باب: وضع
الصبي في
الحجر.
21. ÇOCUĞUN KUCAĞA ALINMASI
حدثنا محمد
بن المثنَّى:
حدثنا يحيى بن
سعيد، عن هشام
قال: أخبرني
أبي، عن عائشة:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم وضع
صبياً في حجره
يحنكه، فبال
عليه، فدعا
بماء فأتبعه.
[-6002-] Aişe r.anha'dan rivayete göre "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir çocuğu tahnık etmek (damağına tatlı bir şey
çalmak) üzere kucağına koydu da çocuk üzerine işedi. Bundan dolayı Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir su getirilmesini istedi ve suyu sidiğinin
değdiği yerlere serpti."
AÇIKLAMA :
"çocuğun kucağa koyulması". Bu hadise dair açıklamalar
daha önce Taharet bölümünde geçmiş bulunmaktadır.
باب: وضع
الصبي على
الفخذ.
22. KÜÇÜK ÇOCUĞUN UYLUĞUN ÜZERİNE KONULMASI
حدثنا عبد
الله بن محمد:
حدثنا عارم:
حدثنا
المعتمر بن
سليمان: يحدث
عن أبيه قال:
سمعت أبا
تميمة يحدث،
عن أبي عثمان
النهدي: يحدثه
أبو عثمان، عن
أسامة بن زيد
رضي الله عنهما:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يأخذني
فيقعدني على
فخذه، ويقعد
الحسن على
فخذه الآخر، ثم
يضمهما، ثم
يقول: (اللهم إرحمهما
فإني أرحمهما).
وعن علي قال:
حدثنا يحيى:
حدثنا
سليمان، عن أبي
عثمان: قال
التميمي: فوقع
في قلبي منه
شيء، قلت:
حدثت به كذا
وكذا، فلم
أسمعه من أبي
عثمان، فنظرت
فوجدته عندي
مكتوباً فيما
سمعت.
[-6003-] Usame İbn Zeyd r.a.'dan dedi ki:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni alır ve uyluğunun üzerine
oturturdu. Hasen bin Ali'yi de diğer uyluğu üzerine oturtur, sonra da onları
bağrına basar, arkasından: Allah'ım, sen bu ikisine de merhamet buyur. Çünkü
ben de bunlara merhamet ediyorum, derdi."
(Buhari dedi ki:) Ali(İbnu'I-Medınl)'den, dedi ki: "Bize
Yahya tahdis etti, bize Süleyman tahdis etti. O Ebu Osman'dan tahdis etti.
Süleyman (et-Teymı) dedi ki: Bu hadisten dolayı kalbime bir tereddüt düştü.
Bana bu hadisi böyle böyle mi tahdis etti, diye. Ben bunu Ebu Osman'dan diye
işitmedim. Bundan dolayı (Ebu Osman'dan işittiğimrivayetlere) baktım da onu
yanımda (Ebu Osman'dan) işittikleri m arasında yazılı gördüm. (Böylece
tereddüdüm de zail oldu.)"
باب: حسن
العهد من
الإيمان.
23. HÜSN-İ AHD (HAK VE HUKUĞA SADAKATLE BAĞLILIK) İMANDANDIR
حدثنا عبيد
بن إسماعيل:
حدثنا أبو
أسامة، عن هشام،
عن أبيه، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت:
ما
غرت على امرأة
ما غرت على
خديجة، ولقد
هلكت قبل أن
يتزوجني
بثلاث سنين،
لما كنت أسمعه
يذكرها، ولقد
أمره ربه أن
يبشرها ببيت
في الجنة من
قصب، وإن كان
ليذبح الشاة
ثم يهدي في
خلتها منها.
[-6004-] Aişe r.anha'dan, dedi ki: "Ben Hatice'yi
kıskandığım kadar hiçbir kadını kıskanmadım. Halbuki o, Nebi benimle evlenmeden
üç sene önce vefat edip gitmişti. Buna sebep ise Nebiin onu andığını
işitmemdir. Rabbi ona Hatice'yi cennette inciden bir köşk ile müjdelemesini de
emretmiş idi. Andolsun Nebi (bazen) bir koyun keser, bir kısmını Hatice'nin
samimi dostlarına hediye olarak dağıtırdı."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Hüsn-i ahd (hakka ve hukuka sadakatle bağlılık)
imandandır." Ebu Ubeyd dedi ki: Burada ahd'den maksat, saygı gösterilmesi
gereken şeylere gerektiği gibi riayet etmektir. el-Hattabi dedi ki: Samimi
dostlarından maksat, arkadaşlarıdır.
Buhari, el-Edebu'l-Müfred adlı eserinde Enes'ten şu hadisi
rivayet etmektedir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir şey (hediye
olarak) getirildiği zaman:
Bunu filan kadına götürün. Çünkü o Hatice'nin samimi bir
arkadaşı idi, derdi."
Buhari'nin Başlıklarındaki Bir Özellik
Buhari, adeti üzere açık ifade kullanmadan, işaret etmekle
yetinmiştir. Çünkü başlıktaki lafız Hatice radıyalliihu anhii ile ilgili bir
hadiste varid olmuştur. Bunu Hakim, Şuabu'l-İman'da Beyhaki, Salih İbn Rüstem
yoluyla İbn Ebi Müleyke'den, o Aişe'den diye rivayet etmiştir. Aişe dedi ki:
"Oldukça yaşlı bir kadın Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına
gelmişti. Allah Rasulü ona: Nasılsınız, haliniz nasıl, bizden sonra ne halde
idiniz, diye sordu. Yaşlı kadın: Ey Allah'ın Rasulü, babam, anam sana feda olsun,
iyiydik dedi. Yaşlı kadın çıkıp gidince, ben: Ey Allah'ın Rasulü, böyle yaşlı
bir kadına bu kadar iltifat göstermenin sebebi nedir, diye sordum. O: Ey Aişe!
O Hatice'nin hayatta olduğu zamanlarda bize gelirdi. Şüphesiz hüsn-i ahd
imandandır, buyurdu."