باب: يدخل
الجنة سبعون
ألفاً بغير
حساب.
50. YETMİŞ BİN KİŞİ'NİN CENNETE SORGUSUZ SUALSİZ GİRECEĞİ
حدثنا عمران
بن ميسرة:
حدثنا ابن
فضيل: حدثنا حصين.
قال أبو عبد
الله: وحدثني
أسيد بن زيد:
حدثنا هشيم،
عن حصين قال:
كنت عند سعيد
بن جبير فقال:
حدثني ابن
عباس قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (عرضت
علي الأمم،
فأجد النبي
يمر معه
الأمة، النبي
يمر معه النفر،
والنبي يمر
معه العشرة،
والنبي يمر معه
الخمسة،
والنبي يمر
وحده، فنظرت
فإذا سواد كثير،
قلت: يا
جبريل، هؤلاء
أمتي؟ قال:
لا، ولكن انظر
إلى الأفق،
فنظرت فإذا
سواد كثير، قال:
هؤلاء أمتك،
وهؤلاء سبعون
ألفا
قُدَّامهم لا
حساب عليهم
ولا عذاب،
قلت: ولم؟ قال:
كانوا لا
يكتوون، ولا
يسترقون، ولا
يتطيرون، وعلى
ربهم
يتوكلون).
فقام إليه
عُكَّاشة بن
محصن فقال:
ادع الله أن
يجعلني منهم،
قال: (اللهم
اجعله منهم).
ثم قام إليه
رجل آخر قال:
ادع الله أن
يجعلني منهم،
قال: (سبقك بها
عُكَّاشة).
[-6541-] İbn Abbas'ın nakline göre Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Bütün ümmetler bana arz olunup gösterildi. Bir Nebi, yanına
bir ümmet alıp geçiyordu. Bir Nebi, beraberinde bir toplulukla geçiyordu. Bir
Nebi beraberinde on kişiyle geçiyordu. Bir Nebi beraberinde beş kişiyle
geçiyordu. Bir Nebi de yalnız başına geçiyordu. Ben uzakta büyük bir karaltı
gördüm ve 'Ya Cibri!! Bunlar benim ümmetim mi?' diye sordum. O da 'Hayır
değildir lakin şu ufka bak!' dedi. Ben oraya bakınca çok büyük bir karaltı
gördüm. Cebrail 'İşte bunlar senin ümmetindir. Bunların yetmiş bin olan öncüc
leri, üzerlerinde hiçbir hesab ve azab yoktur' dedi. Ben 'Niçin bunlara hesap
ve azab yoktur?' dedim. Cebrai! 'Onlar ateşle dağlanma tedavisi yapmazlar.
Rukye yapmazlar, {eşya ve kuşları} uğursuz saymazlar, onlar ancak Rablerine
dayanıp güvenirlerdi' dedi."
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu söyleyince, Ukkaşe b. Mıhsan
kendisine doğru ayağa kalktı ve
"Ya Resulallah! Beni onlardan kılması için Allah'a dua
et!" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Ya Allah! Bunu onlardan kıl!" diye dua etti. Sonra ona
diğer bir adam kalktı ve o da "Beni de onlardan kılması için Allah'a dua
ediver!" dedi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Bu konuda Ukkaşe seni geçti" buyurdu.
حدثنا معاذ
بن أسد:
أخبرنا عبد
الله: أخبرنا
يونس، عن
الزُهري قال:
حدثني سعيد بن
المسيَّب: أن
أبا هريرة
حدثه قال:
سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول:
(يدخل الجنة
من أمتي زمرة
هم سبعون
ألفاً، تضيء
وجوههم إضاءة
القمر ليلة
البدر). وقال
أبو هريرة:
فقام عكَّاشة بن
محصن الأسدي
يرفع نمرة
عليه، فقال:
يا رسول الله،
ادع الله أن
يجعلني منهم،
فقال: (اللهم اجعله
منهم). ثم قام
رجل من
الأنصار،
فقال: يا رسول
الله، ادع
الله أن
يجعلني منهم،
فقال: (سبقك
عكَّاشة).
[-6542-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Ümmetimden bir zümre (cennete) girer ki onlar yetmiş bindir.
Onların yüzleri ayın on dördüncü gecesindeki parlaması gibi parlar. "
Ebu Hureyre dedi ki: Bunun üzerine Ukkaşe b. Mıhsan el-Esedi
üstünde bulunan siyah-beyaz çizgili elbiseyi kaldırarak ayağa kalktı ve
"Ya Resulallah' Beni onlardan kılması için Allah'a dua
ediverı" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
"Ya Allah! Bunu onlardan kıl!" diye dua etti. Sonra
Ensar'dan bir adam ayağa kalktı ve
"Ya Resulallah! Beni de onlardan kılması için Allah'a dua
ediver!" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Bu konuda Ukkaşe seni geçtiı" buyurdu.
حدثنا سعيد
بن أبي مريم:
حدثنا أبو
غسان قال: حدثني
أبو حازم، عن
سهل بن سعد
قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم:
(ليدخلنَّ
الجنة من أمتي
سبعون ألفاً،
أو سبعمائة
ألف - شك في أحدهما
- متماسكين،
آخذ بعضهم
ببعض، حتى
يدخل أولهم
وآخرهم
الجنة،
ووجوههم على ضوء
القمر ليلة
البدر).
[-6543-] Sehl b. Sa'd'm nakline göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Muhakkak ki ümmetimden yetmiş bin veya yediyüzbin (bunların
hangisini söylediğinde Ebu Hazim şüphe etmiştir) -kişi veya zümre- hesap ve
ceza görmeksizin ilk defa olarak cennete girecektir. Bunlar birbirine
tutunmuşlar olarak bazısı bazısına tutunmuş vaziyette cennete girerler. Bu ilk
zümrenin sondakileri cennete girinceye kadar öndekileri girmez. Bunların
yüzleri, Bedir gecesinde ayın ışığı üzeredir."
AÇIKLAMA: 2129 DA