SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 1996 >>

EK SAYFA – 1996-4

باب: من تجمل للوفود.

66. GELEN HEYETLER İÇİN GÜZEL ELBİSELER GİYEN KİMSE

 

حدثنا عبد الله بن محمد: حدثنا عبد الصمد قال: حدثني أبي قال: حدثني يحيى بن أبي إسحق قال: قال لي سالم بن عبد الله: ما الإستبرق؟ قلت: ما غلظ من الديباج، وخشن منه. قال: سمعت عبد الله يقول:

 رأى عمر على رجل حلة من إستبرق، فأتى بها النبي صلى الله عليه وسلم فقال: يا رسول الله، اشتر هذه، فالبسها لوفد الناس إذا قدموا عليك. فقال: (إنما يلبس الحرير من لا خلاق له). فمضى في ذلك ما مضى، ثم أن النبي صلى الله عليه وسلم بعث إليه بحلة، فأتى بها النبي صلى الله عليه وسلم فقال: بعثت إلي بهذه، وقد قلت في مثلها ما قلت؟ قال: (إنما بعثت إليك لتصيب بها مالاً). فكان ابن عمر يكره العلم في الثوب لهذا الحديث.

 

[-6081-] Yahya İbn İshak'tan, dedi ki: "Bana Salim İbn Abdullah: İstebrak nedir, diye sordu. Ben: Dlbac denilen ipek türünün kalın ve kaba olanıdır, dedim.

 

Sailm dedi ki: Ben (babam) Abdullah'ı şöyle derken dinledim:

 

Ömer, bir adam üzerinde istebraktan bir hulle (alt üst takım elbise) gördü. Onu alıp Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e getirerek: Ey Allah'ın Rasulü, bunu satın al da huzuruna gelen heyetleri karşılamak üzere onu giyin, dedi.

 

Bunun üzerine Allah Rasulü: ipeği ancak ahiretten bir payı olmayan kimseler giyer, buyurdu.

 

Bunun üzerinden bir süre geçti. Sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona bir hulle gönderdi. Ömer o hulleyi alıp Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek: Sen bana bunu mu gönderdin? Halbuki bunun benzeri hakkında daha önce söylediklerini söylemiş bulunuyorsun, dedi. Allah Rasulü şöyle buyurdu: Ben onu sana ancak (onu satıp) karşılığında bir mal edinesin diye gönderdim, buyurdu."

 

ibn Ömer bu hadis dolayısıyla kumaşta alem (ipek desen) olmasını hoş görmezdi.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Gelen heyetlere karşı güzel giyinen kimse". Huzuruna gelen kimseler için giyecek ve benzeri şeylerle kılığını, görünüşünü güzelleştiren kimse, demektir.

 

Heyetler (anlamındaki vufud) kelimesi, "vafid"in çoğulu olup emir vermek yetkisi yahut idarecilik yetkisi bulunan kimsenin yanına ziyaret etmek yahut erzak ve benzeri isteklerde bulunmak için gelen kimselere denilir.

 

Burada Ömer'in "heyetler" sözünden kastı ise, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna kabileleri tarafından, kendileri adına İslam üzere bey'at etmek ve dönüp kendilerine öğretsinler diye din ile ilgili bilgileri öğrenmek üzere gönderilen elçilerdir.

 

Buhari'nin, başlığı soruya benzer bir surette kaydetmesinin sebebi ise, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, Ömer'in o teklifine karşı tepki göstermesi dolayısıyladır. Göründüğü kadarıyla Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gösterdiği tepki, ipek giyme ile ilgilidir. Bunun karinesi de "bunu ancak. .. kimseler giyer" buyruğu olup güzel giyinmenin esasını reddetmemiş olmasıdır. Bununla birlikte o bu başlıkta İbn Ömer'in Utarid hullesi ile ilgili olayı zikretmiş bulunmaktadır. Hadisin yeteri kadar şerhi Libas (giyim) bölümünde(5841.hadiste) geçmiş bulunmaktadır.

 

 

باب: الإخاء والحلف.

67. KARDEŞLİK AKDİ VE İKİ TOPLULUK ARASINDA DOSTLUK ANTLAŞMASI

 

وقال أبو جحيفة: آخى النبي صلى الله عليه وسلم بين سلمان وأبي الدرداء.

Ebu Cuhayfe dedi ki: "Nebi s.a.v. Selman ve Ebu'd-Oerda arasında kardeşlik akdi yapt!."

 

وقال عبد الرحمن بن عوف: لما قدمنا المدينة آخى النبي صلى الله عليه وسلم بيني وبين سعد بن الربيع.

Abdurrahman İbn Avf dedi ki: "Biz Medine'ye geldikten sonra Nebi s.a.v. benimle Sa 'd İbn er-Rabi' arasında kardeşlik akdi yaptı."

 

 

حدثنا مسدَّد: حدثنا يحيى، عن حميد، عن أنس، قال:

 لما قدم علينا عبد الرحمن، فآخى النبي صلى الله عليه وسلم بينه وبين سعد بن الربيع، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (أولم ولو بشاة).

 

[-6082-] Enes'ten rivayete göre; "Abdurrahman yanımıza (Medine'ye) gelince, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onunla Said İbn er-Rabi arasında kardeşlik akdi yaptı. (Abdurrahman İbn Avf da evlenince) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine: Bir koyun ile dahi olsa düğün yemeği yap, buyurdu,"

 

 

حدثنا محمد بن صباح: حدثنا إسماعيل بن زكرياء: حدثنا عاصم قال: قلت لأنس بن مالك:

 أبلغك أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (لا حلف في الإسلام). فقال: قد حالف النبي صلى الله عليه وسلم بين قريش والأنصار في داري.

 

[-6083-] Asım'dan, dedi ki: "Ben Enes İbn Malik'e: Sana Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in: İslam'da iki kavim arasında dostluk antlaşması (hilf) yoktur, dediği ulaştı mı, diye sordum da Enes:

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem benim evimde Kureyş ile ensar arasında hilf (dostluk) antlaşması yaptı, dedi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Kardeşlik ve dostluk antlaşması." Hilf (dostluk antlaşması) ahidleşmek demektir. Buna dair açıklamalar daha önceden Hicret bahsinin baş taraflarında (3937.hadiste) geçmiş bulunmaktadır.

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Selman ile Ebu'd-Oerda arasında kardeşlik akdi yaptı." Nevevi dedi ki: Olmadığı söylenen şey, birbirlerine mirasçı olma hilfi (antlaşması) ile şeriatın yasakladığı türden ahitleşmelerdir. Allah'a itaat, zulme uğramışa yardım, yüce Allah uğrunda kardeş olmak esasları üzerine hilf yapmak (ahitleşmek, andıaşmak) ise teşvik edilmiş bir husustur.