EK SAYFA – 1974-2
باب: فضل من
يعول يتيماً.
24. BİR YETİMİN İHTİYAÇLARINI GÖREN VE ONU BÜYÜTEN KİMSENİN
FAZİLETİ
حدثنا عبد
الله بن عبد
الوهاب قال:
حدثني عبد العزيز
بن أبي حازم
قال: حدثني
أبي قال: سمعت
سهل بن سعد،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (أنا
وكافل اليتيم
في الجنة
هكذا). وقال
بإصبعيه
السبابة
والوسطى.
[-6005-] Sehl İbn Sa'd'dan, Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurdu:
"Ben ve yetime bakan kişi cennette böyleyiz, buyurdu ve bu
arada şehadet parmağı ile orta parmağını işaret etti."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Vetimin ihtiyaçlarını gözetip terbiye eden kimsenin
fazileti". Onu eğiten, terbiye eden ve onun ihtiyaçlarını, nafakasını
karşılayan kimsenin fazileti, demektir.
"Ben ve ye time bakan kişi" onun işlerini ve
masıahatını koruyup gözeten kişi demektir. Malik, Safvan İbn Süleym yoluyla
gelen mürsel rivayetinde "kendisinin yahut başkasının yetimini görüp
gözeten" fazlalığı ile zikretmiştir. Buhari bunu elEdebu'l-Müfred adlı
eserinde mevsul olarak rivayet etmiştir. Hadisteki bu ifade de amca, kardeş ya
da buna benzer akrabalardan olması yahut çocuğun babasının ölmüş olup annesinin
onun yerini tutması yahut annesinin ölüp babasının çocuğun terbiyesinde
annesinin yerine geçmesi hallerini anlatmaktadır.
el-Bezzar, Ebu Hureyre yoluyla mevsul bir sened ile şu hadisi:
"Her kim, ister akrabalığı olan, ister akrabalığı olmayan bir yetime
bakarsa ... " diye rivayet etmiştir.
İşte bu rivayet, bundan önceki rivayetten maksadin ne olduğunu
açıklamaktadır. İbn Battal dedi ki: Bu hadisi işiten bir kimsenin cennette Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in arkadaşı olabilmek için gereğince amel etmesi
gerekir. Çünkü ahirette bundan daha faziletli hiçbir makam da yoktur.
Derim ki: Hadis daha önce Uan bölümünde geçmiş ve orada
"her iki parmağının arasını" yani şehadet parmağı ile orta parmağın
arasını "ayırdı", denilmektedir. Bu ifadede Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in derecesi ile yetime bakanın derecesi arasındaki farkın şehadet
parmağı ile orta parmak arasındaki fark kadar olduğuna işaret etmektedir. Bu
hadis de "benim Nebi olarak gönderilişim ile kıyamet şu ikisine
benzer" şeklindeki diğer hadisin bir benzeridir.
باب: الساعي
على الأرملة.
25. DUL KADININ İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK İÇİN ÇALIŞAN KİMSE
حدثنا
إسماعيل بن
عبد الله قال:
حدثني مالك ،
عن صفوان بن
سليم، يرفعه
إلى النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(الساعي على
الأرملة
والمسكين كالمجاهد
في سبيل الله،
أو: كالذي
يصوم النهار ويقوم
الليل).
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني مالك،
عن ثور بن زيد
الديلي، عن
أبي الغيث
مولى ابن
مطيع، عن أبي
هريرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم مثله.
[-6006-] Safvan İbn Süleym'den, Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'e ref' ederek dedi ki:
"Dul kadın ile yoksulun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan
kimse, Allah yolunda cihad eden yahut gündüzün oruç tutup geceleyin namaz kılan
kimse gibidir."
AÇiKLAMA
"Dul kadının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan kimse."
Onun maslahatına olan işler için uğraşıp duran kimse, demektir. Buna dair
açıklamalar da daha önce Nafakalar bölümünde(5353.hadiste) geçmiş
bulunmaktadır.
باب: الساعي
على المسكين.
26. YOKSUL KİMSENİN İHTİYACINI KARŞıLAMAYA ÇALIŞAN KİŞİ
حدثنا عبد
الله بن
مسلمة: حدثنا
مالك، عن ثور بن
زيد، عن أبي
الغيث، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (الساعي
على الأرملة
والمسكين
كالمجاهد في سبيل
الله). وأحسبه
قال - يشك
القعنبي - :
(كالقائم لا
يفتر،
وكالصائم لا
يفطر).
[-6007-] Ebu Hureyre r.a.'dan, dedi ki: "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu
Dul kadının ve yoksul kimsenin ihtiyaçlarını karşılamak için
çalışan kimse, Allah yolunda cihad eden kimse gibidir. Zannederim -ki şüphe
eden ravilerden el-Ka'nebı'dir- aralıksız namaz kılan ve orucunu açmaksızın
oruç tutan kimse gibidir, de dedi."
Buna dair yeterli açıklamalar daha önce Nafakalar
bölümünde(5353.hadiste) geçmiş bulunmaktadır.