باب: الدعاء
عند الكرب
27. KERB DUASI (SIKINTI HALİNDE DUA)
حدثنا مسلم
بن إبراهيم:
حدثنا هشام:
حدثنا قتادة،
عن أبي
العالية، عن
ابن عباس رضي
الله عنهما
قال:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يدعو عند
الكرب يقول:
(لا إله إلا
الله العظيم
الحليم، لا
إله إلا الله
رب السموات
والأرض، ورب
العرش العظيم).
[-6345-] İbn Abbas'tan nakledildiğine göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem sıkıntı halinde şöyle dua ederdi: La ilahe
illallahu’l-Azimu’l-Halim, La ilahe illallahu Rabbi’s-semavati ve’l-ardi ve
.Rabbi’l-Arşi’l-Azim
Meali: "Azim ve halim olan Allah'tan başka ilah yoktur.
Göklerin, yerin ve yüce arşın rabbi olan Allah'tan başka ilah yoktur".
حدثنا
مسدَّد: حدثنا
يحيى، عن هشام
بن أبي عبد
الله، عن
قتادة، عن أبي
العالية، عن
ابن عباس: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان يقول
عند الكرب: (لا
إله إلا الله
العظيم
الحليم، لا إله
إلا الله رب
العرش
العظيم، لا
إله إلا الله رب
السماوات ورب
الأرض، ورب
العرش الكريم).
وقال وهب:
حدثنا شُعبة،
عن قتادة:
مثله.
[-6346-] İbn Abbas'tan nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem sıkıntı halinde şöyle dua ederdi: La İlahe illallahu’l-Azimu’l-Halim, La
İlahe illlahu Rabbi’l-Arşi’l-Azim, La İlahe İllallahu Rabbi’s-semavati ve
Rabbi’l-Ardi ve Rabbi’l-Arşi’l-Kerim
Meali: "Azim ve halim olan Allah'tan başka ilah yoktur,
Yüce arşın rabbi olan Allah'tan başka ilah yoktur. Göklerin, yerin ve yüce
arşın rabbi olan Allah'tan başka ilah yoktur".
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Alimler hadiste zikri geçen "Halim" kelimesini
cezalandırmaya gücü olduğu halde bunu erteleyen diye anlamışlardır.
"Azim" ise üstünde kimsenin olmadığı demektir. "Kerim"e
gelince fazlıyla veren anlamındadır.
Esma-i hüsna şerhedilirken bunlar daha fazla izah edilecektir.
Tibi bu zikirde "Rab" kelimesinin özellikle kullanıldığını;
zira bunun sıkıntıyı gidermek için daha uygun düştüğünü söylemiştir. Çünkü
sıkıntı (ya da sıkıntının giderilmesi) de terbiyenin bir parçasıdır. Bu zikirde
tevhid’i de içeren tehlil söz konusudur. Bu en yüce tenzihtir. Allah'ın
kudretini tam olarak gösteren bir yüceltmedir. İlmi de gösteren bir
merhamettir. Zira cahilden merhamet ve cömertlik beklenmez. Azamet ve hilim
cömertlik vasıflarının en önemlileridir.
Taberi'nin belirttiğine göre İbn Abbas'ın "dua ediyor"
sözüne rağmen rivayette tehlil ve tazimin yer alması iki şekilde
yorumlanabilir: İlk olarak dua öncesinde Resulullah s.a.v.'in Allah'ı tehlil ve
tazim ettiği düşünülebilir. Yusuf İbn Abdillah İbn Haris'ten nakledilen
rivayette "sonra dua etti" ifadesi açıkça yer almaktadır.
Yine Taberi'nin A'meş vasıtasıyla İbrahim'den aktardığına göre
kişi dua öncesinde Allah'ı överse icabet edileceğinin, övgü öncesinde dua
ederse icabetin umulacağının söylenmesi de yukarıdaki kanaati teyid etmektedir.
İkinci yorum ise İbn Uyeyne'ye aittir. İbn Uyeyne'ye
"Resulullah s.a.v. Arafat'ta genelde "Ortağı bulunmayan Allah'tan
başka ilah yoktur" diye dua ederdi" hadisi sorulunca, burada duanın
değil zikrin söz konusu olduğunu; ancak kudsi bir hadiste "Beni zikrettiği
için dua edemeyene dua edenlere verdiğimden daha güzelini veririm"
buyurulduğunu söylemiştir.
Bana göre Sa'd İbn Ebi Vakkas'ın merfu olarak naklettiği şu
hadis ikinci ihtimali desteklemektedir: "Zü'n-nun (Hz. Yunus) balığın
karnındayken şöyle dua etmiştir:
Senden başka ilah yoktur. "Seni her türlü noksanlıklardan
tenzih ederim. Bende zalimlerden biriyim". Bir müslüman böyle dua ederse
duası mutlaka kabul edilir". Bu hadis Tirmizı, Nesaıve Hakim tarafından
naklediimiştir. Hakim'in rivayetinde "Ordakilerden biri:
"Bu Yunus'a mı özeldir yoksa tüm müslümanlar için de
geçerli midir?" diye sorunca Resulullah s.a.v.: "İşte Biz mu'minleri
böyle kurtarırız"(Enbiya 88) ayetini işitmediniz mi?" diye cevap
vermiştir" lafzı yer almaktadır.
İbn Ebi'd-Dünya el-Ferec ba'de'ş-şidde adlı eserinde şu rivayet
i kaydetmektedir: "Velid İbn Abdilmelik Osman İbn Hibban'a Hasan İbn
Hasan'ı yakalayıp halkın önünde yüz celde vurmasını emretmiştir. Hasan
yakalanıp huzura getirilince Ali İbn Hüseyn ayağa kalkıp "Allah'ın seni
kurtaracağı bir şeyler söyle" demiştir. O da bu sözleri söylemiştir. Bunun
üzerine Osman kafasını kaldırıp Hasan'a iftira atıldığını serbest bırakılmasını
istemiştir. Emirü'l-mü'minıne durumu kendisinin arzedeceğini
açıklamıştır".
Nesai ve Taberi'nin naklettiğine göre Abdullah İbn Ca'fer kızını
evlendirdiği zaman başına bir iş geldiğinde "Halim ve kerim olan Allah'tan
başka ilah yoktur. Yüce arşın rabbi olan Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih
ederim. Alemlerin rabbi' olan Allah'a hamdolsun" demesini öğütlemiştir.
Hasan yukarıdaki sözleri söylediği zaman Haccac "Ben seni
öldürmek amacındaydım. Şimdi ise şundan şundan daha sevimli geliyorsun"
demiştir. Hatta bir rivayette "ihtiyacın varsa söyle" ilavesi yer
almaktadır.
Ebu Davud ve İbn Hibban'ın naklettiğine göre sıkıntı halinde
"Allahım! Rahmetini diliyorum. Bir bile beni kendime bırakma. Benim
sıkıntımı gider. Senden başka ilah yoktur" diye dua edilmesi gerektiği
ifade edilmiştir.