابن جريج قال: سمعت ابن شهاب يقول: حدثني عيسى بن طلحة: أن عبد الله بن عمرو بن العاص حدثه:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم بينما هو يخطب يوم النحر إذ قام إليه رجل فقال: كنت أحسب - يا رسول الله - كذا وكذا قبل كذا وكذا، ثم قام آخر فقال: يا رسول الله، كنت أحسب كذا وكذا، لهؤلاء الثلاث، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (افعل ولا حرج). لهنَّ كلِّهنَّ يومئذ، فما سئل يومئذ عن شيء إلا قال: (افعل ولا حرج).

 

[-6665-] Abdullah İbn Amr İbn eı-As şöyle rivayet etmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Kurban Bayramı hutbesi okurken bir adam ayağa kalkıp:

 

 "Ey Allah'ın elçisi ben (hac menasikinin) şöyle şöyle yapılacağını sanıyordum" dedi. Ardından bir başka adam kalktı:

 

"Ey Allah'ın elçisi ben şu üç rüknün (tıraş olma, kurban kesme ve şeytan taşlama) şöyle şöyle yapılacağını sanıyordum" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara:

 

"Bildiğiniz gibi yapın, bir sakınca yoktur, hepsinin günü aynıdır" buyurdu. O gün Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ne sorulduysa o:

 

"Öyle de yapabilirsiniz, bir sakınca yoktur" diye cevap verdi.

 

 

حدثنا أحمد بن يونس: حدثنا أبو بكر: عن عبد العزيز بن رفيع، عن عطاء، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال:

 قال رجل للنبي صلى الله عليه وسلم: زرت قبل أن أرمي؟ قال: (لا حرج). قال آخر: حلقت قبل أن أذبح؟ قال: (لا حرج). قال آخر: ذبحت قبل أن أرمي؟ قال: (لا حرج).

 

[-6666-] İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Bir adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e:

 

"Şeytan taşlamadan önce tavaf ettim" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Bir sakıncası yoktur" buyurdu. Bir .başkası: "Kurban kesmeden önce tıraş oldum" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Bir sakıncası yoktur" buyurdu. Bir başkası: "Şeytantaşlamadan önce kurban kestim" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Birsakıncası yoktur" buyurdu.

 

 

حدثني إسحق بن منصور: حدثنا أبو أسامة: حدثنا عبيد الله بن عمر، عن سعيد بن أبي سعيد، عن أبي هريرة:

 أن رجلاً دخل المسجد يصلي، ورسول الله صلى الله عليه وسلم في ناحية المسجد، فجاء فسلَّم عليه، فقال له: (ارجع فصل فإنك لم تصل). فرجع فصلى ثم سلَّم، فقال: (وعليك، ارجع فصل فإنك لم تصل). قال في الثالثة: فأعلمني، قال: (إذا قمت إلى الصلاة، فأسبغ الوضوء، ثم استقبل القبلة، فكبر واقرأ بما تيسر معك من القرآن، ثم اركع حتى تطمئن راكعاً، ثم ارفع رأسك حتى تعتدل قائماً، ثم اسجد حتى تطمئن ساجداً، ثم ارفع حتى تستوي وتطمئن جالساً، ثم اسجد حتى تطمئن ساجداً، ثم ارفع حتى تستوي قائماً، ثم افعل ذلك في صلاتك كلها).

 

[-6667-] Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Bir adam namaz kılmak için mescide geldi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de mescidin bir köşesindeydi. Adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e selam verdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona:

 

"Git, bir daha namaz kıl, sen namaz kılmadın" dedi. Adam geri döndü, bir daha namaz kıldı, ardından Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e selam verdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem selama .J diye karşılık verdikten sonra:

 

"Git, bir daha namaz kıl, sen namaz kılmadm» buyurdu. Bu durum üçüncü kez tekrarlayınca adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kendisine namaz kılmayı öğretmesini istedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

"Namaz kılacağm zaman güzelce abdest al, daha sonra kıbleye yönel, tekbir getir. Kur'an'dan kolayına geleni oku. Daha sonra tüm azaların yerli yerine oturacak şekilde rüko. et. Daha sonra dimdik ayakta duracak kadar başını kaldır. Daha sonra tüm azaların yerli yerine oturacak şekilde secde et. Daha sonra dimdik olacak ve azaların yerli yerine gelecek şekilde otur. Daha sonra yine azaların yerli yerine oturacak şekilde secde et. Daha sonra dimdik ayağa kalk. Bunları tüm namazın boyunca yap.»

 

 

حدثنا فروة بن أبي المغراء: حدثنا علي بن مسهر، عن هشام بن عروة، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 هزم المشركون يوم أحد هزيمة تعرف فيهم، فصرخ إبليس: أي عباد الله أخراكم، فرجعت أولاهم فاجتلدت هي وأخراهم، فنظر حذيفة بن اليمان فإذا هو بأبيه، فقال: أبي أبي، قالت: فوالله ما انحجزوا حتى قتلوه، فقال حذيفة: غفر الله لكم. قال عروة: فوالله ما زالت في حذيفة منها بقيَّة خير حتى لقي الله.

 

[-6668-] Aişe r.anha'dan şöyle rivayet edilmiştir: Müşrikler Uhud Savaşında çok bariz bir biçimde yenilgiye uğramışlardı. İblis:

 

"Ey Allah'ın kulları, arkanıza bakın» diye seslendi. Öndeki askerler geri döndü ve arkadakilerle savaşmaya başladılar. (Müslümanlarla müşrikler birbirine karışmıştı) O esnada Huzeyfe İbn

 

el-Yeman babasını gördü: "Babam, babam» diye (etrafındakilere) bildirmeye çalıştı. Aişe r.anha şöyle dedi:

 

"Allah'a yemin ederim ki, Müslümanlar bunu anlamadı, uzaklaşmayıp Huzeyfe'nin babasını öldürdüler. Huzeyfe:

 

"Allah sizi affetsin» dedi. Urve şöyle diyor:

 

"Allah'a yemin ederim ki Huzeyfe vefat edinceye kadar üzerinde bu olayın tesiri vardı.»

 

 

حدثني يوسف بن موسى: حدثنا أبو أسامة قال: حدثني عوف، عن خلاس ومحمد، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم: (من أكل ناسياً، وهو صائم، فليتمَّ صومه، فإنما أطعمه الله وسقاه).

 

[-6669-] Ebu Hureyre'den naklen Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğu rivayet etmiştir:

 

"Kim oruçluyken unutarak yerse orucuna devam etsin. Onu yediren ve içiren Allah'tır.»

 

 

حدثنا آدم بن أبي إياس: حدثنا ابن أبي ذئب، عن الزُهري، عن الأعرج، عن عبد الله بن بحينة قال:

 صلى بنا النبي صلى الله عليه وسلم، فقام في الركعتين الأوليين قبل أن يجلس، فمضى في صلاته، فلما قضى صلاته انتظر الناس تسليمه، فكبر وسجد قبل أن يسلم، ثم رفع رأسه، ثم كبر وسجد، ثم رفع رأسه وسلم.

 

[-6670-] Abduııah İbn Buhayne şöyle rivayet etmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize namaz kıldırdı, ilk iki re kattan sonra oturmadan ayağa kalktı. Namaza devam etti. Namazı bitirince herkes onun selam vermesini bekledi 'ama o tekbir getirerek iki kez secdeye gitti. Ardından şöyle dedi:

 

"Bu iki secde namazını uzun ya da kısa kıldığından emin olamayan kimse içindir. Bu kişi doğru olanı bulmaya çalışır, namazın kalanını tamamlar ve ardından bu iki secdeyi yapar.»

 

 

حدثني إسحق بن إبراهيم: سمع عبد العزيز بن عبد الصمد: حدثنا منصور، عن إبراهيم، عن علقمة، عن ابن مسعود رضي الله عنه:

 أن نبي الله صلى الله عليه وسلم صلى بهم صلاة الظهر، فزاد أو نقص منها - قال منصور: لا أدري إبراهيم وَهِمَ أم علقمة - قال: قيل: يا رسول الله، أقصرت الصلاة أم نسيت؟ قال: (وما ذاك). قالوا: صليت كذا وكذا، قال: فسجد بهم سجدتين، ثم قال: (هاتان السجدتان لمن لا يدري: زاد في صلاته أم نقص، فيتحرى الصواب، فيتم ما بقي، ثم يسجد سجدتين).

 

[-6671-] İbrahim Alkame vasıtasıyla İbn Mesud'dan şöyle rivayet etmiştir:

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara öğle namazını kıldırmış, ancak bu namazı kısa ya da uzun kılmıştır. Mansur diyor ki:

 

Bu hususta İbrahim mi Alkame mi yanıldı, bilemiyorum. Ashab Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e "Şöyle şöyle kıldın» deyince Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki secde yaptı ve şöyle buyurdu:

 

"Bu iki secde namazını uzun ya da kısa kıldığını bilmeyen kimse içindir. Bu kimse doğruyu araştırır, namazını tamamlar daha sonra bu iki secdeyi yapar.»

 

 

حدثنا الحميدي: حدثنا سفيان: حدثنا عمرو بن دينار: أخبرني سعيد بن جبير قال: قلت لابن عباس فقال: حدثنا أبيُّ بن كعب:

 أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: (قال: {لا تؤاخذني بما نسيت ولا ترهقني من أمري عسراً}. قال: كانت الأولى من موسى نسياناً).

 

[-6672-] Ubey ibn Ka'b Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini işitmiştir:

 

"Unuttuğum şeyden dolayı bana çıkışma; şu işimde de bana güçlük çıkarma!"(Kehf, 73) dedi. Musa bu ilk sözünü unutarak söylemiştir.»

 

 

قال أبو عبد الله: كتب إلي محمد بن بشار: حدثنا معاذ بن معاذ: حدثنا ابن عون، عن الشعبي قال: قال البراء بن عازب،

 وكان عندهم ضيف لهم، فأمر أهله أن يذبحوا قبل أن يرجع ليأكل ضيفهم، فذبحوا قبل الصلاة، فذكروا ذلك للنبي صلى الله عليه وسلم، فأمره أن يعيد الذبح، فقال: يا رسول الله، عندي عناق جذع، عناق لبن، هي خير من شاتي لحم.

فكان ابن عون يقف في هذا المكان عن حديث الشعبي، ويحدث عن محمد بن سيرين بمثل هذا الحديث، ويقف في هذا المكان ويقول: لا أدري أبلغت الرخصة غيره أم لا. رواه أيوب، عن ابن سيرين، عن أنس، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-6673-] Şa'bi şöyle demiştir: el-Bera' İbn A'zib bir misafirleri olduğunu ve hanımına kendisi eve gelmeden önce misafirin de yiyebilmesi için kurban kesmelerini söylemişti. Onlar da namazdan önce kurban kesmişlerdi. Bu durumu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e anlattıklarında Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, yeniden kurban kesmeleri gerektiğini söyledi. El-Be ra ise iki kurbanlık koyun değerinde, süt veren besili dişi bir keçisi olduğunu söyledi.

 

 

حدثنا سليمان بن حرب: حدثنا شعبة، عن الأسود بن قيس قال: سمعت جندباً قال:

 شهدت النبي صلى الله عليه وسلم صلى يوم عيد، ثم خطب، ثم قال: (من ذبح فليبدل مكانها، ومن لم يكن ذبح، فليذبح باسم الله).

 

[-6674-] Cündeb şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bayram namazı kıldırdı, ardından hutbe okudu, sonra şöyle buyurdu:

 

"Kim kurban kestiyse onun yerine bir daha kessin. Kesmeyenler de Allah'ın adıyla kessinier."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

(Unutarak yemini bozmak) Kefaret gerektirir mi gerektirmez mi? , "Hata etmenizden dolayı size bir günah yoktur"

 

Kasıtlı olmadıkça unutarak ya da zorlanarak yemininden dönen kişinin yemininin bozulmuş sayılmayacağı fikrini ileri sürenler bu ayete dayanmışlardır. Bu ayete dayanılarak kişiye şer'i anlamda yeminden dönme fiili nispet edilmemiştir. Zira ayette kişi böyle bir fiili işlememiş kabul edilerek haram hükmü kaldırılmıştır.

 

Selef alimleri bu konuda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir: Boşama ve köle azadı yukarıdaki hükümden istisna edilmiştir. Bilmeden ya da unutarak dahi olsa bunlardan dolayı kefaret gerekir. Ancak yeminler konusunda unutma ya da bilmemek söz konusu ise kefaret gerekmez. İmam Şafii'den ve Ahmed İbn Hanbel'den nakledilen bir rivayet bu yöndedir. Şafiler'in tercih edilen görüşüne göre ise boşama, köle azadı ve yeminler bu konuda eşittir ve unutma söz konusu ise hiç biri için kefaret gerekemez.

 

(Bunlarla amel etmedikçe ve bunlardan söz etmediği sürece)

 

İsmalll şöyle demiştir: Bu hadiste unutmaktan söz edilmemiştir. Burada insanın hatırına gelenler kastediimiştir.

 

Buhari'nin kastı, unutmaktan kaynaklanan davranışlara müsamaha ile bakmaktır. Çünkü unutmak kalbin amellerindendir.

 

Kirmani şöyle demiştir: Buhari hata ve unutma ile vesveseyi kıyaslamıştır.

Aynı şekilde alışkanlık haline getirmek söz konusu değilse hata ve unutmaya itibar edilmez. Unutan ve yanılan bunu alışkanlık haline getirmiş olmamalıdır.

 

Hadisin zahirinden anlaşılan amelden kastın azalarla amel olmasıdır. Çünkü "amel etmedikçe" ibaresi başlangıç aşamasında hiçbir şeyden dolayı sorgu olmayacağı fikrini vermektedir. Bu konuyla ilgili Rikak Kitabının sonlarında yer alan "Kim bir günah işlemeyi aklına getirirse bu günah yazılmaz" hadisi etrafında açıklama yapılmıştı.

 

Bu hadiste Hz. Muhammed'in ümmetinin, yüceliğine işaret edilmiştir. Zira Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Allah bana müsamaha gösterdi" buyurmuştur. Hadiste ümmetin bu konuda diğer ümmetlerden ayrıldığına işaret edilmiştir. Bazıları unutan kişinin durumunun günahı kasten işleyenle aynı olduğunu söylemiş bunun bizden önceki ümmetler için günah olan hususlardan olduğunu söylemişlerdir. Müslim'de Ebu Hureyre'den nakledilen •bir rivayet bu durumu desteklemektedir: "Nefislerinizde olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah ondan dolayı sizi hesaba çeker" ayeti nazil olunca bu hüküm sahabilere çok ağır geldi. Hadiste sahabilerin bu konudaki şikayetlerizikredilmiştir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu şikayetler karşısında onlara "Siz de ehl-i kitap gibi işittik ve isyan ettik mi demek istiyorsunuz? Bilakis işittik ve itaat ettik deyiniz" buyurdu. Onlar da öyle dediler. Bunun üzerine "O Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kendisine Rabbinden indirilene iman etti" diye başlayan ve içinde "Rabbimiz, unuttuk yahut yanıldıysak bizi sorguya çekme!" ifadesi yer alan el-Baka ra suresinin son ayetleri nazil oldu.

 

Beşinci hadis Uhut Savaşı'nda Huzeyfe'nin babası el-Yeman'ın öldürülmesi hakkındadır. Bu hadis Menakıb Kitabı'nın sonlarında Uhut Gazvesi ile ilgili bölümde yeterince şerh edilmiştir. Huzeyfe vefat edinceye değin hayırlı bir kimse idi. Yanlışlıkla babasını öldüren müslümanlara "Allah sizi affetsin" demesinden ötürü hayırlı bir kimse olmuştu. Ölünceye değin de hayırlı bir kimse olarak kaldı. Hadisin sonunda belirtilen, Huzeyfe'nin üzerinde bu olayın tesirinin kalmasından kasıt bu durumdur.