باب: نفخ
الصور.
43. SURA ÜFÜRÜLMESİ
قال مجاهد:
الصور كهيئة
البوق. {زجرة}
/الصافات: 19/:
صيحة.
Mücahid b. Cebr, "sur" boru gibi bir şeydir.
"Zecratun"l sayha yani korkunç bir ses anlamınadır demiştir.
وقال ابن
عباس: {الناقور}
/المدثر: 8/:
الصور.
{الراجفة}
/النازعات: 6/: النفخة
الأولى،
و{الرادفة}
النازعات: 7/:
النفخة
الثانية.
İbn Abbas da "en-nakur" surdur, "er-racife"
birinci üfürmedir, "er-radife" de ikinci üfürmedir, demiştir.
حدثني عبد
العزيز بن عبد
الله قال:
حدثني
إبراهيم بن
سعد، عن ابن
شهاب، عن أبي
سلمة بن عبد
الرحمن وعبد
الرحمن
الأعرج أنهما
حدثاه: أن أبا
هريرة قال:
استب
رجلان: رجل من
المسلمين
ورجل من
اليهود، فقال
المسلم: والذي
اصطفى محمداً
على العالمين،
فقال اليهودي:
والذي اصطفى
موسى على العالمين،
قال: فغضب المسلم
عند ذلك فلطم
وجه اليهودي،
فذهب اليهودي إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، فأخبره
بما كان من
أمره وأمر
المسلم، فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (لا
تُخَيِّروني
على موسى، فإن
الناس يصعقون
يوم القيامة،
فأكون في أول من
يفيق، فإذا
موسى باطش
بجانب العرش،
فلا أدري أكان
موسى فيمن صعق
فأفاق قبلي،
أو كان ممن
استثنى الله).
[-6517-] Ebu Hureyre r.a. şöyle anlatmıştır: Biri
Müslümanlardan, biri de Yahudilerden olan iki adam birbiriyle sövüştü. Müslüman
yahudiye "Muhammed'i alemler üzerine seçip tercih eden Allah'a yemin
ederim ki!" dedi. Yahudi de Müslümana hitaben: "Musa'yı alemler
üzerine seçip tercih eden Allah'a yemin ederim ki!" dedi.
Ebu Hureyre dedi ki: Yahudi bu yemini yaptığı sırada Müslüman
öfkelendi ve yahudinin yüzüne bir tokat attı. Bunun üzerine Yahudi, Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına gitti ve Müslümanla arasında geçen
şeyleri Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e haber verdi. Bunun üzerineNebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Beni Musa üzerine daha hayırlı kılmayınız!
Çünkü insanlar kıyamet gününde hep çarpılıp bayılacaklardır. (Onlarla birlikte
ben de çarpılıp bayılırım.) Fakat ben ilk ayılan kimseler için olurum. O anda
Musa'ya arşın bir tarafına sıkıca tutunmuş halde görürüm. Bilmiyorum, Musa da
bayılanların içinde idi de benden evvel mi ayıldı yoksa bayılmaktan Allah'ın
müstesna kıldığı kimselerden mi idi?"
حدثنا أبو
اليمان:
أخبرنا شعيب:
حدثنا أبو الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (يصعق
الناس حين
يصعقون،
فأكون أول من
قام، فإذا
موسى آخذ بالعرش،
فما أدري أكان
فيمن صعق).
رواه أبو
سعيد، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
[-6518-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle demiştir:
"Bayılıp düşecekleri zaman insanlar hep birlikte bayılıp düşerler.
Kalkışta ben, ayağa kalkanların ilki olurum. Bir de görürüm ki, Musa arşa
sıkıca tutunmuş durmaktadır. Artık ben Musa'da bayılanların içinde miydi (yahut
değil miydi) bilemiyorum. "
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Sura üfürülmesi." Bu kelime Kur'an'da el-En'am,
el-Muminun, en-NemI, ez-Zümer, Kaf ve başka surelerde tekrar edilir. Aynı
şekilde meşhurkıraatlarda ve hadislerde de geçer. Hasan-ı Basrl'nin
"suret" kelimesinin çoğulu olarak "suver" şeklinde okuduğu
ve ruhların cesetlere yeniden iade edilmesi için onlara üflenmesi manasındadır
şeklinde tevil ettiği nakledilmiştir. Ebu Ubeyde, el-Mecaz'da şöyle der: Bu
kelime "suret" kelimesinin çoğulu olarak "sur" şeklindedir.
Kelime bu haliyle "suru'l-medine" ifadesindeki "sur"
gibidir. Duvar ve sur anlamına gelen bu kelimenin çoğulu da sin harfiyle
birlikte "suret" şeklindedir. Bu açıklamanın benzerini Taberi bir
topluluktan nakletmiştir ve o kelimenin "sufe" kelimesinin çoğulu
olan "suf" gibi olduğunu ilave etmiştir. Bilginler şöyle derler: Sura
üfürülmek tabirindeki "sur" kelimesinden maksat, ruhların yeniden
iade edilmesi için cesetler ve bedenlerdir. Nitekim Allahu Teala "ve
nefahtu fihi min ruhi=ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman siz
hemen onun için secdeye kapanzn."(Hier 29; Sad 72) en-Nehhas ve başkaları
tevile cevap vermede ileri gitmişlerdir.
Ezherı şöyle der: Bu açıklama ehl-i sünnet ve'l-cemaatin
anlayışına terstir.
Biz de şunu ekleyelim: Ebü'ş-Şeyh, Kitabu'I-Azama'da Vehb b.
Münebbih'İn şu cümlesine yer verir: Allah suru cam gibi berrak bir halde beyaz
inciden yarattı. Sonra arşa "suru al" dedi ve sur ona yapıştı.
Ardından "ol" emrini verdi ve İsrafil meydana geldi. Allahu Teala ona
suru almasını emretti. O da aldı. Üzerinde bütün ruhun ve alınan nefesin sayısınca
delik vardı. Bu hadisin devamında şu ifadeler de yer alır: Sonra bütün ruhlar
surda birleşti. Öte yandan Allahu Teala İsrafil'e emredecek ve o sura üfürecek.
Böylece her ruh kendi cesedine girecek. Buna göre ruha üfürme suretlere yani
cesetlere ulaşsın diye önce sura üfürme şeklinde gerçekleşecektir. Üfürmenin
boynuzdan ibaret olan sura üfürülmesİ gerçek, cesetlerden ibaret olan surlara
üfürülmesi mecazdır.
"Mücahid b. Cebr, sur boru gibi bir şeydir" demiştir.
es-Sıhah müellifi şöyle der: Çalınan boru herkesçe malumdur. Batıla da
"el-buk" denilir. Yani batıl cinsi bir şeyolduğu için mecazen ona da
el-buk denir.
Bir Uyarı: Bir şeyin kınanmış olması, övülen bir şeyin ona
benzetilmemesini gerektirmez. Vahyin sesi çan sesine benzetilmiştir.Oysa
Bed'ü'I-Vahy Bölümünde açıklaması geçtiği üzere namaz vakitlerinin insanlara
duyurulması için çan çalınma adeti yasaklanmıştı. Sur merfu hadislerde geçtiği
üzere bir borudur. Ezan uygulamasının başlangıcının konu edinildİği yerlerde
Yahudilerin ezan vaktini bildirmek için kullandıkları alet hakkında
"el-buk" ve "el-karn" kelimeleri kulJanılmıştır. Yemen
lehçesinde "sur", "el-karn"ın ismidir. Ebu Davud, hasendir
. değerlendirmesiyle Tirmizi, Nesai, .sahihtir değerlendirmesi ile İbn Hibban
ve - Hakim'in naklettikleri bir hadiste Abdullah b. Amr b. eı-As şöyle
demiştir: Bir bedevi Hz. Nebie gelerek "Sur nedir?" diye sordu.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "İçine üflenen bir
borudur"'cevabını verdi.(Ebu Davud, Sünne; Tirmizi, Sıfatu'l-Kıyame; İbn
Hibban, Sahih, XVI, 303; Hakim, Müstedrek, Il, 550) Tirmizi'nin hasendir
değerlendirmesi ile Ebu Said' den yaptığı bir nakle göre Hz. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem "SCirun sahibi onu ağzına dayamış, ona üflenmesine ne
zaman izin verilecek üfleyeceğim diye beklerken ben nasıl rahat hayatyaşanm?"
buyurmuştur (Tirmizi, Sıfatu'I-Kıyame)