SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-LİBAS

<< 1964 >>

باب: الارتداف على الدابة.

98. BİNEĞİNİN TERKİSİNE BAŞKASINI BİNDİRMEK

 

حدثنا قتيبة: حدثنا أبو صفوان، عن يونس بن يزيد، عن ابن شهاب، عن عروة، عن أسامة بن زيد رضي الله عنهما:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم ركب على حمار، على إكاف عليه قطيفة فدكية، وأردف أسامة وراءه.

 

[-5964-] Usame İbn Zeyd r.a.'dan rivayete göre "Reslilullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem üzerinde Fedek işi kadifenin bulunduğu bir palan vurulmuş eşeğe binmiş ve arkasına da Usame'yi bindirmiş idi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Bineğin üzerine, terkisine başkasını bindirmek." Yani bineğe binmiş kimsenin, arkasına başkasını bindirmesi. Ben daha önceleri bu başlıkların Giyim bölümüne alınmasını açıklamakta zorlanmış idim. Daha sonra bunun neden olduğunu anladım. Şöyle ki, arkasına birisini bindiren bir kimsenin bineğinden düşmeyeceğinden ve dolayısıyla üstünün başının açılmasından yana emin olması söz konusu olamaz. İşte bununla düşme ihtimalinin, terkisine başkasını bindirmesine man i olamayacağını işaret etmektedir. Çünkü aslolan düşmemektir. Dolayısı ile terkisine başka birisini bindiren bir kimse böyle bir işi yaptığı takdirde düşmekten kendisini korumaya çalışır. Düşecek olursa da üstünü başını örtmekte elini çabuk tutmalıdır.

 

باب: الثلاثة على الدابة.

99. BİR BİNEGİN ÜZERİNE ÜÇ KİŞİNİN BİNMESİ

 

حدثنا مسدَّد: حدثنا يزيد بن زريع: حدثنا خالد، عن عكرمة، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال:

 لما قدم النبي صلى الله عليه وسلم مكة، استقبله أغيلمة بني عبد المطلب، فحمل واحداً بين يديه، والآخر خلفه.

 

[-5965-] İbn Abbas r.a.'dan, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'ye geldiğinde Abdulmuttalib oğullarının küçük çocukları onu karşıladı. Onlardan birisinjönüne, diğerini arkasına bindirdi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Taberani ve İbn Ebi Şeybe, eş-Şa'bi yoluyla İbn Ömer'den şöyle dediğini rivayet etmektedirler: "Eğer hayvan taşıyabiliyor ise bir bineğin üzerinde on kişinin onuncusu olmaya aldırış etmem." Böylelikle bu hususta birbiriyle ihtilaflı olan hadisler telif edilmiş olmaktadır. O halde bunu yasaklamaya dair varid olmuş rivayetler bineğin -eşek gibi- bu kadar yükü taşıyamaması haline yorumlanır, aksi de -deve ve katır gibi- taşıyabilme haline yorumlanır.

 

Nevevi dedi ki: Bizim de bütün ilim adamlarının da benimsedikleri görüş, bineğin gücü yetiyor ise ona üç kişinin binmesinin caiz olduğudur.

 

باب: حمل صاحب الدابة غيره بين يديه.

100. BİNEK SAHİBİNİN ÖN TARAFINA BAŞKASINI BİNDİRMESİ

 

وقال بعضهم: صاحب الدابة أحق بصدر الدابة، إلا أن يأذن له.

Bazısı da binek sahibinin -kendisine izin vermesi hali dışında- bineğin önüne binmeye daha bir hak sahibi olduğunu söylemiştir.

 

حدثني محمد بن بشار: حدثنا عبد الوهاب: حدثنا أيوب: ذكر شر الثلاثة عند عكرمة فقال: قال ابن عباس:

 أتى رسول الله صلى الله عليه وسلم وقد حمل قثم بين يديه، والفضل خلفه، أو قثم خلفه، والفضل بين يديه. فأيهم شر، أو أيهم خير؟

 

[-5966-] Eyyub'dan rivayete göre İkrime'nin huzurunda üç kişinin en şerlisi söz konusu edilince şÖyle dedi:

 

"İbn Abbas dedi ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Kusem'i Ön tarafına, el-Fadl'ı da arkasına bindirmiş olduğu halde geldi. -Yahut Kusem'i arkasına, el-Fadl'ı da Ön tarafına bindirmiş olduğu halde geldi.- Şimdi sÖyleyin, bunların hangisi şer yahut bunların hangisi hayırdır, dersiniz?"

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

İbnu'l-Arabi dedi ki: Kişinin bineğinin ön tarafına binme hakkına daha çok sahip olması, bunun bir şeref oluşundan dolayıdır. Şeref ise mülk sahibinin bir hakkıdır. Ayrıca Ön tarafta oturan kimse bineğinin dilediği tarafa, dilediği şekilde hızlı ya da yavaş yürümesini, uzun ya da kısa adımlarla yol almasını sağlar. Oysa bineğe sahip olmayanın bu iinkanı yoktur.

 

باب: إرداف الرجل خلف الرجل.

101. BİNEK ÜZERİNDE BULUNAN BİR ADAMIN ARKASINA BİR BAŞKA ADAMı BİNDİRMEK

 

حدثنا هدبة بن خالد: حدثنا همَّام: حدثنا قتادة: حدثنا أنس بن مالك، عن معاذ بن جبل رضي الله عنه قال:

 بينا أنا رديف النبي صلى الله عليه وسلم، ليس بيني وبينه إلا آخرة الرحل، فقال: (يا معاذ). قلت: لبيك رسول الله وسعديك، ثم سار ساعة ثم قال: (يا معاذ). قلت: لبيك رسول الله وسعديك، ثم سار ساعة ثم قال: (يا معاذ). قلت: لبيك رسول الله وسعديك، قال: (هل تدري ما حق الله على عباده). قلت: الله ورسوله أعلم، قال: (حق الله على عباده أن يعبدوه ولا يشركوا به شيئاً). ثم سار ساعة، ثم قال: (يا معاذ بن جبل). قلت: لبيك رسول الله وسعديك، فقال: (هل تدري ما حق العباد على الله إذا فعلوه). قلت: الله ورسوله أعلم، قال: (حق العباد على الله أن لا يعذبهم).

 

[-5967-] Muaz İbn Cebel r.a.'dan, dedi ki: "Ben bir seferinde Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in terkisine binmiş idim. Benimle onun arasında semerin arka tarafındaki ağacından başka bir şey yoktu. Allah Rasulü:

 

Ey Muaz, diye seslendi. Ben: Buyur ey Allah'ın Rasulü, emrine hazırım, dedim.

 

Sonra bir süre yoluna devam etti. Arkasından: Ey Muaz, buyurdu. Ben:

 

Buyur ey Allah'ın Rasulü, emrini bekliyorum, dedim.

 

Daha sonra yine bir süre yol aldı. Arkasından: Ey Muaz, buyurdu. Ben: Buyur, ey Allah'ın Rasulü, emrini bekliyorum, dedim. O: Allah'ın kulları üzerindeki hakkının ne olduğunu biliyor musun, dedi. Ben: Allah ve Rasulü daha iyi bilir dedim.

 

O şöyle buyurdu: Allah'ın kulları üzerindeki hakkı, ona hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet etmeleridir.

 

Bir süre daha yol gitti. Sonra: Ey Muaz İbn Cebel, dedi. Ben: Buyur ey AIlah'ın Rasulü, emirlerini bekliyorum, dedi. O: Peki, eğer bu işi yaptıkları takdirde kulların Allah üzerindeki hakkının ne olduğunu biliyor musun, dedi. Ben: Allah ve Rasulü en iyi bilendir, dedim. O: (O taktirde) kulların Allah üzerindeki hakkı onlara azap etmemesidir, buyurdu."

 

باب: إرداف المرأة خلف الرجل ذا محرم

102. ERKEĞİN, MAHREMİ OLAN KADINI ARKASINA BİNDİRMESİ

 

حدثنا الحسن بن محمد بن صباح: حدثنا يحيى بن عباد: حدثنا شعبة: أخبرني يحيى بن أبي إسحق قال: سمعت أنس بن مالك رضي الله عنه قال:

 أقبلنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم من خيبر، وإني لرديف أبي طلحة وهو يسير، وبعض نساء رسول الله صلى الله عليه وسلم رديف رسول الله صلى الله عليه وسلم، إذ عثرت الناقة، فقلت: المرأة، فنزلت، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (إنها أمكم). فشددت الرحل وركب رسول الله صلى الله عليه وسلم، فلما دنا، أو: رأى المدينة قال: (آيبون تائبون عابدون، لربنا حامدون).

 

[-5968-] Enes İbn Malik r.a.'dan, dedi ki: "Biz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Hayber'den geri döndük. Ebu Talha yol alırken ben onun arkasına binmiş idim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımlarından birisi de Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in arkasına binmiş idi. Bu sırada deve (leri) tökezledi.

 

Ben: Aman kadına dikkat edin, dedim ve bineğin üzerinden indim. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: O sizin annenizdir, buyurdu.

 

Ben hemen devenin semerini iyice bağladım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de bindi. Medine'ye yaklaşınca -yahut Medine'yi görünce-: "Ayibune, taibune, abidune li Rabbina hamidune: Bizler tevbe edenler, abidler, Rabbimize hamd edenler olarak dönüyoruz, buyurdu."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Bu hadis, Cihad bölümünün son taraflarında bir başka yolla Yahya İbn Ebi İshak'tan geçmiş bulunmaktadır. Orada bunu yapanın Ebu Talha olduğu, "Kadına dikkat edin" diyenin Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem olduğu belirtilmektedir. Oradaki lafız ile hadis şöyledir: "O (Enes) Ebu Talha ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile ve devesi üzerinde terkisine bindirmiş olduğu Safiye ile birlikte döndüler. Yolun bir yerinde binek tökezledi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve kadın yere düştü. Ebu Talha -zannederim, devesinden indi, dedi- dedi ki: Ey Allah'ın Nebii, sana bir şeyoldu mu? Allah Rasulü: Hayır. Ama kadına dikkat et, dedi. Ebu Talha elbisesini kendi yüzünün üzerine örttü ve Safiye'nin bulunduğu yere doğru gitti, üzerindeki elbisesini Safiye'nin üzerine bıraktı. Sonra kadın ayağa kalktı, her ikisi için develerinin eğerini sıkıca bağladı ve ikisi de develerine bindiler."

 

Hadiste bir erkeğin yabancı bir kadının bineğinden düşmesi ya da düşme sınırına gelmesi halinde yetişip onun için korkulan tehlikeden kurtulması için kadına yardımcı olmasında bir sakınca olmadığı anlaşılmaktadır.

 

باب: الاستلقاء ووضع الرجل على الأخرى.

103. SIRT ÜSTÜ YATMAK VE BİR AYAĞINI DİĞERİNİN ÜZERİNE KOYMAK

 

حدثنا أحمد بن يونس: حدثنا إبراهيم بن سعد: حدثنا ابن شهاب، عن عباد بن تميم، عن عمه:

 أنه أبصر النبي صلى الله عليه وسلم يضطجع في المسجد، رافعاً إحدى رجليه على الأخرى.

 

[-5969-] Abbad İbn Temım'in amcasından rivayetine göre amcası "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i Mescidde ayaklarından birisini diğerinin üzerine koymuş olduğu halde sırt üstü yatarken görmüştür."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Sırt üstü yatmak ve ayaklarından birisini diğerinin üzerine koymak." Bu başlığın Giyim bölümünde yer alması şöyle açıklanır: Böyle bir şey yapanın, üstünün açılmayacağından emin olunamaz. Özellikle sırt üstü yatmak uyumayı da getirir. Uyuyan bir kimse ise üstünü başını koruyamaz. Sanki bununla böyle bir işi yapan kimsenin üstünün başının açılmaması için kendisini koruması gerektiğine işaret etmek istemiş gibidir. İleride yüce Allah'ın izniyle İsti'zan (izin istemek) bölümünde buna dair yeterli açıklamalar (6287.hadiste) gelecektir.