SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EYMAN VE’N-NUZUR

<< 2163 >>

باب: قول الله تعالى: {وأقسموا بالله جهد أيمانهم} /الأنعام: 109/.

9. ALLAH TEALANIN "OLANCA GÜÇLERİ İLE ALLAH ADINA YEMİN ETTİLER"(En'am, 109) BUYURMASI

 

وقال ابن عباس: قال أبو بكر: فوالله يا رسول الله، لتحدثني بالذي أخطأت في الرؤيا، قال: لا تقسم

İbn Abbas şöyle demiştir: Ebu Bekir "Allah'a yemin ederim, ya Resulallah, rüya tabirinde yaptığım hatayı söyle" dedi. Nebi s.a.v. ona: "Yemin etme" dedi.

 

 

حدثنا قبيصة: حدثنا سفيان، عن أشعث، عن معاوية بن سويد بن مقرِّن، عن البراء، عن النبي صلى الله عليه وسلم. وحدثني محمد بن بشار: حدثنا غندر: حدثنا شعبة، عن أشعث، عن معاوية بن سويد بن مقرِّن، عن البراء رضي الله عنه قال:

 أمرنا النبي صلى الله عليه وسلم بإبرار المقسم.

 

[-6654-] Bera r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize yeminimizi yerine getirmeyi emretti."

 

 

حدثنا حفص بن عمر: حدثنا شعبة: أخبرنا عاصم الأحول: سمعت أبا عثمان يحدث، عن أسامة:

 أن ابنة لرسول الله صلى الله عليه وسلم أرسلت إليه، ومع رسول الله صلى الله عليه وسلم أسامة بن زيد وسعد وأبي أو أبَيّ، أن ابني قد احتضر فاشهدنا، فأرسل يقرأ السلام ويقول: (إن لله ما أخذ وما أعطى، وكل شيء عنده مسمًّى، فلتصبر وتحتسب). فأرسلت إليه تقسم عليه، فقام وقمنا معه، فلما قعد رفع إليه، فأقعده في حجره، ونفس الصبي تقعقع، ففاضت عينا رسول الله صلى الله عليه وسلم، فقال سعد: ما هذا يا رسول الله؟ قال: (هذه رحمة يضعها الله في قلوب من يشاء من عباده، وإنما يرحم الله من عباده الرحماء).

 

[-6655-] Usame'den şöyle rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kızlarından biri Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e oğlunun can çekiştiği haberini gönderdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanlarına gelmesini istedi. O sırada Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında Usame İbn Zeyd, Said ve babam ya da Ubeyy vardı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

 

Kızına selam göndererek şöyle haber yolladı: "Alan da veren de Allah'tır. Onun katında her şey yazılıdır. Sabretsin ve sevabını Allah'tan beklesin."

 

Ancak kızı yemin ile tekrar haber gönderdi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kalktı, biz de onunla beraber kalktık. Oraya varıp oturunca çocuk yanına getirildi, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem çocuğu kucağına oturttu. Çocuk zorlukla nefes alıp veriyordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gözleri doldu. Sa'd:

 

"Neler oluyor ey Allah'ın elçisi" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

"Bu, Allah'ın dilediği kullarının kalbine yerleştirdiği merhamet duygusudur. Allah merhametli kullarına rahmet eder."

 

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني مالك، عن ابن شهاب، عن ابن المسيَّب، عن أبي هريرة:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (لا يموت لأحد من المسلمين ثلاثة من الولد تمسه النار إلا تحلة القسم).

 

[-6656-] Ebu Hureyre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

 

"Üç evladını yitiren hiçbir müslümana cehennem ateşi isabet etmez. Ancak yemin kefareti borcu olması durumu müstesnadır."

 

 

حدثنا محمد بن المثنى: حدثني غندر: حدثنا شعبة، عن معبد بن خالد: سمعت حارثة بن وهب قال:

 سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول: (ألا أدلكم على أهل الجنة؟ كل ضعيف متضعَّف، لو أقسم على الله لأبره، وأهل النار: كل جوَّاظ عتلٍّ مستكبر).

 

[-6657-] Harise İbn Vehb Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şöyle dinlediğini nakletmiştir:

 

"Size cennet halkının kimler olduğunu söyleyeyim mi? Bunlar zayıf düşürülmüş kimselerdir. Allah adına yemin etseler Allah yeminlerini tutmalarını sağlar. Cehennem halkı ise kaba, batıl yolda başkaları ile mücadele eden, kendini beğenmiş kimselerdir."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Allah Tealanın "Olanca güçleri ile Allah adına yemin ettiler" (el-En'am, 61109) buyurması: Ragıb el-Isfahanı şöyle demiştir: "Kasem yemin demektir. Kasem kelimesi 'kasame' kökünden gelmektedir. 'Kasame' ise maktulün velilerine yemin ettirmektir. Daha sonra bu kelime her tür yemin hakkında kuııanılmıştır.

 

Ragıb şöyle demiştir: (Olanca güçleri ile yemin etmek) yemin ederken kapasitelerinin son haddinde yemin etmeye çalışmak anlamındadır.

 

ibnu'l-Münzir şöyle demektedir: Allah adına yemin ettiğini söylemek ile sadece yemin ettiğini söylemek ile ilgili ihtilaf edilmiştir. Bazıları sadece yemin ettiğini söylemenin de yemin kastedilmese dahi yemin anlamına geleceğini belirtmişlerdir. Bu görüş İbn Ömer ve ibn Abbas'tan nakledilmiştir. İbrahim en-Nehaı, Süfyan es-Sevri ve Kufeliler bu kanaattedir. Çoğunluk ise, niyet edilmemişse, bunun yemin olmayacağı kanaatindedirler. İmam Malik şöyle demiştir: "Aııah'a yemin ederim demek yemindir. Ancak sadece yemin ederim demek ancak yemine niyet edilmişse yemindir." imam eş-Şafiı şöyle demiştir: "Sadece yemin ettiğini söylemek niyet etse dahi yemin sayılmaz. Allah'a yemin ederim demek de niyet edilirse yemindir."

 

ibnu'l-Münir el-Haşiye'de şöyle demiştir: Buhari, 'yemin ederim' demenin yemin olmayacağını söyleyenlerin görüşünü reddetmektedir. Bu hususta, ilgili ayeti nakletmiştir. Bu ayette Allah adına kasem etmekten söz edilmiştir. Böylelikle kasem lafzı ile Allah lafzının bir arada zikredilmesinin hadislerde şart koşulmadığını açıklamıştır. Hadisler sadece kasem lafzının yemin anlamına geldiğine işaret etmektedir. Yemin eden kimsenin dışındakiler için de yemini yerine getirmek menduptur.

 

Bu hadisin diğer bölümleri el-Cenaiz kitabında yer almaktadır.

 

Hadiste söz edilen zayıf kimseler fakirler ve zayıf düşürülenlerdir. Bu hadisin şerhi Nur Süresinin tefsirinde genişçe anlatılmıştır.

 

(Aııah adına yemin etseler Allah yeminlerini tutmalarını sağlar.) Bir şey yapmak için yemin etseler Aııah keremi ile onun yeminini yerine getirmesini ister, yeminınin gereğini ona yaptırır, böylece o da yeminini yerine getirmiş olur. Bu ifade kişinin duasının kabul edilmesi anlamında kinayedir.