SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 1984 >>

EK SAYFA – 1984-2

باب: قول الله تعالى: {من يشفع شفاعة حسنة يكن له نصيب منها ومن يشفع شفاعة سيئة يكن له كفل منها وكان الله على كل شيء مقيتاً} /النساء:85/.

37. YÜCE ALLAH'IN: "KİM GÜZEL BİR İŞTE ARACILIK EDERSE (ŞEFAAT EDERSE) ONDAN KENDİSİNE BİR PAY VARDIR. KİM DE KÖTÜ BİR İŞE ARACILIK (ŞEFAAT) EDERSE, ONDAN DA KENDISINE BIR PAY VARDıR. ALLAH HER ŞEYE MUKiT (ŞAHİT VE MUKTEDİR)DİR."(Nisa, 85)

 

كفل: نصيب. قال أبو موسى: {كفلين} /الحديد: 28/: أجرين، بالحبشية.

(Ayetteki): Kifl: Pay demektir. Ebu Musa: "İki kifl"(Hadid, 28) Habeşçe'de iki ecir, iki mükafat demektir, demiştir.

 

حدثنا محمد بن العلاء: حدثنا أبو أسامة، عن بريد، عن أبي بردة، عن أبي موسى،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم: أنه كان إذا أتاه السائل أو صاحب الحاجة قال: (اشفعوا فلتأجروا، وليقض الله على لسان رسوله ما شاء).

 

[-6028-] Ebu Musa'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına bir dilenci -yahut bir ihtiyaç sahibi- geldiği vakit:

 

"Şefaat edin, size ecir verilsin. Allah da Rasulünün dili üzere dilediği hükmü versin" derdi.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Yüce Allah'ın: "Kim güzel bir şefaatte bulunursa ondan kendisine bir pay vardır. Kim de kötü bir şefaatte bulunursa ondan kendisine bir pay vardır. "(Nisa, 85) buyruğundan itibaren yüce Allah'ın: "Allah her şeye Mukittir" buyruğuna kadar musannıf (Buhari), -bundan önce zikretmiş olduğu- hadisi bu başlık altında da zikrederek, şefaat için sözkonusu olan ecrin genelolmadığına, aksine şefaatin, hakkında caiz olduğu işlere has (özgü) olduğuna işaret etmek istemiştir. Bu da iyi ve güzel işler için yapılan şefaattir. Bunun ölçüsü ise şeriatın hakkında izin vermiş olduğu şeylerdir. İzin olmayan şeyler değildir. Nitekim ayet de buna delil teşkil etmektedir.

 

Taberi sahih bir senedIe Mücahid'den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bu, insanların birbirleri hakkında şefaat etmeleri ile ilgilidir. Bu açıklamanın hülasası da şudur: Hayır bir iş için herhangi bir kimse lehine şefaatte (iltimasta) bulunan bir kimsenin de ecirden bir payı vardır. Başkasına batıl bir şey için şefaatte bulunan kimsenin de vebalden bir payı vardır. Güzel şefaatin, mu'min kimseye dua etmek, kötü şefaatin ise ona beddua etmek olduğu da söylenmiştir.

 

"Kifl, pay demektiL" Bu, Ebu Ubeyde'nin bir tefsiridir. el-Hasen ve Katade el-kifl, günah ve vebal demektir, derler. Buhari ise "kifl" lafzının payanlamına kullanıldığını anlatmak istemiştir. Aynı şekilde bu lafız kullanılarak ecir de kastedilebilir. Nisa suresindeki ayet-i kerimede ceza, Hachd suresindeki ayette de ecir ve mükafat anlamındadır.