SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 1997 >>

باب: قول الله تعالى: {يا أيها الذين آمنوا اتقوا الله وكونوا مع الصادقين} /التوبة: 119/. وما ينهى عن الكذب.

69. ALLAH TEALA'NIN: "EY İMAN EDENLER! ALLAH'TAN KORKUN VE SADIKLARLA BERABER OLUN.(Tevbe,119)" BUYRUĞU VE YALANıN NEHYEDİLDİGİ

 

حدثنا عثمان بن أبي شيبة: حدثنا جرير، عن منصور، عن أبي وائل، عن عبد الله رضي الله عنه،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (إن الصدق يهدي إلى البر، وإن البر يهدي إلى الجنة، وإن الرجل ليصدق حتى يكون صديقاً، وإن الكذب يهدي إلى الفجور، وإن الفجور يهدي إلى النار، وإن الرجل ليكذب، حتى يكتب عند الله كذاباً).

 

[-6094-] Abdullah r.a.'dan rivayete göre; "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

Şüphesiz sıdk (doğruluk) birr (iyiliğ)e götürür. Şüphesiz birr de cennet'e götürür. Gerçek şu ki, kişi doğru söyleyip durdukça sonunda sıddik olur. Muhakkak yalan da fucur (günah)a götürür. fucur da ateşe götürür. Şüphe yok ki kişi yalan söyleyip durdukça sonunda Allah'ın yanında da kezzab (çok yalancı) diye yazılır."

 

Diğer tahric edenler: Tirmizi Birr; Müslim, Birr

 

 

حدثنا ابن سلام: حدثنا إسماعيل بن جعفر، عن أبي سهيل نافع بن مالك بن أبي عامر، عن أبيه، عن أبي هريرة:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (آية المنافق ثلاث: إذا حدث كذب، وإذا وعد أخلف، وإذا اؤتمن خان).

 

[-6095-] Ebu Hureyre'den rivayete göre; "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

Münafıkın alameti üçtür: Konuşursa yalan söyler, söz verirse sözünde durmaz, ona bir emanet verilirse hainlik eder."

 

 

حدثنا موسى بن إسماعيل: حدثنا جرير: حدثنا أبو رجاء، عن سمرة بن جندب رضي الله عنه قال:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم: (رأيت رجلين أتياني، قالا: الذي رأيته يشق شدقه فكذاب، يكذب بالكذبة تحمل عنه حتى تبلغ الآفاق، فيصنع به إلى يوم القيامة).

 

[-6096-] Semura İbn Cündüb r.a.'dan, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

Bana iki adam'ın geldiğini (rüyamda) gördüm.

 

(Sonra bana) dediler ki: Ağzının parçalanmakta olduğunu gördüğün o kişi var ya, o çok yalancı birisidir. Bir yalan söyler, sonra o yalan söz ondan alınıp sonunda ufuklara ulaşır. İşte buna kıyamet gününe kadar böyle yapılacaktır."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

İbnu't-Tin dedi ki: Yüce Allah'ın: "Doğrularla beraber olun" buyruğu hakkında görüş ayrılığı vardır. Onlar gibi olun, anlamında olduğu söylendiği gibi, onlardan olun, diye de açıklanmıştır.

 

Derim ki: Zannederim musannıf (Buhari) ayeti zikretmek suretiyle Ka'b İbn Malik kıssasına ve onun doğru sözlü oluşunun onu ayet-i kerimede zikredilen hayra ulaştırmış olduğuna işaret etmek istemiştir. Oysa bundan önce, bilinen süre boyunca Müslümanlar onunla konuşmayı terk etmişlerdi ve nihayet yer bütün genişliğine rağmen ona dar gelmişti. Daha sonra yüce Allah, onun tevbesini kabul etmek suretiyle ona lütufta bulunmuştu. Ka'b'ın kendisi de başından geçen bu olay ile ilgili olarak şunları söylemiştir: "Yüce Allah'ın beni İslam'a hidayet etmesinden sonra bana göre doğru söylememden daha büyük bir nimet ihsan etmiş değildir. Eğer ben yalan söylemiş olsaydım, yalan söyleyen diğerleri gibi helak olacaktım."

 

Beyhaki Şuabu'l-İman'da sahih bir senedie Ebu Bekir es-Sıddik'tan şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Yalan, imandan uzak durur." el-Bezzar da Sa'd İbn Ebi Vakkas'tan Nebi efendimize merfu olarak şu hadisi rivayet etmektedir:

 

"mu'min kimsenin tabiatında hainlik ve yalan söylemek dışında her bir şey görülebilir." Hadisin senedi kavidir.

 

Nevevi dedi ki: İlim adamları şöyle demişlerdir: Hadis-i şerifte doğrunun araştınlması yani doğruyu kastedip ona gereken önemin verilmesi teşvik edilmekte, yalan söylemekten, yalan söyleme hususunda işi gevşek tutmaktan da sakındınlmaktadır. Çünkü kişi yalan söylemekte işi gevşek tutacak olursa çokça yalan söyler ve yalancı olarak tanınır.