SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 2003 >>

باب: الانبساط إلى الناس.

81. İNSANLARA KARŞI GÜLEÇ OLMAK

 

وقال ابن مسعود: خالط الناس، ودينك لا تَكْلِمَنَّهُ   .والدعابة مع الأهل.

İbn Mesud: Sen insanlarla içli dışlı ol. Bununla birlikte dinini de asla yaralama, demiştir.       Ayrıca kişinin aile halkı ile latife yapıp şakalaşması.

 

حدثنا آدم: حدثنا شُعبة: حدثنا أبو التياح قال: سمعت أنس بن مالك رضي الله عنه يقول:

 إن كان النبي صلى الله عليه وسلم ليخالطنا، حتى يقول لأخ لي صغير: (يا أبا عمير، ما فعل النغير).

 

[-6129-] Enes r.a.'dan, dedi ki: "Şüphesiz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizimle beraber oturup kalkardı. Öyle ki benim küçük bir kardeşime:

 

Ey Ebu Umeyr, ne yaptı nuğayr, derdi."

 

Bu Hadis 6203 numara ile de geçiyor

 

 

حدثنا محمد: أخبرنا أبو معاوية: حدثنا هشام، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 كنت ألعب بالبنات عند النبي صلى الله عليه وسلم، وكان لي صواحب يلعبن معي، فكان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا دخل يتقمعن منه، فيسربهن إلي فيلعبن معي.

 

[-6130-] Aişe r.anha'dan, dedi ki: "Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında oyuncak bebeklerle oynardım. Benimle birlikte oynayan kız arkadaşlarım da vardı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem içeri girdi mi ondan saklanırlar, perde arkasına çekilirlerdi. O da onları benimle oynasınlar diye yanıma gönderirdi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"İbn Mesud: İnsanlarla oturup kalk, ama sakın dinini yaralama, demiştir.

 

Aile halkı ile şakalaşıp latife yapmak." Şakalaşmak ve benzeri sözler ile latife yapmak kastedilmektedir. Tirmizi, İbn Abbas'tan merfu olarak "kardeşin ile tartışma ve onunla şakalaşma" hadisini de rivayet etmektedir. Bu iki hadisin bir arada açıklaması şöyledir:

 

Yasaklanan, aşırıya kaçan yahut sürekli olan türüdür. Çünkü böylesi, kişiyi Allah'ı zikretmekten ve dinin önemli işleri üzerinde tefekkür etmekten alıkoyar, çoğunlukla da kalp katılığı, eziyet, kin, heybet ve vakarın ortadan kalkması neticesine ulaşır. Bunlardan uzak kalan kısmı ise mubah olanıdır. Eğer muhatabın gönlünü hoş etmek ve ona teselli vermek gibi bir masıahat sözkonusu ise müstehap olur.

 

GazzaH dedi ki: Mizahı bir meslek edinmek ve bunun için Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in mizah yapmış olduğunu delil göstermek bir yanlışlıktır. Böylesi, rüzgarın estiği tarafa giden kimseye benzer. Onların (mizah yapanların) oyunlarını seyretmeye Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, Aişe'nin Habeşlilerin oyunlarını seyretmesine izin vermesini delil göstermesi de bunun gibidir.

 

"Benim, benimle oynayan" ve benim yaşıtım olan "kız arkadaşlarım vardı." "Perdenin arkasına çekilip saklanırlardı." Bu hadis, bebek suretlerinin ve oyuncakların kız çocukların onlarla oynaması için edinilmesinin caiz olduğuna delil gösterilmiş ve suret edinmeye dair genel yasaktan tahsis edildiği kabul edilmiştir. Iyad bunu bu şekilde açıkça ifade etmiş ve bunu cumhurun bir görüşü olarak nakletmiştir.Cumhurun ayrıca kız çocuklarına bebek satmayı caiz gördüğünü de nakletmiştir. Bundan maksat ise kız çocuklarını küçüklükten itibaren ev ve çocuk yetiştirme işlerine alıştırmaktır. Kadı !yad der ki: Bazılarının görüşüne göre bu neshedilmiştir. İbn Battal da bu eğilimdedir. İbn Ebi Zeyd ise Malik'ten, kişinin kızına suret satın almasını mekruh gördüğünü nakletmiştir. Bu sebeple ed-Davudi' bunun mensuh olduğu görüşünü tercih etmiştir. İbn Hibban ise küçük kızlar ve kadınlar için oyuncaklarla oynamanın mubah oluşunu ifade eden başlık açmıştır. Nesai de bu hadise "kocanın hanımının oyuncak bebekle oynamasına müsaade etmesinin mubahlığı" diye başlık açmıştır. Ancak burada "küçük yaşta olma" kaydını zikretmemiş olması tartışılır bir konudur.

 

Beyhaki bu hadisi tahric ettikten sonra unları söylemektedir: Suret edinmeye dair nehiy sabittir. O halde bu hususta Aişe'ye verilmiş olan ruhsatın haram kılmadan önce olduğu şeklinde yorumlanması gerekir. İbnu'l-Cevzi de bunun böyle olduğunu ifade etmiştir.

 

el-Münziri dedi ki: Eğer oyuncaklar suretler gibi ise bu, haram kılma hükmünden öncedir. Aksi takdirde suret olmayana da oyuncak adı verilebilir. elHalimi de bunu böylece ifade etmiş ve: Şayet suret put gibi ise caiz değildir, aksi takdirde caiz olur, demiştir.

 

باب: المداراة مع الناس.

82.iNSANLARLA GÜZEL GEÇiNMEK

 

ويذكر عن أبي الدرداء: إنا لنكشر في وجوه أقوام، وإن قلوبنا لتلعنهم.

Ebu'd-Derda'dan: Bizler birtakım kimselerin yüzlerine gülmekle birlikte kalplerimiz onları lanetlemektedir, dediği nakledilmiştir.

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا سفيان، عن ابن المنكدر: حدثه عن عروة بن الزبير: أن عائشة أخبرته:

 أنه استأذن على النبي صلى الله عليه وسلم رجل فقال: (ائذنوا له، فبئس ابن العشيرة، أو بئس أخو العشيرة). فلما دخل ألان له الكلام، فقلت له: يا رسول الله، قلت ما قلت: ثم ألنت له في القول؟ فقال: (أي عائشة، إن شر الناس منزلة عند الله من تركه، أو ودعه الناس، اتقاء فحشه).

 

[-6131-] Aişe r.anha'dan, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna girmek üzere bir adam izin istemişti. Allah Rasulü de: Ona izin veriniz. O, aşiretinin ne kötü oğludur -yahut, aşiretinin ne kötü kardeşidir- buyurdu.

 

Adam içeri girince, onunla yumuşak sözlerle konuştu. Daha sonra ben ona:

Ey Allah'ın Rasulü, o adam hakkında dediklerini dedin, sonra da onunla yumuşak konuştun, diye sordum.

 

Allah Rasulü: Ey Aişe' Şüphesiz Allah nezdinde mevkii insanlar arasında en kötü olan kişi, diğer insanların haddi aşan davranışlarından korunmak için terk ettiği -yahut da ona ilişmediği- kimsedir, buyurdu.

 

 

حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب: أخبرنا ابن علية: أخبرنا أيوب، عن عبد الله بن أبي مليكة:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم أهديت له أقبية من ديباج، مزررة بالذهب، فقسمها في ناس من أصحابه، وعزل منها واحداً لمخرمة، فلما جاء قال: (خبأت هذا لك). قال أيوب بثوبه وأنه يريه إياه، وكان في خلقه شئ.

رواه حمَّاد بن زيد عن أيوب. وقال حاتم بن وردان: حدثنا أيوب، عن ابن أبي مليكة، عن المسور: قدمت على النبي صلى الله عليه وسلم أقبية.

 

[-6132-] Eyyub'dan, o Abdullah İbn Ebi Müleyke'den rivayete göre; "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kalın ipekten altın düğmeli kaftanlar hediye edilmişti. O da bunları ashabından bazı kimseler arasında paylaştırdı, onlardan birisini de Mahreme için ayırdı. Mahreme gelince: İşte sana da bunu sakladım, dedi."

 

Eyyub: Elbisesi ile göstererek, (Nebi) o kaftanı Mahreme'ye gösteriyordu. Mahreme'nin de huyu bir parça sertti, dedi.

 

el-Misver'den de: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kaftanlar gelmişti" demiştir, diye nakledilmiştir.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"insanlarla iyi geçinmek." Bundan maksat, onlardan gelecek zararları yumuşak bir şekilde önlemektir.

 

"Ebu'd-Derda'dan: GÜleriz ... dediği nakledilmiştir." Burada (gülmek anlamında kullanılan) el-keşru: gülmenin başlangıç safhasında dişlerin görünmesi ne denir. Çoğunlukla gülmek hakkında kullanılır.

 

İbn Battal dedi ki: Müdarat (iyi geçinmek), mu'minlerin huyundandır. Bu da insanlara karşı alçak gönüllü, yumuşak sözlü davranıp onlara kaba ve sert sözler söyIememektir. Bu yoI, kaIpIeri ısındırmanın en güçIü sebepIerindendir. Bazıları mudarat ile müdahenenin aynı şey oIduğunu zannederek hataya düşmüştür. Çünkü müdarat mendubdur, teşvik edilmiştir, müdahene ise haram kıIınmıştır. Aradaki farka gelince, müdahene, dihandan geImektedir. Bu da bir şeyin üzerinde görüIen ve iç tarafını gizIeyen tabakaya denilir. İlim adamIarı bunu fasık kimse ile birlikte oturup kaIkıp onun haline razı oIduğunu göstererek, onun yaptığına tepki göstermemek oIarak tanımIamışIardır. Mudarat ise öğretirken cahile, yaptığı işten vazgeçmesini söyIerken fasıka yumuşak davranmak ve yaptığı işi açığa vurmadığı hallerde ona sert davranmamaktır. Onun yaptığını yumuşak söz ve davranışIarla reddetmektir. ÖzellikIe de kaIbinin ısındırıImasına ihtiyaç duyu Iması ve benzeri hallerde buna dikkat etmektir.

 

Buhari daha sonra önceden geçmiş şu iki hadisi zikretmektedir: Birincileri Aişe radıyal11\hu anha'nın rivayet ettiği "Bir adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna girmek üzere izin istedi. AIIah RasuIü de: Ona izin veriniz, o aşiretinin ne kötü kardeşidir... diye buyurdu" hadisidir. Bu hadisin açıkIanması gereken yerIeri daha önce: "Fesad ehIi kimsenin gıybetini yapmanın caiz oluşu" başlığında (6054.hadiste) geçmiş buIunmaktadır.

 

İkinci hadis ise eI-Misver İbn Mahreme'nin rivayet ettiği: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kaftanIar geImişti." hadisidir. Bu hadiste de eI-Misver'in babası Mahreme'nin oIayl nakIedilmektedir. Buna dair açıkIamaIar da Libas (giyim) böIümünde (5862.hadiste) geçmiş buIunmaktadır.