SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 1998 >>

EK SAYFA – 1998-3

باب: من أكفر أخاه بغير تأويل فهو كما قال.

73. TE'VİLSİZ OLARAK KARDEŞİNİN KAFİR OLDUĞUNU SÖYLEYEN BİR KİMSENİN KENDİSi, DEDİĞİ GİBİDİR

 

حدثنا محمد وأحمد بن سعيد قالا: حدثنا عثمان بن عمر: أخبرنا علي بن المبارك، عن يحيى بن أبي كثير، عن أبي سلمة، عن أبي هريرة رضي الله عنه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إذا قال الرجل لأخيه يا كافر، فقد باء به أحدهما).

وقال عكرمة بن عمار، عن يحيى، عن عبد الله بن يزيد: سمع أبا سلمة: سمع أبا هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-6103-] Ebu Hureyre r.a.'dan rivayete göre; "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

Bir kimse kardeşine: Ey kafir, dediği takdirde ikisinden birisi onunla dönmüş olur."

 

İkrime İbn Ammar'dan, dedi ki: Kendisi Yahya'dan, o Abdullah İbn Yezid'den, o Ebu Seleme'yi bu hadisi naklederken dinlemiş, Ebu Seleme de Ebu Hureyre'yi onu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den diye naklederken dinlemiştir.

 

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني مالك، عن عبد الله بن دينار، عن عبد الله بن عمر رضي الله عنهما:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (أيما رجل قال لأخيه: يا كافر، فقد باء بها أحدهما).

 

[-6104-] Abdullah İbn Ömer r.a.'dan rivayete göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

"Herhangi bir adam kardeşine: Ey kafir diyecek olursa, o ikisinden birisi onunla döner."

 

 

حدثنا موسى بن إسماعيل: حدثنا وهيب: حدثنا أيوب، عن أبي قلابة، عن ثابت بن الضحاك،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (من حلف بملة غير الإسلام كاذباً فهو كما قال، ومن قتل نفسه بشيء عذب به في نار جهنم، ولعن المؤمن كقتله، ومن رمى مؤمناً بكفر فهو كقتله).

 

[-6105-] Sabit İbn ed-Dahhak'tan rivayete göre; "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

Kim yalan söyleyerek İslam milletinden başkası adına yemin ederse o da dediği gibidir. Kim herhangi bir şeyle kendisini öldürürse cehennem ateşinde onunla azap edilir. mu'mine lanet etmek, onu öldürmek gibidir. Bir mu'mine iftira ederek küfür isnadında bulunmak da onu öldürmek gibidir."

 

 

Buna dair açıklamalar daha önce "sövme ve lanetlemenin nehyedilmiş olduğu" başlığında (6047.hadiste) geçti.

 

باب: من لم ير إكفار من قال ذلك متأولاً أو جاهلاً.

74. BUNU (KARDEŞİNE: EY KAFİR SÖZÜNÜ) TE'VİL EDEREK YAHUT BİLMEYEREK SÖYLEYEN KİMSE'NİN KAFİR OLMAYACAĞI GÖRÜŞÜNDE OLANLAR

 

وقال عمر لحاطب بن أبي بلتعة: إنه نافق، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (وما يدريك، لعل الله قد اطلع إلى أهل بدر فقال: قد غفرت لكم).

Ömer, Hatib İbn Ebi Beltaa hakkında: O münafıklık yaptı, demiş ama Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Belki de Allah'ın, Bedir'e katılanlara muttali olarak: Ben size mağfiret buyurdum, dememiş olduğunu nereden biliyorsun?" diye cevap vermiştir,

 

 

حدثنا محمد بن عبادة: أخبرنا يزيد: أخبرنا سليم: حدثنا عمرو بن دينار: حدثنا جابر بن عبد الله:

 أن معاذ بن جبل رضي الله عنه كان يصلي مع النبي صلى الله عليه وسلم، ثم يأتي قومه فيصلي بهم الصلاة، فقرأ بهم البقرة، قال: فتجوز رجل فصلى صلاة خفيفة، فبلغ ذلك معاذاً فقال: إنه منافق، فبلغ ذلك الرجل، فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فقال: يا رسول الله، إنا قوم نعمل بأيدينا، ونسقي بنواضحنا، وإن معاذاً صلى بنا البارحة، فقرأ البقرة، فتجوزت، فزعم أني منافق، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (يا معاذ، أفتان أنت - ثلاثاً - اقرأ: {والشمس وضحاها}. و{سبح اسم ربك الأعلى}. ونحوها).

 

[-6106-] Cabir İbn Abdullah r.a.'dan rivayete göre; "Muaz İbn Cebel r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte namaz kılar, sonra da kendi kavminin yanına döner ve o namazı onlara kıldırırdı. Bir keresinde onlara Bakara suresini okuyarak namaz kıldırdı.

 

(Cabir) dedi ki: Bunun üzerine bir adam da namazı kısa kılmak isteyip kendi başına kısa bir namaz kıldı. Bu husus Muaz'a ulaşınca, o bir münafıktır, dedi.

 

Bu söz daha sonra o adama da ulaştı. O da Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e giderek: Ey Allah'ın Rasulü, bizler ellerimizle çalışan, su çeken, develerimizle sulayan kimseleriz. Muaz da dün bize bir namaz kıldırdı ve Bakara suresini okudu. Ben de namazı kısa kesmek istedim. Bunun üzerine benim münafık olduğumu iddia etti, dedi.

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunun üzerine: Ey Muaz, sen insanları fitneye düşüren bir kimse misin, diye üç defa tekrarladı. Ve'ş-şemsi ve duhaha ve sebbihisme Rabbike'l-a'la ve benzerlerini oku, buyurdu."

 

 

حدثني أسحق: أخبرنا أبو المغيرة: حدثنا الأوزاعي: حدثنا الزُهري، عن حميد، عن أبي هريرة قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (من حلف منكم، فقال في حلفه: باللات والعزى، فليقل: لا إله إلا الله، ومن قال لصاحبه: تعال أقامرك، فليتصدق).

 

[-6107-] Ebu Hureyre'den, dedi ki: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

"Sizden her kim yemin edip de yemininde Lat ve Uzza hakkı için diyecek olursa, hemen akabinde la ilahe illailah deyiversin. Her kim arkadaşına: Gel, seninle kumar oynayalım derse, hemen akabinde bir sadaka versin."

 

 

حدثنا قتيبة: حدثنا ليث، عن نافع، عن ابن عمر رضي الله عنهما:

 أنه أدرك عمر بن الخطاب في ركب وهو يحلف بأبيه، فناداهم رسول الله صلى الله عليه وسلم: (ألا، إن الله ينهاكم أن تحلفوا بآبائكم، فمن كان حالفاً فليحلف بالله، وإلا فليصمت).

 

[-6108-] İbn Ömer r.a.'dan rivayete göre; "O, bir kafile ile birlikte yol almakta olan Ömer İbn el-Hattab'a arkadan yetişti. O sırada Ömer, babası adına yemin ediyordu.

 

Bu sebeple Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara şöyle seslendi:

 

Dikkat edin! Şüphesiz Allah sizlere babalarınız adına yemin etmenizi yasaklıyor. Her kim yemin edecekse Allah adına yemin etsin, aksi takdirde sussun."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Bunu (Müslümana: Ey kafir sözünü) tevil ederek yahut bilmeyerek söyleyen kimsenin tekfir edilmeyeceği görüşünde olanlar." Bilmeyenden kasıt, hükmü yahut hakkında bu sözün söylendiği kimsenin durumunu bilmeyendir.

 

Ömer, Hatıb İbn Ebi Beltaa.hakkında: "O münafıklık etti, dedi." Bu hadis daha önce şerhiyle birlikte mevsuı'senediyle el-Mumtahine suresinin tefsirinde (4890.hadiste) geçmiş bulunmaktadır.

 

Daha sonra Cabir r.a.'ın rivayet ettiği Muaz İbn Cebel'in sabah namazını uzunca kıldırması üzerine o adamın ondan ayrılıp tek başına namaz kılmasını sözkonusu eden hadisi zikretmektedir. Muaz bunun üzerine o kişi için:

 

Şüphesiz ki o bir münafıktır,demişti. Bu hadisin de yeterli açıklaması daha önce Cemaatle namaz bahsinde (701.hadiste) geçmiş bulunmaktadır.

 

İbn Battal, el-Mühelleb'den naklen dedi ki: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Lat ve Uzza adına yemin eden kimseye la ilahe illailah demesini emretmiş olması, onun dediği şekilde halini sürdürmesinden korktuğundan ötürüdür. O vakit onun amelinin imandan sonra söylemiş olduğu bu küfür sözü sebebiyle boşa çıkacağından korkulur. Daha sonra şunları söylemektedir: Nebi efendimizin: "Zina eden kimse zina ettiği vakit mu'min olarak zina etmez." buyruğu da buna benzemektedir. Özelolarak zina halinde onun iman sahibi olmadığını söylemiştir. ---ibn Battal'dan nakil burada sona ermektedir. ---

 

Bir başka yerde de şunları söylemiştir: Bu hadiste Allah'tan başkası adına yemin edildiğini anlatan bir ifade yoktur. Sadece burada unutarak yahut bilmeden bu şekilde yemin eden kimseye, yaptığı bu işin kefareti olacak bir şeyi hemen yapmaya dair bir yol gösterme ve öğretmedir. Bundan anlaşılacak da şudur: Söylememesi gereken bir sözü söyleyen kimseye eğer bu sözün anlamını kastederek söylemiş ise, onun üzerinden vebalin hangi yolla kaldırılacağını göstermektedir.

 

Gel seninle kumar oynayalım diyene, sadaka vermesini emretmesinin bununla ilgisi ise, malın batıl bir yolla elden çıkarılmasını isteyişi açısındandır. Böylelikle malı hak yolda elinden çıkarmasını emretmiş olmaktadır.

 

Daha sonra musannıf (Buhari), İbn Ömer'in rivayet ettiği Ömer'in babası adına yemin etmesi ile ilgili hadisi zikretmektedir. Bu hadiste böyle bir yemin de yasaklanmaktadır. İleride buna dair yeterli açıklamalar el-Eyman ve'n-Nuzur (Yeminler ve Adaklar) bölümünde (6646.hadiste) gelecektir. Hadisi burada zikretmekten maksadı ise, bazı rivayet yollarında varid olmuş: "Kim Allah'tan başkası adına yemin ederse şirk koşmuş olur" bölümüne işaret etmektir. Ama Ömer bu yasağı duymadan önce bu şekilde yemin ettiği için yaptığı işte mazur idi. Bundan dolayı Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona bu şekilde yemin etmeyi yasaklamakla yetinmiş, bundan dolayı da onu sorumlu tutmamıştır. Çünkü babasının kendisi üzerindeki hakkı dolayısıyla onun adına yemin etmeyi de hak edeceği tevilinde bulunmuştu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Allah'ın, kulunun kendisinden başkası adına yemin etmesini sevmediğini beyan etmiş oldu. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.