EK SAYFA – 1987-4
باب: الحب في
الله.
42. ALLAH iÇiN SEVMEK
حدثنا آدم:
حدثنا شُعبة،
عن قتادة، عن
أنس بن مالك
رضي الله عنه
قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لا يجد
أحد حلاوة
الإيمان حتى
يحب المرء لا
يحبه إلا لله،
وحتى أن يقذف
في النار أحب
إليه من أن
يرجع إلى الكفر
بعد إذ أنقذه
الله، وحتى
يكون الله ورسوله
أحب إليه مما
سواهما).
[-6041-] Enes İbn Malik r.a.'dan, dedi ki: "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
(Kul) imanın tadını ancak, sevdiğini yalnız Allah için sevdiği,
-Allah kendisini (küfürden) kurtardıktan sonra- küfre dönmektense ateşe
atılmayı daha çok istediği, Allah ve Rasulüne olan sevgisi onların
dışındakilere sevgisinden daha üstün olduğu zaman alabilir."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Allah için sevmek". Buhari bu başlıkta Enes'in
rivayet ettiği hadisi zikretmektedir. Buna dair yeterli açıklamalar daha önce
İmanbölümünde(16 nolu hadiste) geçmiş bulunmaktadır. Buradaki başlık ise Ebu
Davud'un ve başkalarının Ebu Umame'den şu lafızia rivayet ettiği hadisin
başlangıcıdır: "Allah için sevmek, Allah için buğzetmek, imandandır."
Şüphesiz bu hadisin başka rivayet yolları da vardır.
Hadiste geçen: "Allah ve Rasulünü onların dışındaki her
şeyden daha çok sevmek" buyruğunun anlamı da şudur: İmanı kemale ulaşan
bir kimse, Allah'ın ve Rasulünün haklarının, kendisi üzerinde babasının,
annesinin, çocuklarının, eşinin ve bütün insanların haklarından daha öncelikli
ve tekidli olduğunu bilir. Çünkü sapıklıktan kurtulup hidayete erişmek, ateşten
kurtulmak ancak Allah'ın lütfu ve Rasulünün tebliği ile mümkün olmuştur. Allah
Rasulünü sevmenin belirtileri arasında sözle ve fiille onun dinine yardım
etmeyi sevmesi, şeriatini koruyup himaye etmesi, onun ahlakı ile ahlaklanması
da vardır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.