باب: أفضل
الاستغفار.
2. EN FAZİLETLİ İSTİGFAR
وقوله تعالى:
{استغفروا
ربكم إنه كان
غفاراً. يرسل
السماء عليكم
مدراراً.
ويمددكم
بأموال وبنين
ويجعل لكم
جنات ويجعل
لكم أنهاراً}
/نوح: 10 - 12/ .{والذين
إذا فعلوا
فاحشة أو ظلموا
أنفسهم ذكروا
الله
فاستغفروا
لذنوبهم ومن
يغفر الذنوب
إلا الله ولم
يصروا على ما
فعلوا وهم
يعلمون} /آل
عمران: 135/.
Bu başlık altında "Dedim ki onlara: Rabbinizden af
dileyiniz. Zira o Ğafurdur.
Mağfiret dileyin ki üzerinize bol bol yağmur indirsin. Size mal
ve evlad ihsan buyursun, size bahçeler, ırmaklar, su kanalIarı nasib
etsin" ve "O müttakiler ki çirkin bir iş yaptıklarında veya kendi
nefislerine zulmettiklerinde, peşinden hemen Allah'z anar, günahlarının
affedilmesini dilerler. Zaten günahları AlIah'tan başka kim affeder ki? Bir de
onlar, bile bile işledikleri günahlarda ısrar etmez, o günahları
sürdürmezler" ayetlerinin anlamını açıklayan hadisler yer alacaktır.
حدثنا أبو
معمر: حدثنا
عبد الوارث:
حدثنا الحسين:
حدثنا عبد
الله بن
بريدة، حدثني
بشير بن كعب
العدوي قال:
حدثني شداد بن
أوس رضي الله
عنه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (سيد
الاستغفار أن
تقول: اللهم
أنت ربي لا
إله إلا أنت،
خلقتني وأنا
عبدك، وأنا
على عهدك
ووعدك ما
استطعت، أعوذ
بك من شر ما
صنعت، أبوء لك
بنعمتك علي وأبوء
لك بذنبي
فاغفر لي،
فإنه لا يغفر
الذنوب إلا
أنت. قال: ومن
قالها من النهار
موقنا بهاً،
فمات من يومه
قبل أن يمسي،
فهو من أهل
الجنة، ومن
قالها من
الليل وهو
موقن بها،
فمات قبل أن
يصبح، فهو من
أهل الجنة).
[-6306-] Şeddad İbn Evs'ten nakledildiğine göre Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Seyyidu'l-istiğfar =
İstiğfarların efendisi şöyledir:
اللهم
أنت ربي لا
إله إلا أنت،
خلقتني وأنا
عبدك، وأنا
على عهدك
ووعدك ما
استطعت، أعوذ
بك من شر ما
صنعت، أبوء لك
بنعمتك علي
وأبوء لك بذنبي
فاغفر لي،
فإنه لا يغفر
الذنوب إلا
أنت.
Allahım! Sen benim rabbimsin. 'Senden başka ilah yoktur. Beni sen
yarattın ue ben senin kulunum. Ben gücüm yettiğince seninle yaptığımız ahde
sadık kalacağım ue vaadine ulaşmaya çalışacağım. Yaptıklarımın şerrinden sana
sığınırım. Bana verdiğin nimetleri de benim işlediğim günahları da biliyor ue
kabul ediyorum. Beni affet. Çünkü günahları senden başka bağışlayacak kimse
yoktur.
Kim bu duayı içeriğine gerçekten inanarak gündüz söyler ve akşam
olmadan gün içinde ölürse cennete girer. Yine kim bu duayı içeriğine iman
ederek gece yapar ue sabah olmadan öennete girer"
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Bab başlığı ile müellif iki ayeti kullanarak istiğfar etmeye
teşvik etmenin meşruluğunu göstermek istemiş gibidir. Başlık altında yer
verdiği hadis ile de istiğfar edilirken söylenecek sözlerin en güzelini sunmuş
ve bu sebeple bab başlığında "en faziletli istiğfar" ifadesini
kullanmıştır.
Hadis metninde "Seyyidu'l-İstiğfar = istiğfarların
efendisi" denilmiş olmakla birlikte burada kastedilen şey "istiğfarların
en faziletlisi ve söyleyenine en fazla yararı alandır". İstiğfarın
fazileti hakkında Tirmizi ve başka musanniflerin Yesar'dan naklettikleri şu
hadis oldukça açıktır: "Ordudan kaçmış bir kimse dahi olsa bir kimse
"Kendisinden başka ilah bulunmayan hay ue kayyum olan yüce rabbimden
mağfiret diliyorum" derse günahları bağışlanır". Ebu Nuaym
el-İsbehani'ye göre bu hadis bazı büyük günahların salih ameller sebebiyle
affedildiğini göstermektedir. Ancak burada kastedilen büyük günahlar işleyeninin
canı ya da malı hakkında bir hüküm verilmesini gerektirmeyenlerdir. Çünkü aziz
Nebiimiz büyük günahlardan sayılan "ordudan kaçma" örneğini
vermiştir. Yani ancak ordudan kaçma günahına denk ve daha aşağı seviyedeki
günahlar bağışlanabilmektedir. Bunlar ise işleyeninin can ve malı konusunda
hüküm verilmesini gerektirmemektedir.
"O müttakiler ki çirkin bir iş yaptıklarında veya kendi
nefislerine zulmettiklerinde, peşinden hemen Allah'ı anar, günahlarının
affedilmesini dilerler" ayetinde geçen "Allah'ı anar" ifadesi
hakkında farklı tefsirler yapılmıştır. Bazı müfessirlere göre
"günahlarının affedilmesini dilerler" cümlesi Allah'ı anmanın
nasılolması gerektiğini açıklamaktadır. Bu ifadenin A1lah'ın cezasının
hatırlanması anlamına geldiği de söylenmiştir. Yani ayetin manası günahlarının
hesabının sorulacağını düşünerek tevbe ve istiğfar ederler şeklindedir. Bu
ayette zikri geçen istiğfarın nasıl yapılacağı Ahmed İbn Hanbellin Müsned'i ve
dört Sünen'de nakledilip İbn Hibban tarafından sahih diye nitelenen hasen derecesindeki
bir hadiste şöyle beyan edilmiştir: IIGünah işleyen bir kimse güzelce abdest
alıp Allah'a istiğfarda bulunursa günahı bağışlanırll. Allah Resulü s.a.v. bu
sözünü takiben 110 müttakiler ki çirkin bir iş yaptıklarında veya kendi
nefislerine zulmettiklerinde, peşinden hemen AllaM anar, günahlarının
affedilmesini dilerlerli ayetini okumuştur.
''Bir de onlar, bile bile işledikleri günahlarda ısrar etmez, o
günahları sürdürmezlerll ayeti istiğfarın kabul edilmesi için günahtan kesin
olarak dönmenin şart olduğunu; aksi halde bir yandan günah işlerken diğer
taraftan istiğfar etmenin bir nevi oyun olacağını göstermektedir.
İstiğfar etmeyi teşvik eden ve Allahltan af ve mağfiret niyaz
etmenin faziletine delalet eden pek çok ayet ve hadis zikredilebilir. Bunlardan
biri Ebu Saıd el-Hudrı tarafından nakledilen şu hadistir: IIİblis: IIRabbimi
onlar yaşadığı sürece yoldan saptırmak için elimden geleni yapacağımIl deyince
Allah Teala IIİzzetim üzerine yemin ederim ki affımı diledikleri sürece ben de
onları bağışlayacağım'I buyurmuşturll. Bu hadis Ahmed İbn Hanbel tarafından
rivayet edilmiştir. Yine Ebu Davud ve TirmizıInin naklettiği bir hadiste Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: IIBir kimse günah işledikten
sonra istiğfar ediyorsa yetmiş kez de o günahı işlese günahta ısrar eden kişi
olarak değerlendirilmezll. Bu hadiste geçen lIyetmiş kerell ifadesi mubalağa
içindir. Bu kitabın Tevhid bölümünde geçen bir hadiste ise şu ifadeler yer
almaktadır: IIGünah işleyen bir kimse IIRabbim! Günah işledim beni
bağışla!" derse günahı affedilirll. Bu hadisin son kısmında ise Allah
Teala'nın şu sözleri aktarılmaktadır: IIKulum, günahlarını bağışlayan ya da onu
sorguya çekecek olan bir Rabbi olduğunu bilmiştir. İstediğini yapabilirsin ben
onları bağışlıyorum!''
Hadis metninde yer alan IIseninle yaptığımız ahde sadık
kalacağımil ifadesi(:-n,n anlamı hakkında HattabıliBen sana verdiğim söze
sadığım. Sana iman etme ve gücüm yettiğince yalnız sana ibadet etme konusunda
yaptığımız anlaşmadan da dönmüş değilim'' açıklamasını kaydetmiştir.
Bu ifadenin IIVerdiğin emirlere bağlıyım ve yaptığım amellerin
karşılığı olarak vereceğin sevapıarı ummaktayımll anlamına gelmesi de
muhtemeldir.
Kişinin amelleri gücü yettiğince yapacak olması Allah Teala ile
alakalı bütün gerekli amelleri yapabilme istitaatının olmadığını bilmesi ve
aciz olması sebebiyledir.
''Bana verdiğin nimetleri de benim işlediğim günahları da
biliyor ve kabul ediyorum" cümlesinde geçen •. y'ilEbuu kelimesi
"itiraf etmek, kabul etmek" anlamlarına gelmektedir.
"Beni affet. Çünkü günahlan senden başka bağışlayacak kimse
yoktur" ifadesi günahını kabul edenlerin bağışlanacağına bir işarettir.
Ayrıca ifk hadisesiyle ilgili uzun rivayette "Kul günahını kabul edip
tevbe ederse Allah tevbş!sini kabul eder" cümlesi yer almıştır.
"Kim bu duayı içeriğine gerçekten inanarak" ifadesi
"kalben ihlas ile sevabına inanarak" anlamına gelmektedir.